[Bsb-forum:335] 25 NİSAN MİTİNGİ

EBRU ERBAS eerbas at profilo-telra.com.tr
30 Mar 2010 Sal 10:39:52 EEST


Sevgili Bağımsız Sosyal Bilimciler, 

25 Nisan Kadıköy mitinginin çağrı metnini aşağıda bilgilerinize sunarım. Bu sene Çernobil faciasının 24. Yılında, 25 Nisan'da Kadıköy'de Türkiye'nin tüm yanlış enerji, çevre ve şehircilik politikası mağdurları, tüm yaşam alanları tehdit edilenleri olarak kitlesel bir mitingle sesimizi yükseltmek ve gerçek gündemi dayatmak için yola çıktık. Aşağıda bilgileri bulunan Mitinge en geniş katılımı sağlayabilmek için tek tek tanıdıklarla konuşmaya, tüm ilgili gruplarla ve özellikle yerel derneklerle iletişime geçmeye ihtiyacımız var. Bir tek bağlantı dahi bizim için çok önemlidir. Lütfen her bilgiyi bize ulaştırınız. 

Miting hazılıkları ile ilgili olarak her Salı 19.00'da katılıma açık toplantılarımız oluyor, bu haftaki hazırlık toplantısı bütün gupların katılımı ile Bugün (30 mart salı) Klemuri kafede gerçekleştirilecektir. Bütün destekleyici kuruluşlar ve gönüllüleri bekliyoruz.

25 NİSAN MİTİNGİ İLETİŞİM: 25nisanmitingi at gmail.com

30 MART 2010 Salı- Değerlendirme toplantısı

Yer: Klemuri kafe - Taksim  saat:19.00  http://klemuri.com/klemuri/Anasayfa.html

http://www.karadenizisyandadir.org/web/index.php?option=com_content&view=article&id=273:cernobln-24-yilinda-yerellern-syani-yuekselyor&catid=58:duyuru-ve-carlar&Itemid=181

 Çernobil'in 24. Yılında HES'leri, Nükleer ve Termik Santralleri Durdurmak 
için Kadıköy'deyiz 

Yaşamı yok edecek enerjilere izin vermemek için Karadeniz'den, Munzur'dan, 
İzmir Allianoi'den, Hasankeyf'ten, Akdeniz'den geliyoruz... 25 Nisan'da 
Kadıköy'den sesleniyoruz! 
Akkuyu'da, Sinop'ta nükleere hayır demek için, 
Karadeniz'in, Ege'nin, Akdeniz'in derelerini kurutan, vadilerini yok eden 
HES'leri durdurmak için, 
Munzur'da, Hasankeyf'te, Allianoi'de doğayı ve tarihi sular altında bırakan 
barajlara karşı çıkmak için, 
Canlı tabut termik santrallere yeter demek için, 
Doğayı ve yaşamı yok eden enerji yatırımlarına ve yaşam alanlarımıza 
kasteden tüm projelere karşı sesimizi yükseltmek için, 
Çernobil'in 24. yılında, Çernobil kurbanı Karadeniz'den yükselen çağrıyı 
bütün Türkiye'ye taşıyor, 25 Nisan Pazar günü adıköy meydanında buluşuyoruz! 

Tarihin en büyük nükleer santral kazası olan Çernobil felaketinin, başta 
Karadeniz kıyıları olmak üzere bütün Türkiye'yi radyasyon yağmuruyla 
kirletmesinin üzerinden 24 yıl geçti. Zamanın nükleer enerji savunucuları 
hiçbir önlem almadıkları gibi halka yalan söylediler, bize radyasyonlu 
çayları içirdiler, radyasyonlu fındıkları okullarda çocuklarımıza 
dağıttılar. Bugün özellikle Karadeniz'in her evinde insanlar yakınlarını 
kanserden kaybediyor, devlet ise halen halen "pahalıdır" diye hastalarımızın 
ilaçlarını bile karşılamıyor. 

Üstelik nükleer sevdalılarının Türkiye'nin başına sarmak istedikleri nükleer 
santral belası için seçtikleri yerlerden biri Çernobil kurbanı Karadeniz'in 
Sinop kenti. Bir yandan hükümetin nükleere karşı 40 yıldır direnen Mersin 
Akkuyu için planladığı dört nükleer reaktör projesi de sürüyor. Bugün 
Türkiye'yi nükleer karanlığa mahkum etmek isteyenlere karşı sesimizi her 
zamankinden daha yüksek çıkartmak zorundayız. Akkuyu'da, Sinop'ta, 
Türkiye'nin, dünyanın hiçbir yerinde nükleer santral istemiyoruz. 
Akkuyu, Sinop Çernobil olmasın demek için Kadıköy meydanındayız. 

