<html xmlns:v="urn:schemas-microsoft-com:vml" xmlns:o="urn:schemas-microsoft-com:office:office" xmlns:w="urn:schemas-microsoft-com:office:word" xmlns:m="http://schemas.microsoft.com/office/2004/12/omml" xmlns="http://www.w3.org/TR/REC-html40">
<head>
<meta http-equiv="Content-Type" content="text/html; charset=iso-8859-9">
<meta name="Generator" content="Microsoft Word 14 (filtered medium)">
<style><!--
/* Font Definitions */
@font-face
        {font-family:Calibri;
        panose-1:2 15 5 2 2 2 4 3 2 4;}
/* Style Definitions */
p.MsoNormal, li.MsoNormal, div.MsoNormal
        {margin-top:0cm;
        margin-right:0cm;
        margin-bottom:10.0pt;
        margin-left:0cm;
        line-height:115%;
        font-size:11.0pt;
        font-family:"Calibri","sans-serif";
        mso-fareast-language:EN-US;}
a:link, span.MsoHyperlink
        {mso-style-priority:99;
        color:blue;
        text-decoration:underline;}
a:visited, span.MsoHyperlinkFollowed
        {mso-style-priority:99;
        color:purple;
        text-decoration:underline;}
span.E-postaStili17
        {mso-style-type:personal-compose;
        font-family:"Calibri","sans-serif";
        color:windowtext;}
.MsoChpDefault
        {mso-style-type:export-only;
        font-family:"Calibri","sans-serif";
        mso-fareast-language:EN-US;}
@page WordSection1
        {size:612.0pt 792.0pt;
        margin:70.85pt 70.85pt 70.85pt 70.85pt;}
div.WordSection1
        {page:WordSection1;}
--></style><!--[if gte mso 9]><xml>
<o:shapedefaults v:ext="edit" spidmax="1026" />
</xml><![endif]--><!--[if gte mso 9]><xml>
<o:shapelayout v:ext="edit">
<o:idmap v:ext="edit" data="1" />
</o:shapelayout></xml><![endif]-->
</head>
<body lang="TR" link="blue" vlink="purple">
<div class="WordSection1">
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom:6.0pt;text-align:justify;line-height:normal;background:white">
<span style="font-size:12.0pt;font-family:"Times New Roman","serif";color:#A2A2A3;mso-fareast-language:TR"><a href="http://haber.sol.org.tr/yazarlar/korkut-boratav/direnme-eylemlerine-devrimci-yorumlar-50521">http://haber.sol.org.tr/yazarlar/korkut-boratav/direnme-eylemlerine-devrimci-yorumlar-50521</a><o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom:6.0pt;text-align:justify;line-height:normal;background:white">
<span style="font-size:12.0pt;font-family:"Times New Roman","serif";color:#A2A2A3;mso-fareast-language:TR">Pazar, 15 Ocak 2012
<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" align="center" style="margin-bottom:6.0pt;text-align:center;line-height:normal;background:white">
<b><span style="font-size:16.0pt;font-family:"Times New Roman","serif";color:#333366;mso-fareast-language:TR">Direnme Eylemlerine Devrimci Yorumlar<o:p></o:p></span></b></p>
<p class="MsoNormal" align="center" style="margin-bottom:6.0pt;text-align:center;line-height:normal;background:white">
<b><span style="font-size:16.0pt;font-family:"Times New Roman","serif";mso-fareast-language:TR">Korkut Boratav<o:p></o:p></span></b></p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom:6.0pt;text-align:justify;line-height:normal;background:white">
<span style="font-size:12.0pt;font-family:"Times New Roman","serif";mso-fareast-language:TR"><a href="http://haber.sol.org.tr/yazarlar/korkut-boratav/sola-salinma-zamani-geldi-49711">“Sol’a Salınma Zamanı Geldi…”</a> Bu köşedeki bir yazının başlığı böyleydi.
Gerçekten de “sağ’ın yükselme” döneminin son bulmakta olduğunu gösteren bir dizi gelişmeye 2011’de tanık olduk. Direnme eylemleri, dünya sisteminin efendilerini endişeye sürükledi.
