[Bsb-forum:682] ileriyi görebilmek için :)

lale elmasulu laleelmasulu at gmail.com
22 Mayıs 2013 Çar 21:37:29 EEST


   <http://www.drpinaraydin.com/index.php?id=Mg==>
<http://www.drpinaraydin.com/index.php?id=MTc=>
<http://www.drpinaraydin.com/index.php?id=MTE=>
<http://www.drpinaraydin.com/index.php?id=Mjk=>
<http://www.drpinaraydin.com/index.php?id=MTM=>
<http://www.drpinaraydin.com/index.php?id=NzA=>
<http://www.drpinaraydin.com/index.php?id=MTk=>
<http://www.drpinaraydin.com/index.php?id=MTQ=>
<http://www.drpinaraydin.com/index.php?id=MTU=>
<http://www.drpinaraydin.com/index.php?id=MTg=>
<http://www.drpinaraydin.com/index.php?id=NzE=>
<http://www.drpinaraydin.com/index_buyuk.php?id=MQ==>
<http://www.drpinaraydin.com/index.php?id=NDY=#>    GÜNLÜK BASIN VE PA /
DOĞRU GÖZLÜK CAMI ...

*DOĞRU GÖZLÜK CAMI SEÇİMİ*

*GÖZLÜK CAMLARIYLA İLGİLİ BİLMENİZ GEREKEN HERŞEY*

*Prof. Dr. Pınar Aydın*


Göz gerçekten de en önemli organlarımızdan biri.  Hep söylediğimiz gibi
"Göz bu, başka şeye benzemez"!

Göz hastalıklarının yanısıra, hastalık olmayan ama çoğumuzun hatta eninde
sonunda hepimizin günlük yaşamını etkileyen bir konu kırma kusurlarıdır.
Kırma kusurları, miyopi (uzağı görememe), hipermetropi (yakını görememe) ve
astigmatizma (hem yakını hem uzağı net görememe) ile presbiyopi (ileri yaşa
bağlı yakını görememe) sorunlarıdır.  Gençliğinde hem yakın hem de uzağı
net görebilenler (emetropi) yaş ilerlediğinde genetik ve çevresel etkenlere
bağlı olarak (ultraviyole, sigara) değişen yaşlarda ama sonuçta mutlaka bir
gün yakını göremez olurlar. Gençliğinde miyop olanlarda bu durum daha geç
gençliğinde hipermetrop olanlarda daha erken meydana gelir.

Aslında hastalık olamayan sadece insan olmaya bağlı olarak meydana gelen
yapısal farklılıklar olan kırma kusurlarının bilinen en eski ve en basit
çözümü gözlük kullanımıdır.
İlk kez antik çağda Finikeli'ler tarafından camın keşfiyle camların kırma
etkisi görülmüştür. MÖ 500 yılında Konfiçyüs'ün görme amacıyla cam
kullandığı söylenmektedir. Kayıtlara göre camların gözlük şekilnde
kullanımı bazı kaynaklara göre Marco Polo 1274'te Uzak Doğu'da
gözlemlemiştir (Resim 1). Avrupa'da da camların görme amacıyla ilk
kullanımı 1284 yılında ve gözlük deyiminin ilk kullanımı 1300 yılında
olmuştur. Gözlüklü bir kişinin bilinen ilk resmi; Kardinal Hugo de
Treviso'nun resmi, 1352 yılında Tommaso da Modena tarafından yapılmıştır
(Resim 2). 1500'lü yıllardan itibaren değişik gözlüklerle birçok kişinin
resmi bugüne ulaşmıştır (Resim 3, 4, 5, 6, 7, 8). Hatta meşhur ressam
Picasso'nun bile gözlük konuusnda kendi yorumu vardır (Resim 9).

