<html dir="ltr">
<head>
<meta http-equiv="Content-Type" content="text/html; charset=windows-1254">
<style id="owaParaStyle">P {
        MARGIN-TOP: 0px; MARGIN-BOTTOM: 0px
}
P {
        MARGIN-TOP: 0px; MARGIN-BOTTOM: 0px
}
</style>
</head>
<body fPStyle="1" ocsi="0">
<div style="FONT-SIZE: 10pt; COLOR: #000000; DIRECTION: ltr; FONT-FAMILY: Tahoma">
<p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0cm 0cm 6pt; LINE-HEIGHT: normal; TEXT-ALIGN: justify">
<u><span style="FONT-SIZE: 12pt; COLOR: #365f91; FONT-FAMILY: 'Times New Roman','serif'"><a href="http://haber.sol.org.tr/yazarlar/korkut-boratav/sola-salinma-zamani-geldi-49711" target="_blank"><u><span style="COLOR: #365f91">http://haber.sol.org.tr/yazarlar/korkut-boratav/sola-salinma-zamani-geldi-49711</span></u></a>
</span></u></p>
<p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0cm 0cm 6pt; LINE-HEIGHT: normal; TEXT-ALIGN: center" align="center">
<b><span style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: red; FONT-FAMILY: 'Times New Roman','serif'"></span></b>&nbsp;</p>
<p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0cm 0cm 6pt; LINE-HEIGHT: normal; TEXT-ALIGN: center" align="center">
<b><span style="FONT-SIZE: 14pt; COLOR: red; FONT-FAMILY: 'Times New Roman','serif'">'Sol’a salınma zamanı' geldi</span></b></p>
<p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0cm 0cm 6pt; LINE-HEIGHT: normal; TEXT-ALIGN: center" align="center">
<b><span style="FONT-SIZE: 12pt; FONT-FAMILY: 'Times New Roman','serif'">Korkut Boratav</span></b></p>
<p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0cm 0cm 6pt; LINE-HEIGHT: normal; TEXT-ALIGN: justify">
<span style="FONT-SIZE: 12pt; FONT-FAMILY: 'Times New Roman','serif'">Zaman zaman tekrarlıyorum: Terimler masum değildir.
<i>Neoliberalizm</i> de “suçlu” terimlerden biridir. Sermayenin sınırsız tahakkümünü hayata geçirmek üzere otuz küsur yıl önce başlayan yaygın saldırı,
<i>neoliberalizm</i> diye adlandırıldı. Dramatik, tahripkâr bir dönüşüme “tarafsız” bir görüntü verilmesi, hatta saygınlık sağlanması böylece mümkün oldu.
</span></p>
<p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0cm 0cm 6pt; LINE-HEIGHT: normal; TEXT-ALIGN: justify">
<span style="FONT-SIZE: 12pt; FONT-FAMILY: 'Times New Roman','serif'">Bu saldırıyı hayata geçirmek için çeşitli ülkelerde siyasi iktidarlar, sıradan insanlara insafsız, acı ilaçlar içirdiler; kök söktürdüler. Bu uygulamalar da bir başka saygın terim kullanılarak
 “<i>reform</i>” diye adlandırıldı. Zamanla eklentiler de yapıldı: Örneğin, “dost” sözcüğünün sıcaklığından yararlanılarak,
<i>piyasa dostu reformlar</i> savunuldu. Doğrusu ise planlamayı tasfiye eden (yani “<i>planlama düşmanı</i>”) dönüşümler olmalıydı. Öyle ki, otuz yılın sonunda Seul’den Santiago’ya; Dublin’den Kahire’ye kadar uzanan çok geniş bir coğrafyada sıradan insanlar,
 “reform” sözcüğünü duyduklarında, yeni felâketlerin kapıya dayandığı endişesiyle ürpermeye başlamaktaydı.
</span></p>
<p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0cm 0cm 6pt; LINE-HEIGHT: normal; TEXT-ALIGN: justify">
<span style="FONT-SIZE: 12pt; FONT-FAMILY: 'Times New Roman','serif'">Aynı saldırının dünya çapındaki yansımalarının, sonuçlarının
<i>emperyalizm</i> kavramı aracılığıyla eleştirilmesi önlenmeliydi. Bu nedenle hiçbir analitik işlevi olmayan
<i>küreselleşme</i> terimi uyduruldu. Sözcüğün içeriği boştu; ama, kaçınılmazlık, hatta hayırhahlık algılamasına yol açtığı için işe yarıyordu.</span></p>
<p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0cm 0cm 6pt; LINE-HEIGHT: normal; TEXT-ALIGN: center" align="center">
<span style="FONT-SIZE: 12pt; FONT-FAMILY: 'Times New Roman','serif'">***</span></p>
<p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0cm 0cm 6pt; LINE-HEIGHT: normal; TEXT-ALIGN: justify">
<span style="FONT-SIZE: 12pt; FONT-FAMILY: 'Times New Roman','serif'">Otuz küsur yıllık bir sınıf saldırısı vardır. Terimler ve söylemler dünyasında sözünü ettiğim bu “icatlar”, bu saldırının ideoloji alanındaki uzantılarıdır. Bu ideolojik yapı, Batı üniversitelerinin
 sosyal bilim, özellikle iktisat eğitiminde; bol para akıtılan araştırmalarda ve IMF, Dünya Bankası, OECD gibi uluslararası kuruluşların bünyesinde oluşturuldu; geliştirildi.
