[Turkmath:6926] Re: [TMD-UYE: 4298] Ali Nesin II

tanbay tanbay at bogazici.edu.tr
Thu Jan 2 07:08:40 UTC 2025


Ayşe Uyar iyi günler,

siz hatalara dikkat eden özür dilemeyi bilen özenli bir meslekdaşsınız, 
tmd-turkmath eposta yığınında adınızı görünce açıp okuyorum, bu 
vesileyle de daha altta Ali Nesin'in özelden yazdıklarını da görebildim,

bir nostalji oluştu yılın ilk gününde. Ben de biraz başınızı ağrıtacağım 
galiba :)

İnsan hafızası garip, benimki daha da garip. Boğaziçi'ne ilk geldiğimde 
(1989) Ali Ülger'in odasındaki ikinci masayı bana vermişlerdi: 
temizlerken içindeki çekmeceden Erdal İnönü'ye yazılmış bir zarf 
çıkmıştı, onun masasında olmak pek hoşuma gitmişti. O da karşı hisarın 
tepesindeki Feza Gürsey merkezinde çalışıyordu,  hep şaka yapardım 
önemli bir zarf buldum diye...zarf boştu tabii. Buradan "boşluk vardır" 
aksiyomunun kabulunü

tartışacak liste üyeleri çıkabilir, aldırmayacağım.  Hayatımın büyük 
şansı. Bir sürü okulda, memlekette, kıtada öğrenmediğim matematiği ondan 
öğrendim. Yanı başımda bugün herkesin sanal

dünyada aradıklarını normal sesimle sorar, hem cevapları hem de gereken 
tüm makale referanslarını alıverirdim: "ali search" fena halde 
gelişmişti, "bilmiyorum" dedirtecek sorularım da pek azdı...hatta bir 
tane idi,

hala birlikte cevabını bulamadık!! Ali hafızamın zavallılığını tespit 
etmiş, "senin ileride Alzheimer sorunun hiç olmayacak" demişti!! Ama 
hafıza eksikliğinin hoşlukları da var:

Yılbaşı gecesi 2025 hakkında kardeşimle formüller ararken, bir sürü 
sınavda tümevarım sorusu olarak hepimizin verdiği bir formülü o fark 
edince, ben yeni bulmuş gibi sevindim!!

Kardeşim ise benim bilmediğim bir formülü bulmaktan fena halde memnun 
oldu!

Öte yandan formül hafızası ile yaşam hafızası belli ki ayrı kutularda 
beynimizde: Ali Nesin'i ilk gördüğüm "mantıkçılar yıllık pikniği"ni hiç 
unutmam. Biri yerde biri kucakta iki çocukla, seksenlerin ilk yarısı 
olmalı!

Boğaziçi Üniversitesi'ne girdiğimde maaşım doktorada asistan olarak 
kazandığımın 3te biriydi ve o asistan maaşımı kazanmam yirmi yıl kadar 
sürdü! Ali Nesin'i Boğaziçi Üniversitesi Matematik Bölümü tamamen bu 
maddi sebepten KAÇIRMIŞTIR. İstenmediği ise olsa olsa bir başka hafıza 
sorunudur. Bölümde Ali'nin dillere destan karakteri dolayısıyla tereddüt 
edenler oldu mu bilemem, çünkü başvurmamış biri hakkında koridorlarda 
dedikodu yapma alışkanlığım hiç olmadı, ama başvurmuş olsa alınacağından 
eminim. Aynı şekilde bir süre sonra Selçuk Demir'i de Bilgi Üniversitesi 
maaşları ile rekabet edemediğimiz için kaçırdık, hala yanarım

analizde onun gibi birinin eksikliğine... Doğramacı Bilkent'i kurmuştu, 
ODTÜ''den bol bol insan almıştı, Anayasa ona göre değişmiş, ve Bilkent 
KENDİ belirlediği bütçenin %45ine kadarını devletten alma imkanına sahip 
olmuştu.

