<div class="gmail_quote">
<div style="BACKGROUND-COLOR: #fff; PADDING-LEFT: 10px; PADDING-RIGHT: 10px; PADDING-TOP: 15px" name="Compose message area">
<div><a><b><span lang="tr"><font color="#000080" size="4">Üstün DÖKMEN</font></span></b></a><b><span lang="tr"><u></u></span><span lang="tr"><u> <font color="#000080" size="4">“Miyase’nin Kuzuları”</font></u></span><span lang="tr"></span><span lang="tr"><font color="#000080" size="4"> adlı Birinci Basımı Ekim 2009’da yapılan 223 sayfalık 2. romanında, birebir yaşadığımız ve yaşam boyu karşılaşacağımız toplumsal ve psikolojik açmazları, hayvanların gözünden ve dilinden mercek altına alarak, ne denli ve yaratıcı olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir. 2-3 saatte sıkılmadan okunabilen (Bulabileceğiniz uygun bir zaman diliminde okumanızı önererek) romanın öne çıkan bazı bölümlerini paylaşmak istedim. Sağlık ve esenlikler dilerim. </font></span></b></div>
<div>
<div>
<div>
<p dir="ltr" align="right"><b><span lang="tr"></span><span lang="tr"><font color="#000080" size="4">Halit YILDIRIM</font></span></b></p>
<p dir="ltr" align="justify"><b><span lang="tr"><i></i></span><span lang="tr"><i><font color="#000000" size="4">Düşmanlar ebedi değildir.</font></i></span></b></p>
<p dir="ltr" align="justify"><b><span lang="tr"></span><span lang="tr"></span></b><span lang="tr"><i></i></span><span lang="tr"><i><font color="#000000" size="4">(Bu Babil atasözü, eski Babil kalesinin kapısına yazılmıştı.)</font></i></span><b><span lang="tr"></span></b><span lang="tr"></span><span lang="tr"></span></p>
<p dir="ltr" align="justify"><b><span lang="tr"></span></b><span lang="tr"></span><span lang="tr"><font color="#000000" size="4">Evet, gerçekten düşmanlar ebedi değildir; ancak dostlar da öyle. Savunma mekanizmaları bazen küçük yorganlara benzer; gece bir yanınızı örtmek için çekiştirdiğinizde bir başka yanınız açık kalır; Babil’deki duvar yazısı da öyle.</font></span></p>
<p dir="ltr" align="justify"><b><span lang="tr"><u></u></span><span lang="tr"><u><font color="#000000" size="4">İyi bir lider</font></u></span><span lang="tr"></span></b><span lang="tr"></span><span lang="tr"><font color="#000000" size="4">, kıyafet değiştirir, yardımcılarını değiştirir, imaj değiştirir, yöntem değiştirir ama yön değiştirmezdi.</font></span></p>
<p dir="ltr" align="justify"><b><span lang="tr"></span></b><span lang="tr"></span><span lang="tr"><font color="#000000" size="4">Öğrencileri ona,</font></span><b><span lang="tr"></span></b><span lang="tr"><i></i></span><span lang="tr"><i> <font color="#000000" size="4">“Hocam siz hiç liderlik yapmadınız, liderlik eğitimini nasıl veriyorsunuz?”</font></i></span><b><span lang="tr"></span></b><span lang="tr"></span><span lang="tr"><font color="#000000" size="4"> diye sormuşlardı. O da,</font></span><b><span lang="tr"></span></b><span lang="tr"><i></i></span><span lang="tr"><i> <font color="#000000" size="4">“Arkadaşlar, bizim alanımız kişisel gelişim. Mesleği ne olursa olsun, elinde sertifikası olan herkes kişisel gelişim alanında eğitmen olabilir. Örneğin bir cerrah, elini kana bulamadan gelip kişisel gelişimci olabilir. Bizler psikoterapi yapabiliriz, psikolog olmamız gerekmez; liderlik eğitimi verebiliriz, lider olmamız gerekmez. Yapabilmek ayrı şeydir bilmek ayrı. Bakın, erkek jinekologlar çocuk doğurabiliyorlar mı? Hayır. Ama doğurtabiliyorlar. Demek ki bir kişisel gelişim uzmanı, liderlik yapmasa da öğretebilir liderliği.”</font></i></span></p>
<p dir="ltr" align="justify"><b><span lang="tr"></span></b><span lang="tr"></span><span lang="tr"><font color="#000000" size="4">İnsanlar birbirlerine kızdıklarında aşağılamak için</font></span><b><span lang="tr"><i></i></span><span lang="tr"><i> <font color="#000000" size="4">‘hayvan’</font></i></span><span lang="tr"></span></b><span lang="tr"></span><span lang="tr"><font color="#000000" size="4"> derler. Oysa hayvan kelimesinin aşağılama amaçlı kullanılması haksızlıktır. İnsanlar hayvanların sergilemedikleri nice ahlak dışı, insana yakışmayan davranış sergilerler de, yine de her zaman, her konuda hayvanlardan üstün olduklarını düşünürler. Hiçbir köpek sahibini evden uzaklara, mesela Belgrat Ormanları’na götürüp, tek başına bırakıp arabasına atlayıp kaçmaz. Hiçbir kedi sahibini çuvala koyup eve uzak bir yerde salıvermez. Pek çok köpek, sahibi yere uzandığında telaşlanır, onu yerden kaldırmadan rahat etmez; uzaklara bırakılan kediler ve köpekler, kilometrelerce yol kat edip-aslında kendilerine ait olmayan-evlerine dönerler. Yani hayvanlar insanlara oranla daha sadıktırlar, dostlarına haksızlık etmezler; bu arada adlarının hakaret amaçlı kullanılmasını da hak etmezler.</font></span></p>
<p dir="ltr" align="justify"><span lang="tr"><font color="#000000" size="4">Ünlü savaşçı, bir gün savaşta düşmanını yere atar, kılıcını çeker; tam kılıcını düşmanına saplamak üzereyken düşmanı yattığı yerden bunun yüzüne tükürür. Kahraman bir an durur, sonra kılıcını indirip düşmanının gitmesine izin verir. Bu davranışının nedenini soranlara durumu şöyle açıklar:</font></span><b><span lang="tr"></span></b><span lang="tr"><i></i></span><span lang="tr"><i> <font color="#000000" size="4">“Kılıcımı havaya kaldırdığımda, onu kanunlar adına öldürecektim ama yüzüme tükürdü; tükürünce hırsa kapıldım, onu sadece tükürdü diye öldürmek istedim. Eğer tükürdüğü için öldürürsem kendim için öldürmüş olacaktım; bu günahtır. Kanunlar dediği için öldürürsem günah değildir. Kendim için mi öldüreceğim, kanunlar için mi? Karar veremedim, tereddüt ettim, o yüzden bıraktım”</font></i></span><b><span lang="tr"></span></b><span lang="tr"></span><span lang="tr"><font color="#000000" size="4"> Evet işte böyle; bu soylu davranışı, bugün nice yönetici veya güvenlik görevlisi sergileyemiyor ne yazık ki. </font></span></p>
<p dir="ltr" align="justify"><b><span lang="tr"></span><span lang="tr"></span></b></p>
<p dir="ltr"><span lang="tr"></span><span lang="tr"></span><span lang="tr-tr"></span></p>
<p dir="ltr"><span lang="tr"><font face="Calibri"></font></span></p>
<p></p></div></div></div></div>
<p></p></div>