[Turkmath:2029] Re: [Tmd-uye: 1510] Re: "İTÜ İnşaat Kökenli Matematikçilerimiz"..

Baris Kendirli baris.kendirli at gmail.com
Mon Mar 6 09:32:04 UTC 2017


     Sayın Mehmet Bey,



   Bu klasik müzik sizi neden böyle sinirlendiriyor anlamadım. Bir
keresinde  bana da arabada öfkeyle çıkışmıştınız klasik müzik dinliyorum
diye. Aslında olay çok basit, çocukluğunuzda klasik müzik terbiyesi
alırsanız büyük bir ihtimalle onu seversiniz. Bunun genlerle ilgili
olduğunu, enazından böyle bir bilimsel ispat olduğunu sanmıyorum. Türkler
sadece asker olur işadamı, bilim adamı v.s olamaz derlerdi ki bu artık
bugün geçerliliğini yitiriyor. Yabancılarla uzun süre sınıf arkadaşlığı
meslek arkadaşlığı yapmış biri olarak ilerde aramızdan birçok  alanda büyük
yeteneklerin  çıkacağına inanıyorum.

     Sevgi ve saygılarımla.

                                   Barış Kendirli.

6 Mart 2017 11:02 tarihinde Mehmet Can <Mehmet.Can at listweb.bilkent.edu.tr>
yazdı:

>
> Sayin Yilmaz
>
>
> Haziran 25, 1932 de  "Riyaseti Cumhur Orkestrasi" kurulduktan sonra
> Anadolu turnesine cikmasi irade buyuruldu.
>
> Turne Erzurum'dan baslayacakti. Ahali meydana toplandi. Orkestra ne
> calacaksa caldi.
>
> Halkin dagilmasina izin verildiginde bir Erzurumlunun
>
>
> "Erzurum Erzurum olali boyle eziyet gormedi" dedigi duyuldu.
>
>
> Zati aliniz her konsere gittiginizde Sayin Capar'i gorseniz de, o cok
> ozendogonoz sey olamazsiniz.
>
> Sosyal genleriniz buna izin vermez.
>
>
> Gelin, koylu kalin.
>
>
> M Can
>
>
>
> Regards,
>
>
>
> Mehmet Can
>
>  _____________________________________
>
> Prof. Dr. Mehmet Can
>
> *The University Information Technology Center*
>
>
>
> *INTERNATIONAL UNIVERSITY OF SARAJEVO *
>
> *Hrasnicka cesta 15, 71000 Sarajevo, B&H*
>
> *Phone: +387 33 957 150 <+387%2033%20957-150> ; Fax: +387 33 957 105
> <+387%2033%20957-105>*
>
> *mcan at ius.edu.ba <mcan at ius.edu.ba>   ius.edu.ba/mehmet-can
> <http://ius.edu.ba/mehmet-can>*
>
>
> ------------------------------
> *From:* Tmd-uye <tmd-uye-bounces at listweb.bilkent.edu.tr> on behalf of
> yilmaz akyildiz <yilmaz.akyildiz at listweb.bilkent.edu.tr>
> *Sent:* Friday, March 3, 2017 1:36 PM
> *To:* turkmath; tmd; Ulug Capar; Timur Karacay
> *Subject:* [Tmd-uye: 1508] "İTÜ İnşaat Kökenli Matematikçilerimiz"..
>
> önceden söylemiştim bu sayfalarda:
> 1965-66 yıllarında Taşkışla 111 veya 126 Nolu anfilerin birindeki ders
> esnasında bir hocamız:
> "*biz bu sıralardan pek çok değişik alanlarda pek çok değerli insanlar
> yetiştirdik*"... demişti. Malumunuz o zamanlar Çoban Sülü Başbakan ama
> Hoca Necmettin henüz siyasetin ön saflarına çıkmamıştı, zaten o Makina
> dandı.