Yani devlet biz devlet memuru akademisyenlere verdiği maaştan fazlasını 
Bilkent'teki hocalara veriyordu. Şimdi devletin özeli gözetme şekilleri 
değişti, bazen daha sinsi bazen daha da aleni!

Attila Aşkar bana hayatta iş veren tek kişidir, ona "tek patronum" diye 
espri yaparım hala, Boğaziçi'ne geldiğimde bölüm başkanıydı. Ve ondan 
genç-yaşlı farkı olmadan akademik eşit ilişkinin ilk derslerini almış 
oldum,

doğaldı bunlar Boğaziçi'nde. Onun için hala size "hocam" diyemedim, 
Boğaziçi'nde kimse kimseye "hocam" demezdi. Benden 15-20 yaş büyüklere, 
ismiyle "sen" diye" hitap ettim hemen bölümde (ama hiçbirinin idari 
görevini kutlamak için yemeklere gitmedim! )  Devir değişti, bugün 
bölümdekilerin çoğuna "siz" diyorum, çünkü onlar bana "siz" diyor :((((

Attila az zaman sonra Koç'a dekan olarak gitti ve doksanların ortasında 
Ali Ülger de mali şartlara dayanamadı...Boğaziçi'ndeki en büyük ilk 
şokumdur. Bölüm çöktü zannettim! Bölüm çökmedi ama ben odamda çöktüm! 
Mecburen "search" sistemlerini kullanarak, kütüphaneye giderek matematik 
yapmayı öğrendim :) Ali'yi hala ararım odamda! (ÜLGER!!!)

  bugün Boğaziçi Üniversitesi'ne şaka gibi bir atama yapılalı tam 4 yıl 
oldu. 32 birimin tümü olarak Boğaziçi Üniversitesi kurumdaşlarımla 
"kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz"  dedik. Büyük katılımlarla büyük 
oranlarla

(%95) şimdi atanmış olana güvensizlik oyu verdik. O gün bu gün, 
idareciler meşrulaşamadılar, öğrencilerin karşısına çıkamıyorlar 
mezuniyet töreni bile yapamıyorlar, masa arkasından ellerinde telefon

gelen emirleri uyguluyorlar. İstihdam proseslerinden geçmeyen, özel 
mülakatla işe girenler ise "paraşüt" olarak öğrencilerin derslerine bile

girmediği insanlar olarak kariyer yaptıklarını zannediyorlar. Bugün 
kurumda böyle istihdamlar yapılırken, Ali Nesin gibi insanları 
almadığımız palavralarına sessiz kalmaya içim elvermedi.

Tarihimizi, ilkelerimizi, bizi başarılı yapan özelliklerimizi silmeye 
çalışanlar eposta adreslerimizi  de değiştirdiler. Bunun bir maliyeti de 
boun ve de bogazici adreslerinden ve de turkmath-tmd iki adresinden

her palavranın 4 kere kutuma düşmesi!!  Arada hala sesi çıkabilenler ve 
çok hoşluklar yazabilenler uğruna bu ağda dört kere kalmaya razıyım!! 
bir de bazen vahim uydurmaların gençlere geçmemesini sağlamak gerekiyor. 
Bizim nesilde gördüğünüz gibi çeneler düşük, meydan da boş sanki!!

Boğaziçi'nde bu 4 yılda bölüme hiçbir "paraşüt" gelmedi. Bunu tüm 
matematik dünyasının sağlam durma kapasitesine veriyorum. Açıkçası 
camiamızdan hiç kimse bu pişkinliği yapıp hak etmeden gelerek kariyerine 
leke sürmek istemedi. Elbette bir yandan normal istihdam proseslerimizi 
uygulayıp yeni parlak gençleri almak için uğraşıyoruz ve umarım başarılı 
oluruz çünkü bu 4 akademik kabus senesi boyunca 4 harika elemanımızı 
başka kurumlara kaptırdık, bugünün yıldönümü sebebiyle onları 
hatırlatmak isterim:

önce en parlak araştırmacılarımızdan Mohan Ravichandran'ın görev 
uzatması mahkemede defalarca kazandığı halde yapılmadı. Şimdi 
Hindistan'da. umarım geri gelecek, Ali Ülger'in daha cevaplamadığı tek 
sorumu çözmeye yardım edecek.