<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom:6.0pt;text-align:justify;line-height:normal;background:white">
<span style="font-size:12.0pt;font-family:"Times New Roman","serif";mso-fareast-language:TR">Bu hareketleri düzen-içi seçeneklere yöneltmek isteyen çabalar var. Bazılarını bu köşede gözden geçirdim. Bugün ise, aynı eylemleri anti-kapitalist bir perspektifle
yorumlayanlara göz atmak istiyorum. Türkiye’de de iyi bilinen üç ilerici, solcu düşünürü örnek göstereceğim: Amerikalı Immanuel Wallerstein, Slovenyalı Slavoj Zizek ve (yazarlığını İngiltere’de sürdüren) Pakistanlı Tarık Ali… Wallerstein, ayda iki kere siyasi
yorumlarını bilim çevrelerine dağıtır. Bazılarını sendika.org sitesi Türkçe yayımlamaktadır.
<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" align="center" style="margin-bottom:6.0pt;text-align:center;line-height:normal;background:white">
<span style="font-size:12.0pt;font-family:"Times New Roman","serif";mso-fareast-language:TR">***<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom:6.0pt;text-align:justify;line-height:normal;background:white">
<span style="font-size:12.0pt;font-family:"Times New Roman","serif";mso-fareast-language:TR"><br>
Wallerstein, “dünya sistemi” çözümlemesini geliştiren tarihçi kimliği ile 2011 eylemlerini bir dünya devrimi hareketi olarak görüyor. Ona göre, “bu akımlara karşı duyarsız olduğu düşünülen Arap dünyasında patlak vermesi, bu harekete çok güçlü bir ivme kazandırmıştır.”
<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom:6.0pt;text-align:justify;line-height:normal;background:white">
<span style="font-size:12.0pt;font-family:"Times New Roman","serif";mso-fareast-language:TR">Wallerstein’e göre bu yeni devrimci dalga, “1968 dünya devriminin mirasçısı, doğrudan izleyicisidir.” “Devrimci” boyutları bir yana, Batı Avrupa’da radikal gençlik
hareketleriyle başlayıp yaygınlaşan 1968 dalgasının zamanla önemli siyasi sonuçlara da yol açtığını biliyoruz. Hatırlatalım: Bu dönemde, Portekiz, İspanya, Yunanistan’da dikta rejimleri son buldu. Buralarda, İtalya’da, tüm Avrupa’da sosyalist sol yükseldi;
kapitalizmin temellerini hedefleyen aternatifleri gündeme getirdi. ABD’de gençliğin ve siyah nüfusun radikalleşmesi tüm topluma yansıdı; Vietnam yenilgisine katkı yaptı. Keza hatırlayalım ki, Türkiye’de de 1970’li yılların sonuna kadar uzayan bir zaman dilimi
(1971 darbesine rağmen) geniş anlamda “sol”un yükseldiği bir dönem olmuştur. <o:p>
</o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom:6.0pt;text-align:justify;line-height:normal;background:white">
<span style="font-size:12.0pt;font-family:"Times New Roman","serif";mso-fareast-language:TR">Wallerstein, 1968’i izleyen hareketleri “devrimci” olarak nitelendirirken, “o tarihe kadar her renkten siyasi akımın dışlamış olduğu” çevrelerin, azınlıkların, kadınların
kucaklanmış olmasına önem veriyor. Daha da önemlisi, bunların “katılımcı, yatay süreçleri yeğlemelerini”; dolayısıyla dikey örgütlenme modellerine kuşkuyla yaklaşmalarını vurguluyor. Bu tavır, Birinci Enternasyonal’e kadar uzanan anarşizm/Marksizm ayrımının
izlerini taşıyor. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom:6.0pt;text-align:justify;line-height:normal;background:white">
<span style="font-size:12.0pt;font-family:"Times New Roman","serif";mso-fareast-language:TR">Wallerstein’e göre, 2011’in direnme eylemlerinde de “1968 devrimini” andıran kimi özellikler var: “Bu hareketler bürokratik yapılar değildir; çeşitli grupları, örgütleri,
kesimleri bir araya getiren koalisyonlardır. Yatay stratejiye önem verirler. Liderler ve kolektif disiplin içeren dikey hareketlere göre daha iyi sonuçlar almaktadırlar.”