> Şimdi bakın şu paragrafın sahibi Uluğ Çapar ın da aynı sırlardan geldiğini
> öğrenmiş oluyoruz:
> "Ben bir Fulbright grantee's olarak Amerika'da o da Fransa'da doktora
> yaparken birbirimize 50 şer sayfalık uzun mektuplar yazardık müzik ve
> kültürel konularda. (Ben Brown Senfoni Orkestrasında keman çalıyordum,
>
> bir de Brown satranç şampiyonu olmuştum !)
> "
> Boru değil bu, 50 sayfalık el yazısı mektuplar...
> Tevekkeli, İstanbulda ne zaman bir klasik müzik konserine gitsem yanındaki
> kızıl saçlı sevgili eşinden hemen gözüme çarpar Uluğ abi de ordadır o gece,
> hiç kaçırmaz.
> Timur ağbi bana der hep "yazmalısın". Benim hikayelerim Uluğ ağbininkiler
> yanında çok köylü kalır. Esas Uluğ ağbi yazmalı 50 leri 60 ları 70 leri.
> Gelin umalım, ikinci Olasılık kitabını bitirdikten sonra Uluğ Çapar
> anılarını da yazar. Yazmazsa çok yazık olur. Lütfen sizlerde manevi baskı
> kurun! Yoksa nerden bilecektiniz Cahit Arf ın Orta Okulda Kabakçıoğlundan
> sonra geldiğini?  ayın görünmeyen yüzünün hikayesini?
> Bir de sorun Uluğ Çapar a "ne geziyorlarmış Dame de Sion'un
> kapılarında?"... biz de yakamıza o "eşek arısı" ndan takıp az gezmedik kız
> liseleri kapılarında... (benzer senaryo Orhan Pamuk'un İstanbul kitabında
> da vardır).
> Lütfen şunu da hatırlatın Uluğ Çapar a:
> zaten "yazmak için yaşamakmış hayat", (gabriel garcia marquez).
>
> y.a.
>
>
> ---------- Forwarded message ----------
> From: Uluğ Çapar <ulcapar at gmail.com>
> Date: 2017-03-03 13:56 GMT+02:00
> Subject: Re: [Tmd-uye: 1506] Zafer Ercan'ı duyar gibiyim:
> To: yilmaz akyildiz <yilmaz.akyildiz at listweb.bilkent.edu.tr>
>
>
> Sevgili Yılmaz, Saygıdeğer Liste Üyeleri,
>
> Sevgili Yılmaz,  İTÜ kökenli matematikçiler konusunu hakkettiğimizden daha
> fazla kapsadığın düşüncesindeyim. Gene de çok teşekkürler. O zaman
> canınızı sıkmazsam
> bölük pörçük birkaç anımı daha nakledeyim :
>
> Yüksek Matematik I ve II derslerinin temel hocası Tevfik Okyay Kabakçıoğlu
> idi.
> Cahit Hocaya hayatında matematikteki tek  ikinciliğini (orta eğitim
> sırasında) tattıran kişi
> olduğunu daha sonraları duymuştum. Çok yalın, sempatik ve mütevazi bir
> kişiliği vardı.
> Öğrenciler onu çok sevmiştik. "Uslu durursanız sizinle daha sonra aya
> seyahat yaparız"
> demişti. Onun Türkiye'de astronomide doktora yapan ilk öğretim üyesi
> olduğunu da daha
> sonra öğrenmiş ve aya seyahat  konusunda neden bu kadar bilgili  olduğunu
> anlamıştım.
> SPUTNIK çağı idi ama daha henüz aya ayak basılmamıştı. Bize ayda
> dolaşırken  birbirimizin
> yüzlerinin güneş vuran yarısını  çok aydınlık, gölgedeki diğer yarısını
> ise simsiyah  göreceğimizi
> anlatmıştı (su buharı yokluğundan)!
>
> Haftada 6 saat olan Yüksek Matematik derslerinin kapsamı bugün İngilizce
> eğitim veren okullarda
> okutulan Calculus I, ve Calculus II derslerinin bir hayli fazlası idi.