IMBM'nin direktörlüğünü yapmış kıymetli hocamız Olcay Coşkun şimdi 
Bakü'de bir mükemmelik merkezinin başında, umarım Istanbul'da tekrar 
kurulacak daha da müthiş araştırma

merkezinin başına gelir.

Cebirsel geometride uluslararası başarılara ulaşmış Ekin Özman hem Max 
Planck Bonn hem Groningen'den davet aldı gitti

Yine geometri-topolojide parlak hocamız Çağrı Karakurt da Groningen'de.

Gençlerin kalmak istemediği bir ülke olduk...İmamoğlu buna "hakiki beka 
sorunu bu" diyor, haklı bence de. Bir de yetişmiş parlak doktorlarımızı,

akademisyenleri kaybetmemiz, hem beka sorunu hem de muazzam bir israf 
sorunu!

Kurumuma anlattığım zararları verenlerden kurtulmamızı diliyorum yeni 
yılda. Kurtulmak için uğraşacak sabır ve sebat  hala var. Kabul 
etmiyoruz. Vazgeçmiyoruz.

Ülkeye verilen zararlardan da kurtuluruz umarım, kabul etmezsek, 
vazgeçmezsek...

buraya kadar dayandıysanız size iyi çalışmalar dilerim.

On 02-01-2025 02:11, AYSE UYAR wrote:

> Henüz yirmili yaşlarınızın başında ne çok sorumluluk almışsınız. TR'ye 
> döndükten sonrasından bahsettiğinizi sanarak yazım hatası olduğunu 
> düşünmüştüm. Kusura bakmayın.
> 
> Ayşe Uyar
> 
> -------------------------
> 
> Kimden: "Ali Nesin" <anesin at nesinkoyleri.org>
> Kime: "AYSE UYAR" <ayseu at gazi.edu.tr>, "yilmaz akyildiz" 
> <yilmaz.akyildiz at listweb.bilkent.edu.tr>
> Kk: "turkmath" <turkmath at listweb.bilkent.edu.tr>, "tmd" 
> <tmd-uye at listweb.bilkent.edu.tr>
> Gönderilenler: 2 Ocak Perşembe 2025 0:54:42
> Konu: Re: [TMD-UYE: 4298] Ali Nesin II
> 
> 1986 doğrudur. Yanlışsa da 1987 doğrudur. Askere 1986 Mart'ında gittim. 
> Sanırım Mayıs'ta tutuklandım ve Ağustos'ta beraat edip salındım. Ancak 
> 1987 Eylül'ünde pasaport alıp ABD'ye gidebildim. Yani yaklaşık bir yıl 
> Türkiye'de işsiz güçsüz kaldım.
> 
> ABD'ye cebimde 40 dolarla gitmiştim. O kadar param vardı... Pardon 20 
> dolarla, cebimdeki diğer 20 doları pasaport polisine rüşvet olarak 
> vermiştim, çünkü yurtdışına çıkmak için gerekli olan bilmemne pulunu 
> almayı unutmuşum... Indiana'da bir arkadaşım karşılamıştı. Pazartesi 
> günü bankadan kredi çekip bir ev düzmüş ve eşimi ve iki çocuğumu bir 
> iki ay sonra yanıma alabilmiştim.
> 
> Babam 1995'te Temmuz başında öldü. Hemen yurda döndüm. Başvurduğum 
> vakıf üniversitelerinden sadece Bilgi iş verdi, o da Toktamış Ateş ve 
> Bilgi'nin liberal kurucuları sayesinde.
> 
> A
> 
> 02.01.2025 00:38 tarihinde AYSE UYAR yazdı:
> 
>> Ali hocam, sanırım 1986 yerine 1996 olacak. Hatırladığım kadarıyla 
>> 80'li yıllarda yurtdışındaydınız.
>> Not: Ali hocanın bu mesajı tmd üyesi olmama rağmen bana gelmedi. 
>> Nedenini anlamadım.
>> 
>> Ayşe Uyar
>> 
>> -------------------------
>> 
>> Kimden: "yilmaz akyildiz" <yilmaz.akyildiz at listweb.bilkent.edu.tr>
>> Kime: "turkmath" <turkmath at listweb.bilkent.edu.tr>, "tmd" 
>> <tmd-uye at listweb.bilkent.edu.tr>
>> Kk: "Ali Nesin" <anesin at nesinkoyleri.org>
>> Gönderilenler: 2 Ocak Perşembe 2025 0:13:47
>> Konu: [TMD-UYE: 4298] Ali Nesin II
>> 
>> Son sakallı hali Sokrates gibi
>> Ali de yaşlandı artık..
>> bence  zamanları karıştırıyor.
>> BU da o konuşmayı verdiği zamanda Ali artık haftada bir Ören den 
>> geliyor değildi. Onlar Yavuz Nutku nün bölümde olduğu yıllar olmalı. 
>> Ali artık İstanbul'daydi ve iş arıyordu. O zamanlar memlekette darbe, 
>> solculuk vs havası yoktu. Yilmaz-Çiller liberal rüzgarları esiyordu. O 
>> konuşmayı Ali boşuna vermedi! İş arıyordu. Sanmıyorum ki bölümün o 
>> ikilisi bu isteği yukarıya bildirdi. Ayşe Dekandi ve o kişilik olarak 
>> zor işleri yapma içgüdüsüne sahip birisiydi. (Örneğin, rektör 
>> olduğunda BU da türban sorunu... ).  Yani, Ayşe radikal bir çıkışla AN 
>> yi kapabilirdi.  Ne de olsa, kendisini "yeni rektörümüz" diye 
>> tanıştırdığımda  İlhan abi  (Selçuk) Ayşe ye  "senin baban 
>> indusytrialist  ilk sosyalist gazete çıkaran kişidir" demişti, o 
>> masada Ekrem Kongar da vardı ve biz Sultanahmet de bir otelin 
>> terasında Ayşe nin rektörlüğünü şampanyalarla kutluyorduk. ("bu 
>> ylmzakyldz da ne çok şeylere şahit olmuş birisi" diyebilirsiniz, ama 
