[Turkmath:2460] Re: Einstein peşinde bir İTÜ inşaatcısı daha, .. bitmez bu aşk..
Ulug Capar
ucapar at sabanciuniv.edu
Mon Aug 7 20:05:33 UTC 2017
2017-08-07 15:38 GMT+03:00 Ulug Capar <ucapar at sabanciuniv.edu>:
> Değerli Liste Üyeleri,
>
> İlginizi çeker ümidi ile birkaç sohbet başlığı açmak istiyorum:
>
> I) Uluslararası Konferanslar
>
> Yıllar önce ben Sabancı'da iken her dört yılda bir toplanan Bernoulli
> World
> Congress'in Singapur'da olanına katılmıştım. Konferansın 'abstracts'
> kitapçığına göz atınca
> adını vermek istemediğim bir Anadolu Üniversitesinden kitle halinde
> katılım olduğunu
> hayretle müşahede etmiştim. Sadece Singapur gidiş-dönüş uçak bileti 4000 $
> civarı. Bir de bunun
> konferans kayıt ücreti, günlüğü, şusu, busu var. O kadar kişiyi göndermek
> mütevazı imkanları
> ile bilinen bu Üniversite için bayağı bir mali külfet olmalıydı.
> Sonradan durum ortaya çıktı. Abstract'ları kabul edilen o Üniversite
> mensuplarının hiç biri gelmedi !
> Türkiye'den, benim dışımda Çukurova Üniversitesi ile birlikte Koç'tan
> adlarını gayet iyi
> bildiğim 3 kişi daha vardı.
>
> Geçen hafta geçkin bir matematikçi olarak Romanya'da toplanan "Recent
> Trends in Pure and Applied
> Mathematics" (http://trepam.uab.ro) konferansına katıldım. Yakınlığından
> ötürü Türkiye'den
> abstract'ları kabul edilenlerden gelenlerin oranı Singapur'dakine göre
> daha yüksekti. Fakat gene de
> ben dahil 24 kişilik Türkiye kontenjanından gelenlerin sayısı 10 un
> altında kaldı.
> Yorumum:
> Bu tür konferanslara bir abstract salla. Eğer Nasreddin Hoca hikayesi
> anlatmıyorsan (ya da çok iyi bilinen
> sonuçların altına imzanı atmıyorsan) mutlaka kabul ediliyorsun. (Böyle
> olmayan konferansları, kongreleri
> tenzih ederim. Belki temalı konferanslar Gökova, Berkeley bu kategori
> dışında. Fakat 2006 da katıldığım ICM
> (International Congress of Mathematicians) ta da durum aynı idi). Sonra
> konferansa gitmen şart değil.
> CV nin "Tebliğle Katılınan Uluslararası Hakem Süreçli Konferanslar"
> bölümüne bu konferansı bir güzel
> döşen !
> Ciddi emek mahsulü, özenli araştırmalarını gönderip konferansta bizzat
> takdim edenler tabii ki bu sözlerimin
> dışında, lütfen alınmasınlar. Fakat bu vesile ile genç araştırmacılara
> küçük bir öğüdüm olacak:
> Üniversiteniz karşılamıyorsa bile ne yapıp edip konferansa gelin.
> Konunuzdaki yabancı araştırmacılarla tanışın,
> hatta problem alanınızın dünya çapındaki kişilerini bile bulabilirsiniz bu
> toplantılarda. Onların da görüşlerini alarak tebliğinizi
> daha sonra güzel bir makale haline getirebilirsiniz. Abstract kitabında
> basılan özetler yayın sayılmıyor. 3 satırlık abstract'lar bile olabiliyor
> bu kitapçıklarda..
>
> II) Analar Ne Akademisyenler Doğuruyor
>
> Romanya'daki konferansta (trepam) Prof. Ravi P. Agarwal'a DOCTOR HONORIS
> CAUSA fahri ünvanı
> verildi. Uzun methiyelerden sonra
>
> Gaudemaus Iugutur
> Iuvenes Senectudem
>
> şarkısı eşliğinde derece takdim edildi. (aa ben bu şarkının hem
> sözlerini, hem de müziğini biliyorum !
> Şiiri Latince Hocamız akademik tören şiiri diye bize öğretmişti. Kel alaka
> Latince hocan
> diyebilirsiniz ! Benim zamanımda lise 4 yıldı ve İstanbul Erkek Lisesinde
> Müzik, resim ve Latince dersleri
> arasında seçme vardı. Ben Latince'yi seçmiştim. İTÜ İnşaat'ta son sene
> Mekanik Koluna kaçan 5 deli
> misali gene 4 deli bulmuştum, içlerinde ileride tanınmış felsefe profesörü
> olacak Önay Sözer de vardı.
