[Turkmath:8178] Osman Bahadır dan Cumhuriyet ve Matematik

yilmaz akyildiz yilmaz.akyildiz at gmail.com
17 Şub 2012 Cum 23:50:49 EET


CBT de bugün çıkmış olan aşağıdaki yazıda ismi en çok geçen matematikçimiz
Kerim Erim, devlet sanatçımız *piyanist Gülsin Onay'ın dedesidir*. Gülsin
hanım da bir matematikçi ile evlidir ve ilişikdeki resim Matematik Derneği
için verdiği bir resital de çekilmiştir.

Bu vesile ile resimdeki rahmetli Hülya Şenkon hocamızı da anmış olalım.

Dünya fani...

ı

Cumhuriyet ve matematik

Cumhuriyetin ilanından 25 yıl sonra matematiğimiz uluslararası bir düzeye
erişmişti. Osman
Bahadırbahadirosman at hotmail.com<bahadirosman at hotmail.com?subject=YoreNet%20e-MEDYA%20$%7BTARIH%7D-$%7BYAYIM_ADI%7D-$%7BHKODU%7D>

Ülkemizde Emin Paşa ve Tahir Paşa’nın Cambridge’de eğitim gördükten sonra
Mühendishane-i Berri-i Hümayun’da 19. yüzyılın ortalarında başlattıkları
modern matematik ve matematiksel analiz eğitimi, Vidinli Tevfik Paşa’dan
sonra, aynı yüzyılın sonlarına doğru Mehmet Nadir ve Salih Zeki kuşağı ile
temsil edilmiş (Salih Zeki Bey matematik eğitimini Paris’te Politeknik’te,
Mehmet Nadir Bey ise Mekteb-i Harbiye’de görmüştü), 20. yüzyılın başlarında
da Hüsnü Hamit (Sayman) ve Kerim Erim yeni matematikçi kuşağının öncüleri
olmuşlardı.

Matematikçi Hüsnü Hamit ve Kerim Erim’in ikisi de İkinci Meşrutiyet
döneminde Mühendis Mektebi’nde eğitim gördü. Kerim Erim okulu bitirdikten
sonra Almanya’ya giderek önce Berlin’de matematik eğitimi gördü ve sonra da
Erlanger’de matematikte doktora derecesi aldı. (Bu bizim ülkemizde
matematikte alınan ilk doktora derecesidir). Hüsnü Hamit Bey ise daha
Mühendis Mektebi’nde öğrenci iken İsviçre’ye gönderildi ve Lozan’da
matematik eğitimi gördü. Bu iki matematikçimiz de daha sonra ülkelerine
döndüler ve Hüsnü Hamit Bey Darülfünun Fen Fakültesi’nde, Kerim Erim ise
hem Darülfünun Fen Fakültesi’nde, hem de Yüksek Mühendis Mektebi’nde görev
yaptı.

1933 üniversite reformu, matematiğin ülkemizdeki gelişiminde önemli bir
aşamayı oluşturmaktadır. Bu tarihe kadar Mehmet Nadir, Kerim Erim ve Hüsnü
Hamit Beylerin, eğitim görevlerinin yanı sıra kişisel olarak araştırma
faaliyetleri de bulunuyordu. Üç matematikçimizin de uluslararası
bildirileri veya makaleleri vardır.

Fakat üniversite reformuyla birlikte ilk defa İstanbul Üniversitesi
bünyesinde bir matematik araştırma enstitüsü kuruldu. Bu enstitünün
kuruluşu matematik tarihimizin önemli bir aşamasını oluşturmaktadır. Bu
enstitünün kurulmasıyla, matematik araştırmaları artık kurumsal bir nitelik
kazanmış oldu. Enstitünün kuruluşundaki ilk başkanı ünlü Avusturyalı
matematikçiRichard von Mises’tir. Fakat onun 1939 yılında Türkiye’den
ayrılmasından sonra enstitünün başkanlığını Kerim Erimalmıştır.

Bu enstitünün varlığı matematik araştırmalarının gelişmesinde ve yeni
matematikçilerin yetişmesinde önemli bir rol oynamıştır. Üniversite
reformundan sonraki yıllarda Willy Prager (sonradan plastisite teorisinde
ün kazandı) ve Patrick Du Val (cebirsel geometrinin ülkemizdeki gelişiminde
büyük rolü oldu) gibi yabancı matematikçilerin de matematik çalışmalarına
ve araştırma bilincinin ve kültürünün gelişmesine önemli katkıları olmuştur.