>> bilin ki yazdiklarimyadadiklarimin, şahit olduklarimin yarısından 
>> azıdır...)
>> 
>> Aziz Nesin in matematikle ilgili bir enstitü kurması sözünü etmesi  
>> vasiyet değil de ne dir?
>> Cahit Arf olayını bilmiyordum.
>> Çok şaşırdım.
>> Yani, Arf in bile söz geçiremediği kurumlar vardi demek ki bu ülkede, 
>> hem de ODTÜ de.
>> 
>> Ali nin batıdaki kemikleşmiş sistemden bahsetmesini Selman in MSU da 
>> başından geçenlerde birlikte düşünün!
>> 
>> Arkadaşlar, biraz da matematik:
>> 
>> Biliyorsunuz AC de "kadının fendi erkeği yendi".
>> Şimdi de MI hk da bilek güreşine talipler arıyoruz:
>> 
>> is there a debate on mathematical induction?
>> 
>> There is an ongoing debate regarding the validity and philosophical 
>> implications of mathematical induction. While it is a widely accepted 
>> proof technique in mathematics, some philosophers question its 
>> epistemological foundations. Critics argue that mathematical induction 
>> relies on the assumption of an infinite set of natural numbers, which 
>> may not be universally accepted, particularly by intuitionists who 
>> prefer constructive proofs[1][3]. Others suggest that induction merely 
>> eliminates the possibility of finite counterexamples rather than 
>> proving universal truth[4]. This tension highlights differing 
>> perspectives between mathematicians and philosophers on the nature of 
>> proof and truth in mathematics.
>> 
>> Citations:
>> [1] [PDF] Is There A Problem Of Induction For Mathematics? - 
>> Swarthmore College 
>> https://works.swarthmore.edu/cgi/viewcontent.cgi?article=1330&context=fac-philosophy 
>> [1]
>> [2] Mathematical induction - Wikipedia 
>> https://en.wikipedia.org/wiki/Strong_induction
>> [3] Validity of mathematical induction - Philosophy Stack Exchange 
>> https://philosophy.stackexchange.com/questions/50617/validity-of-mathematical-induction
>> [4] soft question - Mathematical induction, is it really a proof of 
>> truth? 
>> https://math.stackexchange.com/questions/5004849/mathematical-induction-is-it-really-a-proof-of-truth
>> [5] Mathematical Induction: A Pedagogical Discussion - jstor 
>> https://www.jstor.org/stable/3482247
>> [6] Why proofs by mathematical induction are generally not explanatory 
>> https://www.researchgate.net/publication/31384930_Why_proofs_by_mathematical_induction_are_generally_not_explanatory
>> 
>> ---------- Forwarded message ---------
>> Gönderen: Ali Nesin <anesin at nesinkoyleri.org>
>> Date: 1 Oca 2025 Çar 22:21
>> Subject: Re: Ali Nesin
>> To: yilmaz akyildiz <yilmaz.akyildiz at gmail.com>, turkmath 
>> <turkmath at listweb.bilkent.edu.tr>, tmd 
>> <tmd-uye at listweb.bilkent.edu.tr>
>> Cc: Akbulut, Selman <akbulut.selman at gmail.com>
>> 
>> Yanlışları düzelteyim.
>> 1. Babamın Matematik Köyü kur diye bir vasiyeti yoktu. Vasiyetinde bir
>> "enstitü" lafı geçer ama o enstitünün vasiyetteki yegâne nedeni
>> Türkiye'de sıkıntı çekeceğim konuları minimuma indirmekti. Zaten öyle
>> bir para da yoktu. Uzun hikâye, başka bir gün (başka bir mecrada)
>> anlatrım. Türkiye'ye iki nedenle gelmek istedim: a) Yalnız kalmayı 
>> seven