> Sınıfın büyük çoğunluğu müzik ve resimde kalırken biz 5 kişi
> Düyun-u-Umumiye binasının kulelerinden
> birine çıkıp küçücük bir sınıfta Sadık Karakadıoğlu'ndan Latince dersi
> alıyorduk.
>
> Müziğini ise nereden biliyorum :bu bir anonim şarkı. İngiltere'de fahri
> müzik doktorası verilen besteci Johannes Brahms
> Üniversite'ye teşekkür makamında yazdığı Academic Festival Ouverture' ünün
> en sonuna kendi bestesi
> olmayan bu şarkıyı olduğu gibi koymuştu).
>
> Nereden nereye, sohbet konusunda kopmağa başladık !
>
> 2017 yılı Prof. Agarwal için bir hayli başarısız başlamış. 2017 nin ilk 6
> ayında sadece 10 makale yayınlayabilmişti !
> Bize konferansta dağıtılan Ravi Agarwal CV kitapçığından saymağa
> başlıyorum:
>
> 2016 da 52
> 2015 te 65
> 2014 te 61
> 2013 te 56
> 2012 de 61
> yayın yapmış ! Yoruldum artık, saymağı bırakıyorum. Doğrusu gıpta ettim.
> Benim eşe dosta yazdığım e-mail
> hızından bile fazla ! Erdöş hayatta olsaydı her halde yayın sayısı itibarı
> ile en büyük rakibi Agarwal olacaktı.
> Yalnız yayınların hemen tamamının ortak yazarlı olduğuna dikkati çekelim.
> Agarwal 44 derginin ya Chief,
> ya da Associate editörü. Aldığı citation ise >35,000. Dile kolay .
>
> III) Yardımcı Doçentlik
>
> Konuya yaklaşımım Cumhurbaşkanı'dan farklı, sadece terminoloji ve
> eşdeğerlik yönünden olacak.
> (Yardımcı doçentlik hoca yetişmesi sürecini uzatıyor diye bir şey söz
> konusu olamaz. Yardımcı doçent
> zaten hoca, ders veriyor !).
>
> Türkiye akademik ünvanlarda geleneksel olarak çok uzun zaman kıta
> Avrupasını model olarak aldı.
> Asistan, Doçent, (Privat Dozent), Profesör, Ordinaryus Profesör
> (Ausserordentlich Professor) vs gibi.
> 1960 yıllardan itibaren ODTÜ, Boğaziçi (Robert College) gibi kurumlardan
> başlayarak kredi sistemi
> ile birlikte Kuzey Amerika (özellikle A.B.D. ) daki unvan sistemi de
> eğitim sistemimize girmeğe başladı.
> Kargaşa da bu iki sistemin uyuşmazlığını uyuşturma çabasından
> kaynaklandı. En baştan tek bir sistemi
> benimseyenlerde bu kargaşa olmadı. Örneğin Ürdün Yarmouk Üniversitesinde
> gördüğüm ünvanlar
> olduğu gibi A.B.D. dekilerden tercüme edilmişti:
>
> Üstadh-ı müsaid : (Saidleşen, yardımlaşan profesör, yani assistant
> professor)
> Üstadh-ı-meşarik : (Teşrik eden, ortaklaşan, yani associate professor)
> Üstadh : Full porfessor
>
> Biz iki sistemi üst üste koyarken eşdeğerlilik merakımızdan önce Doçent'i
> Associate Professor'lüğe
> oturttuk. Asisstant Professor'ü de " yardımcı profesör" olarak tercüme
> ettik. Asistan (yardımcı) profesör ünvanını
> bir sür kullandık. Ben bu dönemi çok iyi hatırlıyorum. Fakat terim kimseyi
> memnun etmedi.
> "Hem profesör, hem asistan nasıl olunur ??!"
> daha da önemlisi doçentin altındaki biri yardımcı olsa da, yardımcı olmasa
> da nasıl profesör ünvanı taşır ??!
> Olacak şey değil. Bizim rütbeler (meratip) anlayışımıza mugayir. O zaman
> gelin yardımcı profesörün
> ünvanını biraz kırpalım. YARDIMCI DOÇENT yapalım.
>
> Dünyanın hiçbir yerinde olmayan ucube yardımcı doçent ünvanı böyle doğdu.
>
>
> Saygılarımla,
> Uluğ ÇAPAR
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
> On Sun, Aug 6, 2017 at 4:01 PM, yilmaz akyildiz <yilmaz.akyildiz at gmail.com
> > wrote:
>
>>
>>
>
-------------- next part --------------
An HTML attachment was scrubbed...
URL: <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/pipermail/turkmath/attachments/20170807/9b53b700/attachment-0001.html>
-------------- next part --------------
A non-text attachment was scrubbed...
Name: einstein ve it? in?aat.pdf
Type: application/pdf
Size: 929370 bytes
Desc: not available
URL: <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/pipermail/turkmath/attachments/20170807/9b53b700/attachment-0001.pdf>
More information about the Turkmath
mailing list