*** 

Başta Karadeniz'in el değmemiş vadileri, Ege ve Akdeniz'in dere ve çayları 
olmak üzere Türkiye'nin her yerindeki akarsular, doğayı yok etme pahasına 
kâr peşinde koşanların saldırısı altında. Sadece Doğu Karadeniz'de 750, tüm 
Türkiye'de 1700'e varan HES projesiyle, enerji bahanesiyle sularımızın 
kullanım hakkı şirketlere devrediliyor, sular tünellere hapsediliyor, 
yatağında akan su bırakılmıyor, dünyanın en nadide yağmur ormanları, doğal 
eski ormanları, akarsu vadileri tarümar ediliyor, üstelik bir de enerji 
nakil hatlarının yayacağı radyasyonla adeta her vadi bir Çernobil'e 
dönüştürülüyor. Nitekim Karadeniz'de bir ilk yaşanmış, HES işgaline uğrayan 
Çayeli Senoz Vadisi Yüksek Gerilim Hatları ile kan kanseri vadisi haline 
dönüşmüştür. 

Çoruh'tan Yuvarlakçay'a, Loç vadisinden Fındıklı'ya, Görele'den Alakır'a... 
Halkımızın çığlıkları yükseliyor, vadilerinin yok edilmesine, yaşam 
alanlarının gaspedilmesine karşı kurdun kuşun hakkına sahip çıkan yöre 
insanları su mültecisi olmamak için direniyor. Sularımızı sermaye eden, 
doğamıza, tarımımıza, köylülüğümüze kasteden 
HES'lere karşı hareketlerimizi büyütmek için 25 Nisan'da Kadıköy 
meydanındayız. 

*** 

Bir de su tutan diğer tür barajlar var ki sadece akarsuları ortadan kaldırıp 
vadileri yok etmekle kalmıyor, insanları yerinden yurdundan ediyor ve tarihi 
mirası sulara gömüp ortadan kadırıyor. Aynı zamanda milli park olan Munzur 
vadisini yok edecek sekiz baraj projesi Dersim halkının yıllardır 
kararlılıkla karşı çıkmasına rağmen sürdürülüyor. Bergama'da yapılan 
Yortanlı Barajı, ''su'' için kurulan, suyla tedavi merkezi Allianoi antik 
kentini sular altında bırakmak için gün sayıyor. Hiçbir bilimsel ve hukuksal 
dayanağı olmayan Allianoi'yi katletme projesiyle, 1. derece arkeolojik sit 
kararına rağmen Allianoi'yi kurtarmak için yapılan girişimler yok sayılıyor. 
Tarihin en önemli tanıklarından Hasankeyf antik kentini sonsuza kadar baraj 
sularına gömecek olan Ilısu barajı bütün dünyaya mal olan dirençli 
mücadelelere rağmen sürdürülüyor. 

Akarsularımızı elimizden alan, yaşamımıza ve tarihimize kasteden barajlara 
ve hidroelektrik santrallere karşı Türkiye'nin dört bir yanında süren 
direnişleri buluşturuyor ve halkımızın haykırışına kulak tıkayan hükümeti 
bir kez daha uyarıyoruz: 
Munzur özgür aksın, Hasankeyf, Allianoi efsanelerini çocuklarımıza da 
aktarsın demek için 25 Nisan'da Kadıköy meydanındayız. 

*** 

Geleceğimizi tehdit eden küresel ısınmanın en önemli nedeni olan termik 
santraller hala bir seçenek olarak görülüyor. "Canlı Tabut" termik 
santraller sadece iklim değişikliğini geri dönüşsüz noktaya yaklaştırmakla 
kalmıyor, aynı zamanda bacasından çıkan zehirli dumanlarla çevresinde 
yaşayan insanlarda ciddi hastalıklara yol açıyor, ormanları ve tarım 
alanlarını tahrip ediyor. Buna rağmen hükümet 50'yi aşkın yeni termik 
santral projesiyle Gerze'den Bartın'a, Erzin'den Çanakkale'ye kadar 
Türkiye'nin her yerinde hem halkın sağlığını, hem doğayı, hem de yeryüzünün 
geleceğini tehlikeye atmaya devam ediyor. 
Termik santrallara karşı çıkmak, iklim değişikliğini durdurmak için 25 
Nisan'da Kadıköy Meydanı'ndayız. 

