[Turkmath:2467] Re: yanlış anlaşılmasın!

yilmaz akyildiz yilmaz.akyildiz at gmail.com
Wed Aug 23 23:46:01 UTC 2017


evet can mehmet kardeşimiz,
benim 1964 inşaat sınıfım da (kara) selma soysal ı reel sayıların inşasını
weierstrass ın kutulamalarıyla anlatırken hatırlarlar, yarım asır sonra
bile...
şunu da eklemeden geçemeyeceğim:
itü yü 5 seneden 4 e indirmenin yanında,
itü deki değişimde
odtü nün katkısı yadsınamaz!


2017-08-24 2:34 GMT+03:00 Mehmet Can <mcan at ius.edu.ba>:

> Sayin Akyıldız
> Biz 1980 de ITU asistan olarak geldiğimizde Matematik Mühendisliği Bölümü
> kurulmuş,  matematikcileri çatısı altında toplanmıştır.
> Matematik mühendisliği bölümünde yeni bir anlayış gelişiyordu.
> Dizilerin yakinsakligi ile sömestr dolduran selmalar, yavaş yavaş kenara
> çekildi.
> Matematik dersleri "calculus"a dönüştürüldü.
>
> Limanlar kralı arkadaşınıza gelince büyüklerin rahle-i tedrisinden geçmiş
> bir halı var. Ancak bu büyüklerin din-i mubine mesafeli zatlar olduğuna
> dair kokular geliyor.
>
> Doğrusunu Allah bilir.
>
> Mehmet Can
> _____________________________________
> Prof. Dr. Mehmet Can
> The University Information Technology Center
>
> INTERNATIONAL UNIVERSITY OF SARAJEVO
> Hrasnicka cesta 15, 71000 Sarajevo, B&H
> Phone: +387 33 957 150 ; Fax: +387 33 957 105
> mcan at ius.edu.ba   ius.edu.ba/mehmet-can
> ------------------------------
> *From:* Turkmath <turkmath-bounces at listweb.bilkent.edu.tr> on behalf of
> yilmaz akyildiz <yilmaz.akyildiz at listweb.bilkent.edu.tr>
> *Sent:* Thursday, August 24, 2017 1:16:18 AM
> *To:* tmd; turkmath
> *Cc:* itu69insaat at googlegroups.com
> *Subject:* [Turkmath:2465] yanlış anlaşılmasın!
>
> 60
>> yılların en popüler okulu İTÜ
> İ
> nşaat tı ve orayı kazanmak ve oradan mezun olmak hiç de kolay
> değildi
> ,
> (ben girebildim ama bitiremedim..). O zamanlar b
> bu fakültenin
> sosyal hayatta
> ki karşılığı da şu
>  Yeşilçam sahnesi ile anlatılmıştır
> :
>>
> Gelelim benim Hüseyin Eğinç bey hakkında yazdığım şu
> ​c
> ​ümleye​
> :
> * ​ ​ "Bu arkadaş ki İTÜ inşaat 64 giriş, 69 çıkışlı, yani hiç sene kaybı
> yok, Calculus u (kara) Selma Soysal dan ezberleyerek, Fourier Serilerini
> Okyay Kabakçıoğlu ndan üfleyerek geçmiş, nasıl mezun olduğunu kendisi de
> anlayamayan..."*
>
> Bu
> ​cümlenin
>  tercümesi olsa olsa şu olur: HE isimli kişi çok zeki olmalı. Öyle birisi
> hayatta daha ne gibi başarılara imza atmıştır kim bile
> ? (benim bildiğim kadarı ile: nasıl ki Çoban Sülü barajlar kıralıdır,  HE
> de limanlar kıralıdır).
> Gelin görün ki HE diğer taraftan çok mütevazi dir ve hatta geçenlerde bir
> arkadaş kendisini
> ​"​
> * ​​ kendisine çok ​ ​ *
> *acımasız"* olmasıyla
> itham etmiştir. Ben de
> ​ ​
> H
> E ye
> ara sıra "*o kadar da mütevazi olma yoksa gerçek sanarlar*" derim.. ama o
> hep bildiğini okur. Çok dost ve insan canlısı olup bir de muzipliği tutarsa
> ,
> işde m.ünal ile m.ünal
> P
> i karıştırdığında olduğu gibi
> ,
> beklenmeyen yol kazalarına sebep olabilir. Siz de artık deyiverin:
> ​ ​
> "i
> *yi ki de böyle bir kaza olmuş, biz de bu şekilde hem yeni bir kişi
> tanıdık ,  hem nükleer tıp daki radyasyon yoğunluğu hakkında fikir sahibi
> olduk ​ ve hem de *
> *  'magic number 47' iyi öğrendik... *
> *"*​
> .
> ​, ​
>> (biliyorsunuz, 57 Grothendieck "asal" sayısıdır, eh 47 de benimkisi olsun
> artık, ve de benimkisi sahiden asal..!).
>
>
> Bakın
> ​ ​
> şu nükleer olayını
> tekrar vurguluyorum: MR için size imza attırmazlar ama nükleer tıp
> merkezinde makinalara sokulmadan önce benden imzalar alındı.
> Demek ki
> ​ ​
> nükleer işi
>  ciddi...
>
> hepinize sağlıklı ve mutlu günler dileklerimle,
> y.a.
>
>
>
>
> 23 Ağu 2017 ÖS 4:34 tarihinde "yilmaz akyildiz" <yilmaz.akyildiz at gmail.com>
> yazdı:
>
> Bu mesajımda pek de racon um olmayan bir hususta yazmak zorunda kaldığım
> için  hepinizden özür diliyorum..