>> içine dönük bir kişi olmama rağmen toplumsal bir hayvan olduğumu idrak
>> etmem. İnsanlarda bir değişiklik yaratmak istiyordum ve Batı'da bu
>> mümkün değildi, düzen çok güçlüydü, çok kemikleşmişti. b) Babam 
>> ölmüştü
>> ve Nesin Vakfı'nı yaşatacak başka kimse yoktu.
>> 2. 1995'te Bilkent'e ve Koç'a başvurdum ama kabul edilmedim. Yılmaz'ın
>> dediği gibi devlet üniversitelerinin maaşı dört kişilik ailemi (artı
>> kardeşlerim ve onların eşleri, çocukları...) geçindirmem için yeterli
>> değildi.
>> 3. 1986'ta pasaport verilmediği yıllarda ODTÜ ve TÜBİTAK'a başvurdum.
>> ODTÜ'den ses çıkmadı. TÜBİTAK reddetti. Cahit Arf bana şahsen "çok
>> uğraştım ama olmadı, yapamadım, gücüm yetmedi Ali" diye üzüntüsünü 
>> belirtti.
>> 4. 1986'da daha ucuz diye Balıkesir Ören'de taşınmıştım ama haftada 
>> bir
>> Boğaziçi Üniversitesi'ne geliyordum, seminerler yapıyorduk. Herkes
>> biliyordu işsiz ve parasız olduğumu. Kimse başvur, Boğaziçi'ne gel
>> demedi. Muhtemelen olamayacağını biliyorlardı. 12 Eylül zamanıydı 
>> hâlâ.
>> Ben de arkadaşları zorda bırakmamak için başvurmadım.
>> 5. İstinye macerası pek çabuk sonlandı, neredeyse başlamadan ve
>> üniversiteye ayak basmadan. Artık hiçbir üniversitede çalışmıyorum,
>> çalışanlara da Allah kolaylık versin! Şirince'de bir korsan üniversite
>> kurdum. Bölüm başkanı benim, dekan benim, rektör benim... 14 
>> öğrencimiz
>> var... Çok mutluyum.
>> (Bu mesaj Turkmath'a gitmeyecek, isteyen yollar.)
>> A
>> 
>> 01.01.2025 23:00 tarihinde yilmaz akyildiz yazdı:
>>> Facebook da AN annesi hk da yazarken Türkiye matematiğini utandıracak
>>> bazı gerçeklerden de bahsediyor. Benzer gerçekler (aramıza yeni
>>> katılan diyeceğim ama o bana kızacak, "ben hep buradaydım"
>>> diyecektir...) Selman Akbulut için de geçerli.
>>> 
>>> https://www.facebook.com/share/1HDg52qmBr/
>>> 
>>> Adam Kaliforniya da tenürlü ama memleketinde kalmak istiyor. Çünkü
>>> Baba AN nin vasiyeti var: Matematik Köyü kuracaksın!
>>> İlk tekmeyi ona, bir sene sabatikal ini geçirdiği,  Bilkent 
>>> vuruyordu.
>>> ODTÜ yü hiç düşünmedi sanırım.
>>> Devlet üniversitesinin verdiği maaş az olmalı, dolayısı ile  özel de
>>> iş aradı.
>>> Ama bu arada benim de yeni katıldığım Boğaziçi ne müracaat etti,
>>> devlet üniversitesi olsa da nasılsa orası İstanbul, ek gelir başka
>>> türlü elde edebilirdi. Örneğin Haluk Oral saatliğine 100 dolardan
>>> yeşil desteler biriktiriyordu. (Buna ragmen kardeşi için benden o
>>> parayı istemeyecekti..bu başka bir hikaye ve sonu benim için çok kötü
>>> oldu, AÜ altınlarını kurtardı ama ben dolarlarımın yarısını
>>> kurtaramadım!).
>>> 
>>> İş için müracaat etmiş olmalı, Ali benim yeni katıldığım Boğaziçinde
>>> bir konuşma verdi. İleride kitabını yazacağını söylediği Grup Teori 
>>> de
>>> son yaptıklarını anlattı. Aman Allahım, evlere şenlik. En son noktayı
>>> sağ alt köşeye koyduğunda artık kara tahta da tek bir başka harf
>>> konacak yer kalmamıştı. Şimdi gelde pişman olma, neden ben o tahtanın
>>> resmini çekmedim ki? Kafama sıkayım. Gerçi o zamanlar cep telefonları
>>> henüz yoktu. Konuşma sonrası bendeki his:  Ben gibi bir "Salieri" yi