<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" align="center" style="margin-bottom:6.0pt;text-align:center;line-height:normal;background:white">
<span style="font-size:12.0pt;font-family:"Times New Roman","serif";mso-fareast-language:TR">***<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom:6.0pt;text-align:justify;line-height:normal;background:white">
<span style="font-size:12.0pt;font-family:"Times New Roman","serif";mso-fareast-language:TR">Troçki akımından gelen Tarık Ali için, kapitalizmin gelişmiş kutuplarındaki devrimci kalkışmalar öncelik, önem taşır. (Links, 25 Ekim 2011) Bu nedenle eylemlere, Batı
kapitalizmine odaklanarak bakıyor: “Sovyetler Birliği’nin çöküşünden bu yana iki partili sistemler, fiilen ulusal hükümetlere dönüşmüştür. Aşırı sağ küçüktür; aşırı sol ise yok sayılabilir. Siyasete ve toplumlara aşırı merkez hükmetmektedir. İnsanlar, artık,
birer vatandaş değil, birer müşteridir. Piyasa ise, yeni Tanrı’dır.”<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom:6.0pt;text-align:justify;line-height:normal;background:white">
<span style="font-size:12.0pt;font-family:"Times New Roman","serif";mso-fareast-language:TR">Amerika ve Avrupa’da, “bu despotik finans kapital sistemine baş kaldırılmıştır. 19. yüzyıl sosyalizminin ruhu canlanmıştır; [ama] siyasi partilerin yokluğunda insanlar
alternatifleri arıyorlar. Birkaç zafer kazanmak için dahi on yıllık bir mücadele ve örgütlenme çabası gerekecektir.”
<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom:6.0pt;text-align:justify;line-height:normal;background:white">
<span style="font-size:12.0pt;font-family:"Times New Roman","serif";mso-fareast-language:TR">Kısacası, örgütlenme, partileşme öncelikli görevdir.
<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom:6.0pt;text-align:justify;line-height:normal;background:white">
<span style="font-size:12.0pt;font-family:"Times New Roman","serif";mso-fareast-language:TR">Zizek’in de değerlendirmeleri de geleneksel Marksist perspektiften hareket ediyor ve Batı’daki direnme eylemleri üzerinde odaklanıyor (The Guardian, 26 Ekim 2011) ve
Tarık Ali gibi (ve Wallerstein’in aksine) bunlarda, geleneksel sosyalizmin canlanma belirtilerini algılıyor:
<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom:6.0pt;text-align:justify;line-height:normal;background:white">
<span style="font-size:12.0pt;font-family:"Times New Roman","serif";mso-fareast-language:TR">“Batı solu, ‘sınıf mücadelesi esastır’ ilkesini, ırkçılık-karşıtı, feminist vb. mücadeleler uğruna terk ettikten sonra, dolaşmış başlangıç noktasına dönmüştür. Bir
kez daha ortaya çıkmıştır ki sorun, doğrudan doğruya kapitalizmdir. Keyif veren ‘yatay örgütlenmeler’, ucu açık tartışmalar Lenin’in geleneksel ‘ne yapmalı?’ sorusunu somut olarak yanıtlamak için toparlanmalıdır. Siyaset, tamamen gerçekçi olan; fakat aynı
zamanda egemen ideolojinin özünü zedeleyen talepler üzerinde ısrar etmeyi gerektirir. İnsanları bu tür talepler için örgütlemeliyiz.”