*** 

Doğaya ve yaşama kasteden, daha çok kâr, daha çok istiflemeden başka değer 
tanımayan projeler enerji yatırımlarıyla sınırlı değil. Bergama, Eşme, 
Havran, Ulukışla gibi yerlerde altın madenleri, İstanbul'da üçüncü köprü, 
Karadeniz sahil yolu, yeni otoyollar, taşocakları, çimento fabrikaları, golf 
sahaları gibi ormanlara, sulak alanlara, tarım alanlarına ve insan 
yerleşimlerine zarar veren, kentsel dönüşüm adı altında insanları 
yaşadıkları yerden koparan bütün yanlış projelere karşı Türkiye'nin her 
yerinde protestolar ve kampanyalar yükseliyor. 

Bizler doğayı katleden, toplum yararını değil şirketlerin çıkarını gözeten, 
taşramızı insansızlaştıracak, tarımın doğduğu Medeniyetler Beşiği 
Anadolu'da, giderek tarımı, yerelliği, kültürlerimizi yok edecek bu sözde 
enerji ve sanayi projelerine mahkum olmadığımızı biliyoruz. Üretilen 
elektriğin %15'inin kayıp/kaçak olduğunu, ülkenin tüm su potonsiyeli HES 
projeleriyle sonuna kadar tüketilse bile enerji ihtiyacının %5'ini 
karşılamayacağını biliyoruz. Enerji ihtiyacımızı yenilenebilir enerji 
kaynaklarından ve enerjiyi verimli ve tasarrufulu kullanarak 
sağlayabileceğimizi ve bütün bunların yeni iş imkanları yaratacağını da 
biliyoruz.Bütün bunlar için mücadelelerimizi bir araya getiriyor, sesimizi 
Kadıköy meydanında yükseltiyoruz. 

Toprağı ekenler, sürüleri güdenler, türküleri diyenler, doğayı ve yaşamı 
savunanları 25 Nisan'da Kadıköy meydanına bekliyor. 

Allianoi Girişim Grubu 
Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi 
Karadeniz İsyandadır Platformu 
Küresel Eylem Grubu 
Loç Vadisi Koruma Platformu 
Munzur Koruma Kurulu (DEDEF) 

 


<html>
<TBODY>
<TR>
<TD>
<P align=3Djustify><FONT size=3D1>
<HR>
</FONT>
<P></P>
<P align=3Djustify><FONT face=3DVerdana color=silver size=3D1>
Bu elektronik posta mesajı ve eklerinin içeriği yazana ait olup kurumsal anlamda şirketlerimiz açısından hiçbir bağlayıcılığı yoktur. Hukuki veri ve delil olarak kullanılamaz.  Kuruluşumuz mesajda yer alan bilgilerin içeriğinden, iletilmesinden, alınmasından, saklanmasından sorumlu değildir ve  bilgilerin doğru ve eksiksiz olduğu konusunda bir garanti vermemektedir..Bu elektronik posta mesajı gizli ve gönderilene özeldir.İletinin muhatabı değilseniz lütfen göndereni uyarınız. 
<pre></pre>
The content of this message and its attachments belong to the sender, does not have any binding effect on our companies as a corporate identity and can not be used as a legal data or proof. Our company is not responsible for the content, receipt, transmission and storing of the information in the message and does not give any guarantee that the information are correct and complete. This message is confidential and only for the use of the recipient. If you are not the intended recipient please notify the sender.
</B></A></FONT></FONT></P></TD></TR></TBODY></body>
</html>
-------------- sonraki bölüm --------------
Bir HTML eklentisi temizlendi...
URL: http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/pipermail/bsb-forum/attachments/20100330/b88fe518/attachment-0001.htm 
-------------- sonraki bölüm --------------
Yazı olmayan bir eklenti temizlendi...
İsim: 25nisAFIS.jpg
Tür: image/jpeg
Boyut: 76756 bayt
Tanım: 25nisAFIS.jpg
Url: http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/pipermail/bsb-forum/attachments/20100330/b88fe518/attachment-0001.jpg 


More information about the Bsb-forum mailing list