>>> (gerçi başlangıçta instructor olarak) alan bu Bölüm AN gibi birini
>>> almamazlık edemezdi. Haydaaaa.. bir de ne duyayım: Ali reddedildi ve
>>> neden olarak da siyasi kimliği, babası vs gibi fısıltılar dolaştı
>>> Bölümde. YALAAAAAN! Billahi yalan! Ben henüz Bölümün iç işlerini
>>> bilmediğimden, Alp ve Betül gibileri henüz tanımadığım dan bu yalan 
>>> ın
>>> farkına o zaman varamamış sadece şaşırmıştım. Sanırım o zamanlar AÜ,
>>> KOÇ için bölümden ayrılmıştı.
>>> Bilgi de neler oldu bilmiyoruz. Uzun yıllar sonra Ali şak diye 
>>> İstinye
>>> de göründü. Beyinci Türker Kılıç da  Bahçeşehir çöplüğünden İstinye 
>>> ye
>>> geçerken  bir de gördüm ki felsefeci (bilim tarihi de bilir)  Şafak
>>> Ural da İstinye den  Topkapı Üniversitesine geçmiş.
>>> Neler oluyor İstanbul da?
>>> 
>>> Burası Odessa
>>> Moraller bozuk..
>>> Henüz bir kız çocuğu iken bir gece aniden müslüman ve hristiyan
>>> gençlerin birbirlerini öldürmeye başladığını yaşayan  Ninem Homa 
>>> derdi ki:
>>> "Herşey olsun ama savaş olmasın".
>>> 
>>> 
>>> 
>>> MÇ4. Bugün annemin doğumgünü. 2 Ocak mıydı yoksa? Yılbaşının hemen
>>> ertesine geldiğinden hep unutulurdu doğumgünü. Bundan da şakayla
>>> karışık hep yakınırdı.
>>> 
>>> Annem hakkında yazdığım ilk üç yazı ağır geldi galiba. Tepkilerden
>>> anlaşılıyor. Biliyorum, bir anneye bunları kondurmak zor. Ne de olsa
>>> ana kutsaldır kültürümüzde. Zaten ben de konduramadığım için 
>>> yazıyorum
>>> ya. Ta başında söylemiştim annemin sıradışı bir insan olduğunu. Aziz
>>> Nesin'den çok daha çarpıcı bir kişilik olduğu kesin. Sadece kişiliği
>>> değil, bakışları da, laf sokuşturmaları da, tokatları da...
>>> 
>>> Bugün daha hafif bir yazı yazayım.
>>> 
>>> Annem biz doğduktan sonra üniversiteye gitmiş. İstanbul Üniversitesi
>>> Felsefe Bölümü. Annem "fakülte" derdi. Annem "fakülteye", babam "işe"
>>> giderdi. İkisinin de ne demek olduğunu bilmezdim, ama o kadar çok
>>> duydum ki anlamlarını bilmeden kanıksadım bu sözleri. Yıllar sonra
>>> hocaları Cahit Tanyol ve Nurettin Şazi Kösemihal sık sık rakı
>>> sofralarımızın konuğu oldular. İkisinden biri sevilmezdi ama hangisi
>>> olduğunu unuttum.
>>> 
>>> Üniversitede mantık okumuş. Topu toplamı bir dönem okumuştur 
>>> herhalde,
>>> o da olsa olsa Aristo mantığıdır.
>>> 
>>> Ben de üniversitede matematik okuduktan sonra matematiksel mantığa
>>> ilgi duydum. Yale'den matematiksel mantık ve cebir konusunda 
>>> doktoramı
>>> aldım. Doktora sonrası Berkeley'e gittim. Konumda uluslararası
>>> dergilerde makaleler yazıyorum. Dünyanın dört bir yanına 
>>> konferanslara
>>> davet ediliyorum. Ama bütün bunlar annemi durduramadı, her Türkiye'ye
>>> gelişimde bana mantık dersleri veriyordu, yanlışlarımı düzeltiyordu,
>>> bilgi eksikliğimi gideriyordu... Beni aşağılamak konusunda hiçbir
>>> engel tanımıyordu.
>>> 
>>> Yıl 1986. Askerlik için Türkiye'ye gelmişim. Orduyu isyana teşvik
>>> suçlamasıyla tutuklanmışım. Aklandıktan sonra yasadışı olarak 
>>> pasaport
>>> alamamışım... Evlenmişim, bir çocuğum var. Ama param yok. Babamdan
>>> istemeye de utanıyorum. Bir müddet İstanbul'da özel ders verdim. 
>>> Sonra