> Advanced Calculus, Real Analysis
> ve Linear Algebra  derslerinin de önemli kısımlarını  kapsıyordu. Zaten
> İTÜ matematik eğitimine
> o zamanlar hala kıta Avrupası yaklaşımı  hakimdi. Calculus konuları gerçel
> analiz çerçevesinde
> veriliyordu. Tavsiye edilen kitaplar Mangold-Knopp ve Köthe'nin cilt cilt
> eserleri idi.
> Tevfik hoca da sayı sisteminin kuruluşunda Dedekind kesimlerini
> kullanmıştı ama pek anlamamıştık
> doğrusu, bu kavram biraz yukarlarımızdan geçmişti.! Tevfik hoca temelde
> analiz konularını işliyordu. Özelliği olan diğer konuları doçentleri
> Kara Selma ve Asım Özkan'a bırakmıştı. Selma hocadan vector analizi, hatta
> biraz da manifoldlar,
> Asım hocadan ise doğrusal cebir ve kombinatorik analiz öğrendik.
>
> Geçen yazımda hikayesini anlattığım biz 5 deli ise Tatbiki
> Mekanik  Opsiyonunu seçip Cahit Arf'tan
> Analitik fonksiyonlar, Varyasyonlar Hesabı ve Tansör Analizi gördük !
> Cahit Hoca tabii ki İTÜ'den
> alışık olmadığımız bir hoca tipi idi. Geçen mailimde anlattığım gibi 5ci
> yıl matematiğinin konularını biz
> öğrencilere danışarak seçmişti ! "İnşaat mühendisliğindeki temel tanımlar
> stress ve strain, bunlar
> esasında tansörlerdir" demişti. "Onun için isterseniz biraz tansör
> analizi" yapalım". Biz de "aa, tabii, tabii
> olur tansör çalışalım" dedik ! Aslında bu lafı hep duyuyorduk ama
> matematiksel olarak ne anlama geldiğini
> bize hiç bir hoca anlatmamıştı o güne kadar. Bizim opsiyona gelmeyenlerin
> de hepsi tansörün ne
> olduğunu öğrenemeden mezun oldu ! (Asım Hocanın kapsadığı kadar linear
> algebra içinde multi-linear
> algebra doğal olarak yoktu).
> Dönem daha yeni başlamıştı. Biz birkaç opsiyon öğrencisi bir akşamüstü
> Taşkışladan  çıkıp Dame de Sion'un önünden yukarı doğru yürürken yanımızda
> bir araba durdu. Baktık piposunu tüttüren Cahit Hoca. "Taksim
> -Galatasaray istikametine gidiyorsanız götüreyim" diyor. Allah allah ne
> biçim hoca bu ??!!
>
> O zamanların İTÜ İnşaat Fakültesi Türkiye'nin bütün kalburüstü Liseleri
> Fen dallarının en önde gelen
> öğrencilerini çektiği için  tabii 140 kişilik böyle bir kitlede çok
> ilginç, egzatrik tipler de vardı. Hatırımda
> en çok yer edenlerden birkaçından söz edeyim:
>
> Atasağun BAYKAL: Köy kökenli olduğu için eğitimi biraz gecikmiş, bize gore
> yaşlı durur, kilolu, kerli
> ferli bir öğrenci 30 larında gösteriyor. AAL (Ankara Atatürk Lisesi) 'ın
> birincisi, gelmiş geçmiş en
> parlak öğrencisi imiş AAL'in. Hiçbir sınav öncesi ders notlarını veya ders
> kitabını çalışırken görmedik.
> "Ben sınav sabahı istiareye yatar , ne sorular sorulacağını bilirim"
> derdi, (tabii bize söylemezdi) !!