</span></p>
<p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0cm 0cm 6pt; LINE-HEIGHT: normal; TEXT-ALIGN: justify">
<span style="FONT-SIZE: 12pt; FONT-FAMILY: 'Times New Roman','serif'">Sınıf saldırısının kendisi ise, kabaca 1945-1979 yıllarında, yani
<i>kapitalizmin altın çağı</i> içinde emeğin sermayeye; çevre toplumlarının metropole karşı sağladıkları edinimleri adım adım tasfiye etmeyi hedefliyordu.
</span></p>
<p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0cm 0cm 6pt; LINE-HEIGHT: normal; TEXT-ALIGN: justify">
<span style="FONT-SIZE: 12pt; FONT-FAMILY: 'Times New Roman','serif'">1980’i izleyen dönem, böylece, sermayenin ve emperyalizmin rövanş yılları oldu. Batı’da refah devletinin ana öğeleri; “Güney”de popülizm, sosyal devlet, karma ekonomi, planlı sanayileşme
 adım adım (ve her ülkede değişen hızlarda ve biçimlerde) tasfiye edildi. “Doğu’da” ise, reel sosyalizmin emekçilere sağladığı tam çalışma ve sosyal güvenceler tarihe karıştı.
</span></p>
<p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0cm 0cm 6pt; LINE-HEIGHT: normal; TEXT-ALIGN: justify">
<span style="FONT-SIZE: 12pt; FONT-FAMILY: 'Times New Roman','serif'">“Neoliberalizm”in ilk yirmi yılı içinde dünya ekonomisinde de zincirleme kriz dalgaları yaşandı. Metropol sermayesindeki dalgalanmaların tetiklediği bu krizler genellikle çevre ekonomilerinde
 patlak verdi. Krizlerin maliyeti (finans kapitalin alacakları) tümüyle borçlu ülkeler ve bu ülkelerin emekçi sınıfları tarafından üstlenildi. Böylece, ufak dalgalanmalar dışında, dünya ekonomisinin krizleri genellikle emperyalist sistemin metropolleri lehine
 seyretti. </span></p>
<p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0cm 0cm 6pt; LINE-HEIGHT: normal; TEXT-ALIGN: justify">
<span style="FONT-SIZE: 12pt; FONT-FAMILY: 'Times New Roman','serif'">2007 sonunda kapitalizminin merkezinde patlak veren; ABD’den tüm Batı’ya, giderek çevre ekonomilerine yansıyan uluslararası kriz, bu tabloyu değiştirdi. Önceki çeyrek yüzyıl boyunca Üçüncü
 Dünya halklarına uygulanan şok tedavisi, “acı ilaçlar”, bu kez metropol emekçilerine verildi. Bu emekçiler sermayenin göreli konumundaki güçlenmeyi önceki yıllarda adım adım sineye çekmişler; sindirmişlerdi. Hem bunalıma yol açan süreç içinde; hem de kriz
 yönetiminde sermayenin tahakkümü öylesine yoğunlaştı ki, algılamalar hızla keskinleşti. Çok küçük bir azınlığın denetimindeki finans kapitalin sınırsız kazanç hırsı, kapitalizmin çıplak, insafsız, vahşi yüzü ortaya çıktı. Devletin ve siyasi iktidarların genel
 olarak sermayeye, özellikle de finans kapitale mutlak teslimiyeti; halk sınıflarının kaderleri karşısındaki duyarsızlığı, rejimlerin anti-demokratik özü açık-seçik algılandı. Sistemin meşruiyeti ağır yaralar aldı.