<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" align="center" style="margin-bottom:6.0pt;text-align:center;line-height:normal;background:white">
<span style="font-size:12.0pt;font-family:"Times New Roman","serif";mso-fareast-language:TR">***<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom:6.0pt;text-align:justify;line-height:normal;background:white">
<span style="font-size:12.0pt;font-family:"Times New Roman","serif";mso-fareast-language:TR">Wallerstein’e fazla haksızlık yapmayalım: Direnme eylemlerinin kapitalizme karşı mesafe alabilmesi için, geleneksel mücadele ve örgütlenme biçimlerine gereksinim olduğunu
o da kabul ediyor ve örneğin sendikaların “militanlaşarak dünya çapındaki bir sosyal adalet hareketine aktif olarak katılmalarını” olumlu bir gelişme olarak alkışlıyor.
<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom:6.0pt;text-align:justify;line-height:normal;background:white">
<span style="font-size:12.0pt;font-family:"Times New Roman","serif";mso-fareast-language:TR">Daha da önemlisi, “%1’in tahakkümüne hayır” sloganı, Wallerstein’a göre, ekonomik karşıtlıklar açısından doğrudur; ama güç dengelerini yansıtmaz. “Dünya çapında orta
ve sağ güçler, dünya nüfusunun aşağı yukarı yarısına hükmetmektedir. Bu yüzden dünya solu, dünyayı değiştirebilmek için birleşmek [zorundadır.]”
<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom:6.0pt;text-align:justify;line-height:normal;background:white">
<span style="font-size:12.0pt;font-family:"Times New Roman","serif";mso-fareast-language:TR">Wallerstein, “dünya solu”nun saflarındaki güncel ayrışmaların dökümünü yapıyor ve seçenekleri, siyasî örgütlenme gündemlerine bağlıyor: Birinci ayrılık, sol hareketlerin
temsilî demokrasi süreçleri içinde veya (“düzeni meşrulaştırdıkları için) dışında yer almalarıyla ilgilidir.
<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom:6.0pt;text-align:justify;line-height:normal;background:white">
<span style="font-size:12.0pt;font-family:"Times New Roman","serif";mso-fareast-language:TR">Seçimlerin uygun bir mücadele alanı olarak kabul edilmesi halinde, siyasete geleneksel sol partilerin (veya “cephe”lerin) içinde veya (örneğin yeni, devrimci siyasi
örgütlenmelere giderek) dışında katılma seçeneklerinden kaynaklanan ayrılıklar söz konusudur.
<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom:6.0pt;text-align:justify;line-height:normal;background:white">
<span style="font-size:12.0pt;font-family:"Times New Roman","serif";mso-fareast-language:TR">Son olarak sefalete, ezilmişliğe, sömürüye karşı mücadele eden “dünya solu”, büyümeye, gelir artışına öncelik veren kalkınmacı seçenek ile, çevreyi ve toplumsal dokuyu
gözeten yeni bir uygarlık arayışı arasında bölünmüştür. <o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom:6.0pt;text-align:justify;line-height:normal;background:white">
<span style="font-size:12.0pt;font-family:"Times New Roman","serif";mso-fareast-language:TR">Bütün bu bölünmeler Wallerstein’e göre çözülebilir: İnsanlığın acılarını hafifletmeyi hedefleyen kısa dönemli taktikler ile uzun dönemli stratejik dönüşümler birbiriyle
çatışmayabilir. Genel, katı ilkelerde ısrar yerine, her ülkenin somut koşullarını dikkate alan esneklikler yeğlenebilir.
<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal" style="margin-bottom:6.0pt;text-align:justify;line-height:normal;background:white">
<span style="font-size:12.0pt;font-family:"Times New Roman","serif";mso-fareast-language:TR">Wallerstein “uzun dönemler” tarihçisidir. Şimdi de bir öngörü yapıyor: “Önümüzdeki yirmi veya kırk yıl içinde kapitalizm kesin olarak çökecektir.” Bu çöküntüyü ne türden
bir sistem izleyecek? Bu soruyu yanıtlayacak savaşı sol’un kazanması mümkündür; ama kesin değildir. Bunun için, kendi içindeki “bölünmeleri, önümüzdeki beş veya on yıl içinde çözmesi gerekmektedir.”</span><span style="font-size:12.0pt;font-family:"Times New Roman","serif""><o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal"><o:p> </o:p></p>
</div>
</body>
</html>