[Bsb-forum:414] Eğitim Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç'ın "SBF'deki Protestoya Gelen Tepkiler AKP'nin Üniversiteden Ne Anladığını Özetlemiştir" başlıklı açıklama metni. 09 Aralık 2010
Serdar Şahinkaya
Serdar.Sahinkaya at kalkinma.com.tr
9 Ara 2010 Per 15:29:38 EET
[Açıklama: egit_logo]
Eğitim Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç'ın "SBF'deki Protestoya Gelen Tepkiler AKP'nin Üniversiteden Ne Anladığını Özetlemiştir" başlıklı açıklama metni. 09 Aralık 2010
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde dün yaşanan yumurtalı protesto sonrası tartışmalar, üniversitenin bugün getirildiği konumu ifade etmesi açısından önem taşımaktadır.
Kısa zaman önce İstanbul'da polisin öğrencilere yönelik gerçekleştirdiği şiddet belleklerimizde tazeliğini korurken "Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu"nu demokratik bir hale getirebilme gücünü taşıyanların yumurtalı eylemler sonrasında içine girdikleri şaşkınlık ve tepki ise anlam verilemez bir durumdadır. Çünkü yıllardan beri öğrenciler ağızlarını açtığında, saçlarını koparılacak şekilde sürükleyenler, ağızlarını kapatanlar, tekmeleyenler, coplayanlar, işkence edenler ve en önemlisi öldürenler bu kanunu arkalarına alarak hareket etmektedirler. Dolayısıyla öğrencilere şiddeti layık görenler ve konuşalım diyenler öncelikle kendi eserleri olan bu kanuna bakmalıdırlar.
Protestocular için "yumurtayı yiyin zihniniz açılsın", "bunlar hep aynı kişiler" ve "68 kuşağı hortlarsa tehlikeli olur" diyenlerin polis şiddetinin meşruluğunu sağlayan yasada değişiklik yapılırken fazla yumurta yemedikleri de düştükleri çelişki ile ortaya çıkmış bulunmaktadır.
SBF'deki protesto ile birlikte önemli bir nokta daha gündeme gelmiştir. Bugüne kadar AKP'nin kullandığı önemli bir argüman olan, "içlerinde ideolojik, illegal gruplar, provokatörler var" söylemiyle marjinalleştirme çabaları da ciddiyetsizliğini kanıtlamış bulunmaktadır. Başbakan Erdoğan öğrencilere, Tekel işçilerine, kamu emekçilerine yani hakkını arayan her mücadeleye aynı argümanla yaklaşmaktadır. Bu çerçevede SBF'deki protesto ise bir şeyin altını kalınca çizmektedir. 12 Eylül askeri darbesi ile öğrenim hayatı yarıda kalan ve afla okuluna tekrar dönen bir öğrenci yaşından dolayı provokatör ilan edilmiştir. Halbuki anılarını siyah beyaz hatırlamayan ve her gün onlara yenilerini ekleyenler her türlü haksızlığa karşı yıllardır mücadele etmeye devam etmektedirler. Şaşırtıcı olan o kişinin yaşı değil, üniversite ve gençlik sorunlarına, yaşını almışların karışmaması gerekir diyen zihniyetin kendisidir. Üniversiteye polis müdahalesini olağan kabul eden anlayışın kendisidir. Tekel işçilerinde, kamu emekçilerinin mücadelesinde bu tablo görülmüştür ve görülmeye devam edecektir.
"Yumurta atmayın, gelin konuşalım diyen" zihniyetin cahilliği ise paçalarından akmaktadır. 12 Eylül ürünü olan "Öğrenci Disiplin Yönetmeliği" ile öğrencilerin ağızlarına kilit vurulmuşken "eşitçe" konuşabilmenin olanağından bahsetmek, komedinin ötesine geçememektedir. Her yıl yüzlerce öğrenci bu yönetmelik kapsamında, trajik gerekçelerle üniversitelerden uzaklaştırılmakta ve eğitim hakkından mahrum edilmektedir. Düşünce özgürlüğünün baskılandığı bir ortamda, eşitsizliğin her yolla derinleştirildiği bir ülkede, siyasal erk temsilcilerinin eşitçe konuşabilme ümidi, "komik" olmanın ötesine geçememektedir. Üniversitenin asli işlevini sermaye çevrelerine bilgi üretmek olarak tanımlayan AKP'nin üniversite tahayyülü, böylelikle daha açık ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Başbakan'ın ve Burhan Kuzu'nun derhal üniversite yönetimini istifaya çağırması da hep vurguladığımız, üniversitelerin üzerinde siyasal iktidarın yetkilerinin boyutunu da göstermesi açısından önem arz etmektedir. Ufacık protesto da birilerinin istifa etmesini talep edenlerin dayanılmaz egolarının üniversite üzerindeki olumsuz etkilerinin boyutlarını göstermesi açısından da bu ifadeler anlam taşımaktadır. Ayrıca Başbakan'ın "görüntülerden her şey belli olacak" şeklindeki açıklaması sonrasında gençlerimize yönelecek her türlü sindirme operasyonunun da önü açılmıştır. Bu açıklama sonrasında protestoculara yönelecek her türlü baskıcı uygulamaların kaynağı Başbakan'ın bu sözleri olacaktır. Yaşanan sürecin yakından takipçisi olacağımız bilinmelidir.
Eğitim Sen olarak üniversitenin önemli bir bileşeni olan öğrencilerimize dönük her türlü baskıya karşı, üniversitelerimizi sermayenin egemenliğindeki kurumlar haline getirmeye çalışan her türlü politikanın karşısında, "bilimsel, özgür, demokratik üniversite ve parasız eğitim" mücadelemizi kararlılıkla vermeye devam edeceğiz.
-------------- sonraki bölüm --------------
Bir HTML eklentisi temizlendi...
URL: <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/pipermail/bsb-forum/attachments/20101209/cc5c31f2/attachment-0001.htm>
-------------- sonraki bölüm --------------
A non-text attachment was scrubbed...
Name: image001.jpg
Type: image/jpeg
Size: 18808 bytes
Desc: image001.jpg
URL: <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/pipermail/bsb-forum/attachments/20101209/cc5c31f2/attachment-0001.jpg>
-------------- sonraki bölüm --------------
A non-text attachment was scrubbed...
Name: SBF Yumurtalı Protesto.doc
Type: application/msword
Size: 53760 bytes
Desc: SBF Yumurtalı Protesto.doc
URL: <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/pipermail/bsb-forum/attachments/20101209/cc5c31f2/attachment-0001.doc>
Bsb-forum mesaj listesiyle ilgili
daha fazla bilgi