> Diğer iddiaları "ben gömülerin yerlerini bilirim", "ben tavlanın 3 sırrını
> leşfettim, kimse beni yenemez"
> (gerçekten de yenemezdik!), "sputnik aya gitse de arka yüzünü göremez,
> fotoğrafını çekemez.
> Çünkü ay dünya etrafında dönerken arka yüzü hiç görülmüyor, tanrı bize
> arka yüzünün göstermiyor !
> Dolayısıyla görmemiz, oraya ulaşmamız kabil değildir"!! (Ne kadar parlak
> olursan ol , dar aile,sokak,
> mahalle çevrelerinden edinilen  bağnazlığı yıkmak çok zor)!
>
> Mezuniyet sonrası Atasağun'u hiç göremedim. İnsanlar ayın arka yüzünü de
> görünce acaba "o resimler
> sahte, bir emperyalist oyunudur !" mu dedi acaba? Hazine bulup zengin de
> olmadı ama bir sure Ankara Belediye Başkan Yardımcılığı yaptığını duydum.
> Şimdi hayatta mı onu dahi bilemem.
>
> Doğan YALAZ : Müthiş bir müzik kulağı ve yeteneği ! Öyle Bach, Beethoven,
> Mozart'ın tanınmış
> eserleri değil, herhangi bir eserden bir kaç mezür dinlet sana hemen
> söylesin : örneğin Shostakovich,
> 6 ci senfoni üçüncü kısım" diye. Ablası Tomris Yalaz'ı (bir inşaat
> mühendisi ile evlenip Tomris Öziş oldu
> daha sonra) İzmir'de büyük piyanist Wilhelm Kempf bir konser turnesinde
> keşfediyor, Almanya'ya
> götürüp ders veriyor ve Tomris bir konser piyanisti oluyor. Aslında Doğan
> ile Tomris çocukluklarında
> birlikte piyano dersleri alırken Doğan iki kardeşin daha yeteneklisi
> olarak bilinirmiş. Fakat Doğan
> MÜYENDİS olmağı tercih ediyor müzik kariyeri yerine !  İTÜ İnşşatın en
> palas Yol  opsiyonunu
> seçiyor. İsviçrede firmalarda çalışıp emekli oluyor , İsviçre'de yerleşik.
> Şu anda Parkinson tedavisi
> görüyor ( neyse daha kötüsü değil. Neydi o aklımı başımdan alan Alman'ın
> adı ? Cevap: Alzheimer !
> ondan değil).
>
> Erhan KASRAESMEN (Last but not the least) . Sanırım onu pek çoğunuz tanır,
> en azından Cumhuriyet'teki
> köşe yazılarından bilir: siyaset, deprem, mühendislik, mimarlık , müzik ve
> resim , allah ne verdiyse her konuda yazar!
> ODTÜ İnşaat'tan  emekli profesör. Tanınmış kitapları var : Deprem
> mühendisliği, Mimar Sinan,
> Gözün ve Kulağın Düğünleri (resim sergileri ve konserler üzerine), Ayla
> Erduran , Bir Cumhuriyet Aydını
> (Kamran Gündemir -Fazıl Say'ın hocası) vs.
> Ben bir Fulbright grantee's olarak Amerika'da o da Fransa'da doktora
> yaparken birbirimize 50 şer sayfalık
> uzun mektuplar yazardık müzik ve kültürel konularda. (Ben Brown Senfoni
> Orkestrasında keman çalıyordum,
> bir de Brown satranç şampiyonu olmuştum !)
>
> Erhan'ın şimdi biraz sağlık sorunları var ama genel durumu iyidir, (eşimin
> güzel bir lafı var :"bu yaşlarda boğmaca olup su çiçeği çıkaracak değiliz
> ya"!).
>
> Kalemime (daha doğrusu klavyeme) böyle uzun ve belki de lüzumsuz
> ayrıntılı bir yazı yazma cesareti
> veren sayın üyelere, özellikle de Yılmaz Akyıldız ve Hüseyin Eğinç'e
> tekrar çok teşekkür ederim.
