[Turkmath:7287] Fwd: T.O.KABAKÇIOĞLU

yilmaz akyildiz yilmaz.akyildiz at gmail.com
30 Eki 2010 Cmt 23:34:02 EEST


From: MEHMET ERŞEN ÜLKÜDAŞ <meulkudas at hotmail.com>

Tevfik Okyay Kabakçıoğlu (1910-1971)
Hoca'mızın doğumunun yüzüncü yılında anma günü,
seminer, sempozyum, çalıştay ve benzeri bu gibi
hiç bir etkinlik düzenlenmedi,
ne acı ...


Bu haber canımı nasıl acıttı anlatamam...
Nedir bu bizdeki vefasızlık?

1965-66 yılında Kabakçıoğlu Hoca mızdan Yüksek Matematik II dersini almış ve
Fourier Serilerini ilk ondan öğrenmiştim:  İTÜ Taşkışla 111 No lu Anfi...

Selma Soysal (evet, Mümtaz Soysal ın kız kardeşi) Hocamızın Yüksek
Mastematik I dersinin "kazık"lığından sonra Kabakçıoğlu Hocamızın rahat,
sevecen ve sevdiren, Selma Hocamızın aksine, konunun teknik detayından çok
felsefesine ve tarihine eğilen, bu hususlarda Gauss dan uzun uzun bahseden,
dersin ortasında Almanya hatırlarını anlatarak bizi mest eden o babacan, BİLGE
hali seneler sonra bile hala gözlerimin önündedir. Almanyadan ithal, Sirkeci
- Cağaloğlu kırtasiyecilerinden satın aldığımız  Aristo hesap cetvelinin
nasıl kullanılacağını  ilk Okyay Hocamızdan öğrenmiş, ve esas o zaman
gerçekten anlamıştım logaritma çarpmayı nasılda, toplama yaparak hallediyor.
Şu an bile Okyay Hocanın o Aristonun iç içe geçmiş sürgülerini nasıl
kaydırarak çarpma yapmayı bize öğrettiğini görebiliyorum.

Bir sene sonra geride bıraktığım muhendis sınıf arkadaşlarımı ziyaretlerine
geldiğimde onların artık Facit makinaları kullandıklarını, Taşkışlanın
Mimarlık girişine de bir IBM Bilgisayarının monte edildiğini görmüştüm.
Benzer zamanlarda ODTÜ de Oktay Sinanoğlu Fizik Bölümünün zemin katında bir
inşaat mühendisi hocası tarafından  (Mustafa Akgül den isim rica
edebilirmiyiz?) işletilen IBM main frame bilgisayarında Quantum
Kimyası hesaplamaları
yapmak için elinde deste deste IBM kartları ile görünüyordu.

Bu arada Selma Soysal Hocamıza haksızlık yapmayalım: O zamanlar kendisi
henüz çiçeği burnunda, dinamik ve çok çalışkan, idealist bir Doçent ti,
elbette konunun en ince teknik detaylarına ehemmiyet verecekti. Benim
için Selma
Soysal Hoca = Taylor Serileri.
En çok bu konuya taktırmıştı bizim kafamızı.
Nitekim sonradan da anladım ki
"meğerse her şey Taylor Serileriymiş...".

Okyay Hocamız  Taşkışlaya Almanyadan getirdiği eski, dökülen bir kurbağa VosVos
 ile gelir  giderdi. O zamanların İstanbulunda özel arabası olan az insan
vardı, Selma Hanım da Parisde bir sene misafir araştırıcı olarak çalıştıktan
sonra yurda Renault 4 ile dönmüştü. Aynı seneler Altan Erbulak, benzer bir
VosVos ile uzun bir Anadolu gezisine çıkmış ve Milliyet de onun karikatüre
tefrikalarını takip etmiştik. Bir de 3 kağıtçı gözlüklü Sami yi merakla hiç
kaçırmazdık. Çetin Altan ın yazılarının amfinin  arka sıralarında okunduğunu
duyardım ama benim kafam basmazdı siyaset işlerine, hala da basmıyor ya.

Yine aynı sene Harun Karadeniz, bizim bir sınıf önümüzdeydi, Fizik Hocamız Ali
Sümer Hocamızın derslerinin inşaat mühendisleri için gereğinden fazla
kazıklığına karşı baş kaldırmış ve öğrencileri örgütlemişti. Daha sonra
(Yıldız) Özel Mühendislik okullarına karşı meşhur İstanbuldan Ankaraya
Yürüyüş ünün de başında rahmetli hemşehrim Harun Karadeniz vardı. Samsun dan
Ankaraya Yürüyüş daha sonraki senelerde gerçekleştir. Dikkatinizi çekerim,
zaman henüz 68 değil. Kıbrıs olayı ateşli ama henüz 4. Filo ufukda
görünmemiş, Yüksek Kaldırım badanalanmamış.