Diyelim böyle bir sorununuz var ve bir göz hekimine gittiniz, muayene
oldunuz, gözlük reçetenizi aldınız. Şimdi elinizde reçeteyle bir gözlükçüye
doğru gidiyorsunuz. Doğal olarak aklınızda bir çok soru var, nasıl bir
gözlük camı seçmelisiniz? Şimdi bu sorularınıza birlikte yanıtlar bulalım:

Herşeyden önce gözlük camı seçerken gözlüğü kullanacak kişinin
beklentilerine göre olmalıdır. Sizin beklentiniz gözlüğün hafif olması,
camın kolay kırılmaması ise plastik nitelikli (organik ya da polikarbonat)
camlar önerilebilir. Eğer beklenti çizilmeye dayanıklı ve ince cam ise o
zaman mineral cam tercih edilebilir.  Tabi beklentiler karşılığı olası
camların bütün avantaj ve dezavantajları konusunda kullanıcı
bilgilendirilmelidir.

Plastik nitelikli (organik - polikarbonat) camlar: mineral cama göre daha
hafif, kırılmaya dayanıklı, kolay buğulanmaz, UV geçirmez, cam yüzeyindeki
yansıma azdır. Organik cam tercih edilen her tonda renklendirilebilirken
polikarbonat cam ancak fabrika koşullarında renklendirilebilir. Bununla
beraber polikarbonat cam darbelere karşı organik cama göre 6-7 kat daha
dayanıklıdır ve daha çok çerçevesiz gözlüklerde ve sportif amaçlı koruma
gözlüklerinde kullanılır. Organik camlar ise hafiflikleri ve kırılmaya
dayanıklılıkları ve polikarbonat cama göre daha uygun fiyatlı olması sebebi
ile çocuk gözlüklerinde vazgeçilmez bir seçenektir. Uygulanacak reçetedeki
diyoptrinin yüksekliğine göre organik camın %30, %40, %50, %60 inceltilmiş
seçeneklerinden biri tercih edilebilir. Polikarbonat cam ise kullanılan
hammaddeden dolayı organik camdan %40 daha incedir ve bundan daha fazla
inceltilemez. Her ikisi de kolormatik, bifokal, progresıf, bifokal -
progresif kolormatik olarak üretilir ve antrefle kaplama yapılabilir.

Her ikisi de üzerlerine yapılan sert kaplamaya rağmen çizilmeye karşı
dayanıksızdır (polikarbonat cam daha kolay çizilir). Zamanla
şeffaflıklarını kaybederler, bazı kimyasal maddelerden ve sıcaktan
etkilenirler. Organik cam mineral cama göre %30 daha kalındır.

Mineral cam: organik cama göre daha ince olduğu için estetik görünüş
bekleyen kişiler için önerilebilir. Estetik görünüşe rağmen plastik
nitelikli camlara göre daha ağır olacağı kullanıcıya hatırlatılmalıdır.
Bununla beraber kolay çizilmeme özelliği bir başka tercih sebebi olabilir.
Diğer tercih sebepleri de şöyle sıralanabilir: şeffaflığı zamanla azalmaz,
birçok kimyasal maddeden ve sıcaktan etkilenmez. Uygulanacak reçetedeki
diyoptrinin yüksekliğine göre %30, %40, %50, %60 inceltilmiş
seçeneklerinden biri tercih edilebilir. Kolormatik, bifokal, progresif,
bifokal - progresif kolormatik olalarak üretilir ve üzerine antrefle
kaplama yapılabilir.

Renklendirme ve UV filtre özelliği ancak fabrika koşullarında yapılacak
işlemlerle mümkündür. Mineral camda yüzey yansıması fazladır, kırılgandır
ve kolay buğulanır.

Camlar arsındaki kalınlık farkı kullanılan ha maddenin yoğunluğuna ve kırma
indisinin farklılığına bağlıdır. (kırma indisi: camın ışığı kırma gücü)
Buna göre mineral camın ve organik camın kırma indisleri ve buna karşılık
gelen incelme oranları şöyle sıralanabilir.

Kullanıcıya bütün bu bilgiler sonrasında tercih edilen çerçeveye göre uygun
camın tespiti konusunda kullanıcıyı yönlendirmek camın çerçeveye montajı ve
montaj sonrasında kullanım kolaylığı sağlayacak seçeneklerle ilgili daha
geniş bilgiye sahip olan gözlükçüye kalmaktadır.