>
> Saygılarımla,
>
> Uluğ ÇAPAR
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
> 2 Mart 2017 22:51 tarihinde yilmaz akyildiz <yilmaz.akyildiz at listweb.bilke
> nt.edu.tr> yazdı:
>
>> Timur ağbinin ekdeki  yazısı için Zafer Ercan'ın
>> "..zaten öyle yapılmıyor mu, birşey mi kaçırdım ne?"
>> dediğini duyar gibi oluyorum.
>>
>> Zafer de haklı, çünkü kendisi yeni mahsul (nesil) ve
>> fırından çıkmak üzre olan son yazdığı Topoloji kitabının bel kemiği limit
>> olmalı.
>> Anlaşılan o ki Zafer tarih bilmiyor!
>> Bizler artık birer dinazoruz, (bir başka dinazor Çiğdem Kağıtçıbaşı yı
>> bugün kaybettik..) ve Timur ağbi de bu işin tarihine el atıyor.
>> Zafer Ercan'ın okulunda olmayabilir ama belki diğer başka yerlerde reel
>> sayıların inşaası hala eski usullerle yapılıyor.
>>
>> Eski usul derken, geçenlerde "İTÜ İnşaatçı Matematikçilerimiz" konusunu
>> 1964 girişli sınıf arkadaşlarımla da paylaştım, bakın nasıl yaralarına tuz
>> basmışım. 53 sene geçmiş hala unutmamışlar. İşde Timur ağbinin yazdıkları o
>> zamanların eğitiminin hatırlatması yanında topu yeni nesil en son Topoloji
>> Kitabı nın yazarı kendisi de bir "limiting case" olan Zafer Ercan' a
>> atması..
>>
>> Aşağıda mesajlarını okuyacağınız benim sınıf arkadaşlarıma ilaveten Uluğ
>> Çapar ve Barış Kendirli den Kara Selma Soysal hususunda çok da güzel anılar
>> ve methiyeler okumuştuk. Zaten onlar da neticede mühendis değil matematikçi
>> oldular..
>> " Selma Hanim benim 1959-1960 da hocam oldu, ve onun güzel anlatımı
>> nedeniyle matematiği daha çok sevdim. Hatta sınıftan bir arkadaş kendisine
>> aşık oldu ve maalesef bu yüzden de akıl hastası oldu.
>>      Nur içinde yat Selma Hocam.
>>                       Barış Kendirli
>> "
>>
>> Arkadaşlar, 60 lar çok farklıydı, her açıdan.
>> Matematik de bundan nasibini aldı:
>> Bakınız bir başka sınıf arkadaşım ne yazdı:
>> "
>> Biliyorsunuz, ITU'ye girmek bizim lise donemlerimizde bir tutku idi. A
>> a...
>> hhh bir girebilsem! Bundan birkac yil once merhum usta kalem Hasan Pulur soyle
>> bir sey demisti: "Bir ogrenci ITU sinavlarini ikinci kez de kazanamayinca
>> Fatih Camii'nin minaresine
>> çıkıp
>> kendisini asagiya atarak intihar etmisti." Kim bilir buna banzer baska ne
>> aci olaylar olmustu. Kazanamayinca tedavi gorenlerin de oldugunu duymustum
>> "
>>
>> Selma Soysal Dedekind Kutuları derdi,
>> Timur ağbi Dedekind Kesimleri diyor ve ekliyor:
>> "calculusa yeni başlayanların zor anladığı bu konu..."
>> yani Deniz'imiz ağlamakta haklıydı:
>>
>> "O kutuyu benim mantigim reddediyor.
>> Ne luzum var bildigim PI yi kutu icine sokmaya.
>> Bir halta da yaradigini sanmiyorum.
>> Sirf matematik olsun diye ise amk o kutunun.
>> Gencligimin en guzel gunlerini karartti.
>> Frenkel'in "Askin matematigi dedigi bu herhalde.