Bölgecilik yaptığım sanılmasın sakın, ben Giresun doğup büyümeyim, Harun
Karadeniz, Rahşan Ecevit  ve Aziz Nesin in babası Şebin Karahisarlı. Şebin
Karahisar neden Giresuna bağlı bir kasabadır hala çözmüş değilim. Rahşan
Ecevit bile bu düğümü çözememiştir. Diyeceğim, ben şahsen Giresun la Şebin
Karahisar arasında hiç bir yönde (sosyo, ekonomik, politik, coğrafik) bir
ilişki göremiyorum, aralarında dağlar (kadar fark), ve çok güzel
yaylalarımız var: Tamdere, Kümbet, Bektaş, Karagöl. Ben her sene giderim,
hepinizi de beklerim.

Salvatore Adamo o kış İstanbula gelmiş ve “Tombe la neige”  i Türkçe
söylemişti: "Her yerde kar var, kalbim senin bu gece".
Gerçektende o yılbaşı gecesi çok kar yağmıştı. Fecri Ebcioğlu çok popüler
olmuştu. Zeki Müren en güzel zamanlarını yaşıyor, Ajda henüz Yeşilçam ın 3.
sınıf filmlerinde oynuyordu. Biz Gümüşsuyunda Askeri Hastanenin hemen
karşısındaki sokakta, New York dan yeni dönmüş Engin Cezzar la Gülriz Sururi
yakınımızda otururdu, (şu an bu mekan Aydın la Betül e emanet...).  The
Sound of Music ve West Side Story filmlerini 70 mmlik çekildiklerinden Emek
Sineması nın sahnesinin ön cephesine gerilmiş büyük perdede o seneler
seyretmiştik. Catherine Denueve, Alan Delon ve Belmondo filmlerini de hep o
emektar Emek de gördük. Nathelie Wood a hepimiz aşıktık. Fantasia filmini
yine Emek de seyretmiş ve klasik müzük dinlemeye onunla başlamıştık. Bu
filmin ardından Beyrutlu bir İTÜ Elektrik öğrencisinin pikapını ve 5.
Senfoni plağını bir haftalığına gasp etmiştim...

Ali Hocamızı en son Zincirli Kuyu da Cahit Arf Hocamızın defninde görmüştüm,
Ataköy de oturduğunu söylemişti.

Benim hayatta en korktuğum şey “pişmanlık” tır.

itu69insaat at googlegroups.com  lu arkadaşlar,
varmısınız, Ali ve Selma Hocalarımızı ziyaret edelim?

Okyay Kabakçıoğlu Hocama en derin saygı ve minnetlerimle,
ışıklar içinde yatsın.

yılmaz akyıldız


---------- Forwarded message ----------
From: MEHMET ERŞEN ÜLKÜDAŞ <meulkudas at hotmail.com>
Date: 2010/10/30
Subject: [Turkmath:7286] T.O.KABAKÇIOĞLU
To: "turkmath listweb.bilkent.edu.tr" <turkmath at listweb.bilkent.edu.tr>


Tevfik Okyay Kabakçıoğlu (1910-1971)
Hoca'mızın doğumunun yüzüncü yılında anma günü,
seminer, sempozyum, çalıştay ve benzeri bu gibi
hiç bir etkinlik düzenlenmedi,
ne acı ...

Mehmet Erşen Ülküdaş, Ph.D.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi
Ege Üniversitesi,
Dokuz Eylül Üniversitesi
önceki
öğretim üyesi

.
Hocamız İçin Google'da şu kısa, özlü bilgi var:
Bilim adamı. Münih Maximilian Üniversitesi’nde ve Münih Technische
Hochshule’de
burslu okudu (1934). İstanbul fen Fakültesi’nde astronomi asistanı (1935),
doçent (1941), Ankara Üniversitesi’nde matema tik profesörü (1944) oldu.
Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi Enstitüsü’nü kurdu.
1949’da aynı fakülteye dekan seçildi.
1952’de İstanbul teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Yüksek matematik
Kürsüsü’ne,
1971’de aynı fakültenin nümerik ve fonksiyonel analiz profesörlüğüne atandı.
Astronomi dalında doktora yapa n ilk Türk oldu.
Kendi bilim dalında pek çok çeviri yaptı.
Başlıca eserleri:
Aritmetik ve cebir (1944),
Uzun Periyodlu Pertürbasyonların Hesabı (1948).
.
PS: Astronomlar, on lardan da ses yok,
en azından Ankara Üniversitesi'ne bir
vecibe bu.


_______________________________________________
Turkmath mailing list
Turkmath at listweb.bilkent.edu.tr
http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/cgi-bin/mailman/listinfo/turkmath
 <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/cgi-bin/mailman/listinfo/turkmath>
 <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/cgi-bin/mailman/listinfo/turkmath>
 <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/cgi-bin/mailman/listinfo/turkmath>
-------------- sonraki bölüm --------------
Bir HTML eklentisi temizlendi...
URL: <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/pipermail/turkmath/attachments/20101030/cd491b14/attachment-0001.htm>


Turkmath mesaj listesiyle ilgili daha fazla bilgi