[Bsb-forum:491] Çoğaltalım,yayalım,herkese duyuralım... BALYOZ GERÇEĞİ
lale elmasulu
laleelmasulu at gmail.com
13 Mar 2011 Paz 08:51:23 EET
*Balyoz davası nedeniyle tutuklu olan arkadaşlarımız;
Balyoz davasının ne olduğunu milletimize anlatmak amacıyla aşağıdaki
bildiriyi hazırlamışlar.Bu bildirinin mümkün olan en fazla kişiye ulaşması
için sizlerin desteğini bekliyorlar.Lütfen listenizdeki tüm kişilere
ulaştırmak ve onların da bu zinciri devam ettirmesini sağlamak suretiyle
arkadaşlarımızın seslerini duyurmalarına yardımcı olunuz.Elektronik posta
yoluyla ulaşamadığınız kişilere alacağınız çıktılarla ulaşınız.
BALYOZ GERÇEĞİ
1. Darbe teşebbüsü suçlamasına esas teşkil eden sözde Balyoz planının
tek dayanağı olan 11 numaralı CD sahtedir. Sahteliği bilirkişi raporlarında
gösterilen yüzlerce örnekle ispatlanmıştır. CD nin gerçek olduğuna yönelik
somut hiçbir kanıt da yoktur. Ancak savcılar ve mahkeme heyeti bu açık,
yalın, kesin ve net gerçeği ısrarla görmek istememekte ve bu sahte
delillerle herkesi peşinen suçlu kabul etmektedir.
2. 11 numaralı CD nin imajı, defalarca talep edilmesine rağmen CMK
esasları ısrarla ihlal edilerek savunma avukatlarına verilmemektedir.
Kanaatimiz odur ki istenen CD ler verildiği takdirde;
a. 11 numaralı CD nin sahteliği kısa sürede teyit edilerek hazırlanan
komplo ortaya çıkarılacak ve dava çökecektir.
b. Sahte belge üreten şebeke, yeni deliller(!) üretebilmek için zaman
bulamayacak, böylece dava süresini uzatmak isteyen komplocuların oyunu
bozulacaktır.
3. İddia makamı çeşitli kurum ve kuruluşlardan gelen ve 11 numaralı CD
nin sahteliğini gösteren ve sanıkların lehine olan belgeleri adli emanete(!)
almak suretiyle savunmadan ve mahkemeden saklamakla kalmamış, aynı zamanda
bu belgeleri çarpıtarak, bilerek ve yanlış yorumlayarak Mahkemeyi
yanıltmıştır. İnternet sitelerinde ki öğrenci tezlerinden dahi alıntıların
olduğu, soruşturma savcılarının sanıklar aleyhine tek taraflı olarak
hazırladığı iddianame bir ucubedir. Bu garabet iddianamenin kabul edilmesi
başlı başına bir skandaldır.
4. Sözde balyoz planı ve buna paralel ve sahte olarak düzenlenen diğer
planlara dayanarak hazırlanan iddianamede gösterilen mağdurlar; ne cebren
ıskat veya vazife görmekten men edileceği iddia edilen hükümet ne de sözde
planlarda ismi geçen kişilerdir. Olayın gerçek mağdurları Türkiye
Cumhuriyeti' ne ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yıllarca canı pahasına hizmet
vermiş olan emekli ve muvazzaf 194 askerdir.
5. Savunmaya verilmeyen 11 numaralı CD ve dosyaların varlığı; kutsal
savunma hakkımızı özellikle kısıtlamakta, gerçeklerin ortaya çıkarılmasını
engellemekte, yapılan tutuklamalar ile süreç, mesleki kariyerleri hukuken
sonlandırılmak suretiyle tutuklu askerler aleyhine dolaylı cezaya
dönüştürülmekte, bu şekilde bir tasfiye gerçekleştirilmekte ve hukuka saygı
kavramının arkasına saklanarak Türk Silahlı Kuvvetleri'ne saldırılar
sürdürülmektedir.
6. 11 Şubat 2011 tarihinde evrensel hukuk normları yok sayılarak savunma
hakkı verilmeden ve lehte deliller göz ardı edilerek 163 kişi için tutuklama
kararı verilmiştir. Üst mahkemeye yapılan itiraz, Mahkeme Başkanının hukuk
ve adalet adına büyük bir cesaretle kaleme aldığı ve iddianameyi tümüyle
çürüten çok haklı gerekçeleri görmezden gelinerek oy çokluğu ile
reddedilmiştir. Bu karar mahkeme öncesi yapılan hakim atamaları hakkında
kamuoyunda oluşan şüpheleri haklı çıkarır mahiyettedir.