</span></p>
<p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0cm 0cm 6pt; LINE-HEIGHT: normal; TEXT-ALIGN: center" align="center">
<span style="FONT-SIZE: 12pt; FONT-FAMILY: 'Times New Roman','serif'">***</span></p>
<p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0cm 0cm 6pt; LINE-HEIGHT: normal; TEXT-ALIGN: justify">
<span style="FONT-SIZE: 12pt; FONT-FAMILY: 'Times New Roman','serif'">Batı’da bu sorgulamalar filizlenirken, bu yılın başlarında Güney’in Arap coğrafyasında, Tunus ve Mısır’da halk sınıfları birdenbire ayaklandılar ve yoz iktidarları devirdiler. O tarihlerde
 bu köşede yayımlanan yazılarımda, bunların diktatörlere karşı biçimsel demokrasi talepleriyle sınırlı kalkışmalar olmadığını vurguladım. Halk tepkilerinin kökeninde bu ülkelerde izlenen neoliberal politikalar olduğunu gösterdim. Devrilen iktidarların IMF,
 Dünya Bankası tarafından övgüyle desteklenmiş olduğunu kanıtlayan kaynakları aktardım. Övülen, önerilen “neoliberal reformlar”ın, iktidar sahipleriyle ABD, Fransız ve Batı sermayesi arasındaki ortaklıkları nasıl beslediğini ; buna karşılık (Mısırlı sendikacıların
 ve solcuların ortak bir bildirisindeki ifadelerle) “<i>ülkenin en değerli varlıklarının bir avuç patrona ve yabancı şirkete peşkeş çekildiğini; ülke zenginliğinin %90´dan fazlasının 100 ailenin mülkiyetine geçtiğini; halk çoğunluğunun yoksul, topraksız ve
 işsiz bırakıldığını</i>” açıkladım. </span></p>
<p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0cm 0cm 6pt; LINE-HEIGHT: normal; TEXT-ALIGN: justify">
<span style="FONT-SIZE: 12pt; FONT-FAMILY: 'Times New Roman','serif'">Siyasî İslâm, Tunus ve Mısır’daki halk ayaklanmalarının patlak vermesine katkı yapmadı; ilk aşamalarına katılmadı; ama seçimler sonunda bu kalkışmaların nihaî meyvesini derleyecek fırsatı
 ele geçirdi. Devrimci kalkışmalar, <i>doğrudan demokrasi</i> oluşturur; yaşatır. Devrim, “serbest seçimler” talebine indirgenirse, toplumsal dönüşüm, rejimin “yenilenmesi” ile sınırlı kalır ve kurulu düzenin güçlenmesiyle sonuçlanır. Temsilî demokrasinin tutucu
 işlevine ilişkin çok sayıda tarihsel deneyim bunu doğruluyor. </span></p>
<p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0cm 0cm 6pt; LINE-HEIGHT: normal; TEXT-ALIGN: justify">
<span style="FONT-SIZE: 12pt; FONT-FAMILY: 'Times New Roman','serif'">Arap dünyasının bu doğrultuya yönelmesi, başlangıçtaki halk kalkışmalarının sınıfsal boyutunu ve devrimci özünü ortadan kaldırmıyor.</span></p>
<p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0cm 0cm 6pt; LINE-HEIGHT: normal; TEXT-ALIGN: justify">
<span style="FONT-SIZE: 12pt; FONT-FAMILY: 'Times New Roman','serif'">Batı dünyasında bu yıla damgasını vuran protesto eylemleri, kalkışmalar, giderek bu algılamaya ulaştı. Atina’da, Madrid’de, Londra’da, New York’ta sokakları, meydanları, parkları dolduran
 insanlar, Tahrir Meydanı’ndan ilham aldıklarını açıkça ifade ettiler. Hatta, Tahrir’e katılan gençleri buldular; aralarına kattılar; konuşturdular. Dünya çapında yeni bir direnme dalgası, el yordamıyla bir dayanışmaya dönüşerek patlak verdi. Bu direnme dalgasının
 gerçek niteliği, pek beklenilmeyen bir yerde, New York’ta Wall Street’i işgal eylemlerinde teşhis edildi: “<i>Yüzde 99 biziz. Yüzde 1’in tahakkümüne karşıyız. Bu tahakkümü temsil edenlere Hayır!…</i>”
</span></p>
<p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0cm 0cm 6pt; LINE-HEIGHT: normal; TEXT-ALIGN: justify">
<span style="FONT-SIZE: 12pt; FONT-FAMILY: 'Times New Roman','serif'">Bu teşhis, Tahrir’le kurduğu dayanışma bağlantılarıyla birlikte, sermaye tahakkümünü hedefleyen sınıfsal bir karşı saldırı çağrısı anlamındadır. Belki de yeni bir Enternasyonal’in ilk filizlerini
 gözlemekteyiz.</span></p>
<p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0cm 0cm 6pt; LINE-HEIGHT: normal; TEXT-ALIGN: justify">
<span style="FONT-SIZE: 12pt; FONT-FAMILY: 'Times New Roman','serif'">Nasıl, hangi doğrultuda gelişeceğini; başarı derecesini öngöremiyoruz. Bugünden tek bir genelleme geçerli görülüyor: Otuz yıldır insafsızca
<i>sağa savrulan “tarihin rakkası”</i> zirveye ulaşmıştır ve “<b>Sol’a salınma zamanı</b>” gelmiştir.</span></p>
<p class="MsoNormal" style="MARGIN: 0cm 0cm 6pt; LINE-HEIGHT: normal; TEXT-ALIGN: justify">
<span style="FONT-SIZE: 12pt; FONT-FAMILY: 'Times New Roman','serif'"></span>&nbsp;</p>
</div>
</body>
</html>