>> Kutulamalar elma sekerinin sapi gibi elimizde kaldi.
>> Kullandigim matematik, hic bir zaman Kara Selma'ninki olmadi,
>> Kabakcioglunun ogrettikleri oldu.
>> "
>> (Zafer Erca Deniz'in bu iç dökmesi için "müthiş tespit" dedi)
>>
>> Deniz devamla:
>> "Selma hanim, Huseyin'in dedigi gibi Yilmaz icin gonderilmis bir lutuf
>> oldugunu, yazilardan anliyorum.
>> Ancak yine de, o siniftaki 180 kusur muhendis adayinin %80 inin (belki de
>> fazla) matematikten korkmasina, hatta nefret etmesine neden oldugunu da ben
>> 53 yildir unutamiyorum.
>> Neyse ki, ikinci sene gelen Kabakcioglu hoca ve asistani (sari Selma derdik
>> kendisine) sayesinde bu korkularimizi yenebildik. Cunku Kara Selma, o
>> gune kadar okudugumuz matematigin bosuna oldugunu hissettiren bir tavir
>> icindeydi.
>> Ve anlatma yetenegi olmadigi icin dersin cogunda birbirimizin yuzune bos
>> gozlerle bakardik.
>> Yilliktaki ilk 5 kisi disinda.
>> Gunah cikartmak icin, anlatma yetenegini, Saffet Muftuoglu'nun katlinde
>> sahit oldugu icin sok gecirip, kaybettigini soylediler ama bizlere verdigi
>> onca zarardan sonra.
>> Onlarda malesef ilk yil oldugu icin anladiklarini cok kucuk bir cevre
>> disinda kimse ile paylasmadilar.
>> Derste hirsimdan agladigim gunleri hatirlarim hala.
>> Onu affedebilmis degilim, bunca yildan sonra.
>> (Temel'in dedigi gibi; "Onun da bi yerindeydi sanki")
>>
>> Ve
>> Vedat ilave etti:
>>
>> "
>> Selma Hoca'mizin bu kutulama (Dedekind cut) işini üstelik de dersin en
>> başlarında, üstelik de kazandigimiz onemli bir giris sinavinin hemen
>> ertesinde bizim onumuze koymasinin nedeni uzerinde bu aksam çöyle sakin
>> kafa ile tekrar dusundum.  Bu konunun sirfi matematigin (Pure mathematics)
>> konulari arasinda oldugu konusunda kusku yok.
>>
>> Bana oyle geliyor ki, Hoca'nin amaci bu konuda bizlere kenarindan
>> kosesinden sirfi matematik konusunda bir çeşni vermeye calismakti. Ama bu
>> is galiba birkac hafta surdu ve çeşni olmaktan cikti ve hepimizin agiz tadi
>> bozulmus oldu.  Bakin Deniz hala bozulan agiz tadinin etkisi altinda.
>>
>> Animsadigim kadariyle, Hoca bu konu ile ilgili hic soru sormadi. Bir
>> yoklayin belleklerinizi!
>>
>> Samimi olarak sunu da soyleyeyim: Ben bu kutulama isinin ne oldugunu
>> ancak Yilmaz'in bu aciklamalari sayesinde ogrendim. Yani, Hoca'nin dersinde
>> yediklerimiz keci boynuzunun cok otesindeydi. "
>>
>> _______________________________________________
>> Tmd-uye mailing list
>> Tmd-uye at listweb.bilkent.edu.tr
>> http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/cgi-bin/mailman/listinfo/tmd-uye
>>
>>
>
>
> _______________________________________________
> Tmd-uye mailing list
> Tmd-uye at listweb.bilkent.edu.tr
> http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/cgi-bin/mailman/listinfo/tmd-uye
>
>
-------------- next part --------------
An HTML attachment was scrubbed...
URL: <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/pipermail/turkmath/attachments/20170306/a87c6314/attachment-0001.html>


More information about the Turkmath mailing list