7. 196 sanık ile başlayan dava sürecinin ilk adımı olan Kimlik Tespiti
esnasında iddianamenin gayrı ciddi hazırlanması sonucu yanlış kimlik tespiti
nedeniyle sanık sayısı 194'e düşürülmüştür. Zaten temmuz 2010 da 102 sanık
için verilen yakalama kararının yanlışlığı da üst mahkeme tarafından
düzeltilmişti. İddianamenin okunmasından sonra Mahkeme Savcısı tarafından
181 sanığın tutuklanması talep edilmiş, iki üyesi değişmeyen Mahkeme Heyeti
tarafından gerekçesi anlaşılmayan nedenlerle 163 sanığın tutuklanmasına
karar verilmiştir. Daha önce soruşturma safhasında bir kez tutuklanan ve
yakama kararı verilen 102 sanık içerisinde de yer alan bir sanık her nedense
bu kez tutuklama kararı dışında bırakılmıştır. Bu uygulamalar, yakalama ve
tutuklama kriterlerinin tutarsızlığını ve keyfiliğini göstermektedir.
8. Mahkeme heyeti tarafından tutuklama nedenlerinden birisi olarak da
delillerin henüz toplanmamış olması gösterilmektedir. Sekiz yıl önce icra
edilen bir seminere dayalı sözde delillerin hala toplanamamış olması hiçbir
şekilde kabul edilemez. Deliller tamamlanmadan, tamamen sahte deliller ve
kişisel kanaatlerle bu iddianame nasıl hazırlanmış ve nasıl kabul
edilmiştir? Bu kabul hukuk kurallarına ve mevcut kanunlara göre mi
yapılmıştır. Daha toplanacak delil mi vardır? Yoksa komplocuların yeni
sahte delil üretip yine bir yerlere saklamaları mı beklenmektedir?
Unutulmamalıdır ki Gölcükte çıkanlar yeni delil değil 11 numaralı sahte CD
nin aynısıdır. Bu husus 11 nci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı tarafından açıkça
ifade edilmiştir.
9. Her kışlasında cami veya mescidi bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri
mensuplarını, kendi camilerini bombalayan ve kendi uçağını düşüren birer
cani gibi gösteren iddianamenin tamamen gerçek dışı olduğunu Türk milletine
doğrudan anlatabilmek için; daha önce 10 ncu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından
reddedilen ' duruşmaların bir televizyon kanalından canlı olarak
yayınlanması' talebimizi tekrarlıyoruz. Çünkü 2003 yılında icra edilen plan
seminerinin tüm konuşmaları Ordu Komutanının emriyle kayda alınmış ve
muhafaza edilmiştir. Bu seminerin üst komutanlıklar tarafından emredilen
katılımcı ve gözlemci personelin iştirakiyle açıkça ve legal olarak
yapıldığını Türk Milleti görmelidir. Müvekkillerimizin 'Uğruna canlarını
feda edeceklerine' dair namus ve şerefleri üzerine ant içtikleri Yüce
Milletimizden saklayacak hiçbir şeylerinin olmadığını ve tüm suçlamaların
asılsız olduğunu tüm dünyaya haykırıyoruz.
10. Sonuç olarak ;
a. Mevcut durumu itibariyle bir garabet olan bu iddianame bir
iftiranamedir. Ve iddianameye esas teşkil eden sözde Balyoz Planı 194 sanık
için açık bir komplo ve bir dijital terördür.
b. İddianamedeki suçlamaları tümüyle reddediyoruz.
c. Mahkeme Heyetini 'Balyoz Güvenlik Harekat Planı' denen komployu
kimlerin hazırladığını bulmaya davet ediyoruz.
d. Duruşmaların televizyonlardan canlı yayınlanmasını talep ediyoruz.
e. Mahkeme Heyetinden herhangi bir lütuf değil, Türk Milletinin
kendilerine verdiği yargılama yetkisini, evrensel hukuk kuralları ve mevcut
kanunlar çerçevesinde, vicdanlarının sesine kulak vererek kullanmalarını,
hukukun gereklerine ve ettikleri yemine uygun kararlar vermelerini
bekliyoruz.
--
Sevgi ve Saygılarımla...
İ.Bora Büyüköner
*
-------------- sonraki bölüm --------------
Bir HTML eklentisi temizlendi...
URL: <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/pipermail/bsb-forum/attachments/20110313/c27fdb8f/attachment.htm>
Bsb-forum mesaj listesiyle ilgili
daha fazla bilgi