YAZ ve KIŞ İÇİN GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ SEÇİMİ
Diyelim güneş sizi çok rahatsız ediyor veya göz doktorunuz size güneşten
kornmanız gerektiğini söyledi. Numaralı ya da numarasız bir güneş gözlüğü
almak için yola çıktınız. O zaman da şunları bilmenizde yarar var:

Güneş; ısı, ışık ve UV radyasyonu yayar. Isı ve ışık dünyada yaşayan
canlılar için yaşam kaynağı iken kısa dala UV ışınları enerji bakımından
daha yüklüdür ve canlılar için son derece zararlıdır. Üstelik güneş bizim
eski bildiğimiz güneş değil artık.

UV radyasyonu üç bileşenden oluşur; UV-A, UV-B, UV-C. UV-A radyasyonun en
zararlı şeklidir ve dünyaya büyük miktarda ulaşır. Göz için çok zararlıdır.
UV-B radyasyonun büyük bir kısmı ozon tabakası tarafından tutulur ve
potansiyel olarak çok zararlıdır. UV-C radyasyon enerjik olduğundan
potansiyel olarak zararlıdır.

Yüzeyler UV' yi farklı derecede yansıtır. Kar UV radyasyonunu %85'in
üstünde yansıtır. UV yükseklerde daha da arttığı için kayakçılar ve dağa
tırmananlar çok dikkat etmelidir. Kum ve beton UV radyasyonunu %12'nin
üzerinde, su ise sadece %2 oranında yansıtır.

UV radyasyonu hayatın ilerleyen dönemlerinde göz için katarakt ve muhtemel
noktasal dejenerasyon riskini artırdığı için UV filtre eden güneş
gözlükleri kullanılmalıdır. UV radyasyonunun %80'i 18 yaşına kadar
alınmaktadır. Bu yüzden UV filtre eden güneş gözlüğü kullanımı çocuk
yaşlarda başlamalıdır.

Bu bilgiler ışığında güneş gözlüğü seçerken aranması gereken özellikler
şöyle sıralanabilir;

Kozmetik - Estetik Amaçlı (Moda) Güneş Gözlükleri: UV-A'nın %60'ı kadarını,
UV-B'nin en az %70'ni filtre etmelidir. (Moda amaçlı güneş gözlükleri genel
ve özel amaçlı güneş gözlükleri olarak kullanılamaz)
Genel Kullanımlı Güneş Gözlükleri: UV-A'nın %60'ı kadarını, UV-B'nin en az
%95'ni filtre edilmelidir.
Özel Amaçlı Güneş Gözlükleri: UV'nın %60'ı kadarını, UV-B'nin en az %99'nu
filtre etmelidir.
Polarize Güneş Gözlükleri: Tüm güneş gözlükleri parlamaları belli oranda
azaltır. Ancak sadece yüksek kaliteli polarizasyon filtresi sayesinde
seçici geçirenliği sonucu parlamaları engelleyip ışığın göze ulaşmasını
sağlar.

Polarize güneş gözlükleri kullanılarak, parlama ve yansıma %99'a varan
oranda ortadan kaldırılır. Parlama su, sis, çiğ, kum, kar ve yol yüzeyi
gibi yatay yüzeylerden ışığın yansımasıyla oluşur. Polarize güneş camları
yüzeye elen parlamaları, görüşü engellemeden emer. Polarize güneş camları,
ışık yansımasını azaltır ve kontrast hassasiyetini artırır. Dışarıda
aydınlıkta yapılan her türlü aktivite (balık tutma, kayak, araba kullanma,
avlanmak, denize açılmak) için kullanımı uygundur. Parlama ve UV ışınını
yok etmenin en iyi yolu polarize güneş camı kullanmaktır.

Evet sanırım şimdi artık gözlükçü dükkanına girebilirsiniz...

*Geri <http://www.drpinaraydin.com/index.php?id=Mjg=>*


    ------------------------------

*Adres:* Tunalı Hilmi Caddesi, Buğday Sokak Kozlar Çarşısı, Kat:1 No:6/23
Kavaklıdere 06700 - Ankara
*Telefon:* 312-466 15 11* Faks:*312-4661512 *e-posta:* info at drpinaraydin.com
 <http://www.inajans.com/>
-------------- sonraki bölüm --------------
Bir HTML eklentisi temizlendi...
URL: <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/pipermail/bsb-forum/attachments/20130522/29ce0bf2/attachment.html>


Bsb-forum mesaj listesiyle ilgili daha fazla bilgi