1933-1948 yılları arasındaki 15 yılda ülkemizde, Kerim Erim, Ratip Berker,
Cahit Arf, Orhan Alisbah, Lütfi Biran, Mustafa İnan, Nazım Terzioğlu, Ali
Yar, Ferruh Şemin, Orhan Ş. İçen ve daha başkalarından oluşan önemli bir
matematikçi topluluğu görev başında bulunuyordu. Kerim Erim, Ratip Berker
ve Cahit Arf öncülüğündeki matematikçilerimiz 1948’de Paris’te toplanan
uygulamalı matematik ve mekanik 7. uluslararası kongresine bildirileriyle
katıldılar. Bu kongredeki başarılarıyla matematikçilerimiz uluslararası
çapta büyük bir saygınlık kazandılar. (Kongreye “Sur le principe de
Saint-Venant” başlıklı bildirisiyle katılan Kerim Erim, uluslararası
mekanik kongresinin yürütme komitesine seçilmişti).

Cahit Arf, 1952 yılında İstanbul’da toplanan 8. uluslararası mekanik
kongresinde matematikçilerimizin çalışmaları ve bildirileriyle büyük bir
başarı sağladıklarını söylemektedir. Arf’ın bu değerlendirmesi elbette
doğrudur. Fakat 1952 başarısının ardında 1948’deki başarı yatmaktadır.
Nitekim 8. Kongre’nin İstanbul’da yapılması kararı, Belçika’nın Brüksel ile
ilgili büyük isteğine rağmen matematikçilerimizin 1948’deki başarısının bir
sonucu olarak gerçekleşmiştir.

İTÜ’nün eski rektörlerinden Ord. Prof. Dr. Tevfik Taylan, Kerim Erim’in
vefatından sonra, 1 Ocak 1953 tarihli Vatan gazetesinde şunları söylemişti:

“Kerim Erim, neşriyatı ve tebliğleri sayesinde Türkiye’de olduğu kadar
milletlerarası matematik muhitinde de hakkı olan yüksek mevkie erişmişti.
Avrupa’da ve Amerika’da memleketimizi temsil ettiği kongrelerin
sonuncusunda, meslek arkadaşlarının ve kendisinin arz ettikleri tebliğ ve
travaylar fevkalade takdir toplamış ve herkesin nazarını Türkiye’ye
çevirmişti. Fakat ne yazık ki, Kerim başta olmak üzere bu ilim
adamlarımızın başarısı, İsveç Olimpiyatları’nda dünya güreş şampiyonluğunu
kazandığımız günlere tesadüf etmiş ve gazetelerimizin olimpiyat haberlerine
tahsis edilen sütun ve sayfalarında, matematikçilerimizin bütün dünyada
tebrike şayan görülen bu büyük muvaffakiyetleri küçük bir havadis
mahiyetinde olsun yer bulamamıştı. O zaman Türk matematikçilerinin
kazandığı bu teveccühün ilk tezahürü olarak müteakip kongrenin İstanbul’da
toplanması hakkındaki teklif, Belçikalıların Brüksel teklifine galebe çaldı
ve 1952 kongresi geçen yaz burada toplandı.”

(Prof. Tevfik Taylan’ın yanlışlıkla İsveç’te yapıldığını söylediği 1948
Olimpiyatları Londra’da yapılmış ve serbest güreş dalında Yaşar Doğu,
Gazanfer Bilge, Celal Atik ve Nasuh Akar, grekoromen dalında ise Mersinli
Ahmet ile Mehmet Oktay sıkletlerinde dünya şampiyonu olmuşlardı.)

1948 Paris Uluslararası Mekanik Kongresi, Türkiye matematiğinin
uluslararası düzeydeki erginliğinin ispatı bakımından tarihsel bir değere
sahiptir. 1923’ten 1948’e kadar olan 25 yıl gibi kısa sayılabilecek bir
sürede, matematiği, henüz kendi içindeki uzmanlaşmasını bile sağlayamamış
bir disiplin düzeyinden, uluslararasında en ileriler düzeyine getirebilmek,
Türkiye matematik ve bilim tarihinin büyük başarılarından biridir.

Bu başarı öyküsü aynı zamanda genç cumhuriyetin bilime verdiği büyük önemin
de bir eseridir.
-------------- sonraki bölüm --------------
Bir HTML eklentisi temizlendi...
URL: <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/cgi-bin/mailman/private/turkmath/attachments/20120217/da8bd7f3/attachment-0001.htm>
-------------- sonraki bölüm --------------
A non-text attachment was scrubbed...
Name: gulsinle.JPG
Type: image/jpeg
Size: 313827 bytes
Desc: kullanılamıyor
URL: <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/cgi-bin/mailman/private/turkmath/attachments/20120217/da8bd7f3/attachment-0001.jpeg>
-------------- sonraki bölüm --------------
A non-text attachment was scrubbed...
Name: Osman Bahadır- Cumhuriyet ve Matematik.pdf
Type: application/pdf
Size: 166176 bytes
Desc: kullanılamıyor
URL: <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/cgi-bin/mailman/private/turkmath/attachments/20120217/da8bd7f3/attachment-0001.pdf>


Turkmath mesaj listesiyle ilgili daha fazla bilgi