>
> Hüseyin Eğinç Bey bir kaza eseri hiç de hoş olmayan bir mesajla ortalığı
> karıştırdı. Kendisine ben zamanında "ne işin var senin turkmath de ?"
> şeklinde nazikçe kapıyı göstermiştim. Bu sabah da kendisini Ajda ile yolcu
> etmek istedim, ama yine bana mısın demedi. Sebeplerini az sonra "kendi
> ağzından" sıralayacağm. Bu arkadaş ki İTÜ inşaat 64 giriş, 69 çıkışlı, yani
> hiç sene kaybı yok, Calculus u (kara) Selma Soysal dan ezberleyerek,
> Fourier Serilerini Okyay Kabakçıoğlu ndan   üfleyerek geçmiş, nasıl mezun
> olduğunu kendisi de anlayamayan, 65 de Gümüşsuyun daki  evimizde anamın
> hamsili pilavına da kaşık sallamış ve bir daha o tadı unutmamış birisi.
>
> Şimdi gelelim neden turknath ı terketmeyeceğinin nedenlerine: Kendisini
> iyi tanırım, yarım asırdan uzun, son 7 senedir de benden sadece yarım saat
> uzakta oturur, o bana gelmese de bazen gider sakızlı kahvesini içerim,
> dolayısı ile ben şimdi size Hüseyin Beyin turknath ı terketmeyeceğinin
> nedenlerini sıralayayım,
> "kendi  ağzından" :
> - diğer matematikçilerin de y.a. gibi olup olmadıklarını merak ediyorum.
> - matematik bilmeyen ben neler kaçırdığımı öğreniyorum.
> - zaman zaman prof. dr. Mehmet Can beyin hangi fetva veya surelerle ekrana
> geleceğini bilmek istiyorum.
> - bazen 4 gözle Zafer Ercan ın ekranı nasıl darmadağın edeceğini bilmeden
> artık yaşayamam.
> - bunca yazılanlara karşılık TMD nin sessizliğine mana veremiyor, ne zaman
> bu sessizliğini bozacağını bekliyorum.
>
> Hüseyin bey den bu kadar.
> y.a.
> ......
> Not: benim her mesajımda bir eğitici/bilgilendirici kısım olur. Bununki de
> şu olsun:
> Dün bazı aksilikler üst üste gelmeseydi ben H. Eğinç - M.Ünal  yanlış
> anlaşmasına başından müdahale eder ve bu yazılanlara imkan vermezdim.
> Hüseyin in de demek istediği gibi her işde bir hayır vardır diyelim.
> Aşağıdaki nedenlerden telefonum kapalıydı ve de şarjı da erken bitince ben
> de akşam erken bayılınca internete ancak sabah 2 de erişebildim ve anında
> Eğinç ve Ünal beylere "durun kavga etmeyin, siz kardeşsiniz" babında mesaj
> attım. Ünal ayaktaymış, demek ki sinirinden uyuyamamış,  hemen cevap yazdı.
> Netekim bu sabah da Eğinç bey yazdığında benim tahminim doğru çıktı:
> Hüseyin Mehmet Ünal i eski ortağı Mehmet ÜnalP sanmış.. Bütün bu
> yaşananlara şu sebep oldu: Dün ben 9 Eylül Hastanesi'nde Nükleer Tıp
> merkezindeydim. Tedavi için değil, tetkik-tespit için. Buna rağmen
> hissedilir derecede radyasyona maruz kaldım. Öyle hiç de MR cinsinden
> değil. Nitekim 4 saatlik testler sonunda şu tavsiyelerle yolcu edildim:
> "bol bol su iç, sık sık duş al, 2 gün hamile kadınlardan ve çocuklardan
> uzak dur!" Bu testlere girmemi kardiyolog Drum istedi, EKG mde bazı
> pürüzler görmüş ve birde nabzım çok düşük: 47. Nükleer tıp merkezinde kana
> bazı sıvılar enjekte edip ardından nükleer fizik le çalışan aletlerle kan
> dolaşımını, dolayısı ile kalp in çalışmasını izliyorlar. Bunu koşu bandında
> önce ve sonra yani 2 defa tekrarlıyorlar. Ben yaştaki çok kişi koşuyu
> bitiremiyorlarmış. Ben kolaylıkla sondaki ipi göğüsledim. Dolayısı ile bir
> sürpriz beklemiyorum ama bunca radyasyon neticesinde EKG daki pürüzleri ve
> "magic number 47" yi anlamış olacağız:
> ben 47 doğumluyum, Hindistan bağımsızlığını 47 de kazandı, Firuzan "47
> liler" kitabını yazdı, 47 liler 68 liler dirler...
> daha ne olsun?..!
>
> Tahmin edeceğiniz gibi, dün Nükleer Tıp sonrası hem Çernobil i ve hem de
>  Karadeniz'in yıldızı merhum Kazım Koyuncu yu andım ve şi
> ​m​
> di onu beraber dinliyoruz:
>
> https://www.youtube.com/watch?v=hluVrTixQwI
>
>
>
>
-------------- next part --------------
An HTML attachment was scrubbed...
URL: <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/pipermail/turkmath/attachments/20170824/00f12092/attachment-0001.html>


More information about the Turkmath mailing list