>>> hayat daha ucuz diye Balıkesir Ören'e yerleştik. Annem de bizimle.
>>> 
>>> Aylık bir dergiye popüler matematik yazıları yazıyorum. Her yazı en 
>>> az
>>> bir ayımı alıyor... O kadar dikkatliyim. Yazı anlaşılır olmalı,
>>> sürükleyici olmalı, kendini okutturmalı, bunun için çok emek
>>> harcıyorum, ama aynı zamanda imla hatası olmamalı. 15 yaşımda
>>> yurtdışına çıkmışım. Türkçem zayıflamış olmalı. En çok imla
>>> hatalarından korkuyorum. "Aziz Nesin'in oğlunun Türkçesine bak"
>>> dedirtmek istemiyorum. Bu yüzden yazılarımı dergiye yollamadan önce
>>> illa babama okutturuyorum. Ama babam İstanbul'da kaldı. Neyse ki 
>>> annem
>>> var yanımda.
>>> 
>>> Bir gün mantık üzerine popüler bir yazı kaleme aldım. Tabii işin 
>>> içine
>>> ister istemez felsefe de giriyor. On onbeş sayfa civarında bir
>>> yazıydı. Anneme verdim okusun diye. İlgisini çekmesi lazım. Daha çok
>>> modern mantık, 20'nci yüzyıl. Hiç bilmediği konular.
>>> 
>>> Yazıyı aldı. Okudu. Sonra geri verdi.
>>> 
>>> Hani akreple kurbağanın meşhur öyküsü vardır. Kurbağa akrebi sırtına
>>> bindirip karşı sahile geçirirken akrep kurbağayı sokmuş. Sulara
>>> gömülürken kurbağa şaşkınlıkla sormuş:
>>> - Yahu yaptığın işe bak, ikimiz de öleceğiz şimdi. Hani 
>>> sokmayacaktın?
>>> Neden soktun?
>>> - Benim huyum böyle kurbağa kardeş, demiş akrep, başka türlü yapamam 
>>> ki...
>>> 
>>> https://www.facebook.com/share/1HDg52qmBr/
>>> 
>>> Yazıyı geri verirken annemin söylediğini hiç unutmadım. Vallahi
>>> yaraladığından değil, billahi değil, böyle bir insan olduğundan:
>>> - Baban senden daha iyi yazıyor.
>>> Huyu böyle, sokmadan yapamıyor.
>> 
>> --
>> Bu e-posta, Avast antivirüs yazılımı tarafından virüslere karşı 
>> kontrol edildi.
>> www.avast.com [2]
>> _______________________________________________
>> Bu e-postayı Türk Matematik Derneği'nin TMD-UYE E-Posta Listesine üye 
>> olduğunuz için aldınız.
>> TMD-UYE at listweb.bilkent.edu.tr
>> BU E-POSTA LİSTEDEN ÇIKMAK (UNSUBSCRIBE) VEYA ÜYELİK SEÇENEKLERİNİ 
>> DÜZENLEMEK İÇİN aşağıda bağlantısı verilen sayfayı ziyaret ediniz:
>> http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/cgi-bin/mailman/listinfo/tmd-uye
>> --
>> Bu e-posta mesajı ve içeriği gizli veya özel bilgiler içerebilir. 
>> Mesajın içeriğinde bulunan tüm fikir ve görüşler sadece göndericiye 
>> ait olup, Gazi Üniversitesi'nin resmi görüşünü yansıtmaz. Kurumumuz bu 
>> e-posta içeriğindeki bilgilerin kullanılması nedeniyle hiç kimseye 
>> karşı sorumlu tutulamaz. Mesajın belirlenen alıcılardan biri 
>> değilseniz, mesaj içeriğini ya da eklerini kullanmayınız, 
>> kopyalamayınız, yaymayınız, başka kişilere yönlendirmeyiniz ve mesajı 
>> gönderen kişiyi derhal e-posta yoluyla haberdar ederek bu mesajı ve 
>> eklerini herhangi bir kopyasını muhafaza etmeksizin siliniz. Kurumumuz 
>> size, mesajın ve bilgilerinin değişikliğe uğramaması, bütünlüğünün ve 
>> gizliliğin korunması konusunda garanti vermemekte olup, e-posta 
>> içeriğine yetkisiz olarak yapılan müdahale, virüs içermesi ve/veya 
>> bilgisayar sisteminize verebileceği herhangi bir zarardan da sorumlu 
>> değildir.
>> -------------------------
>> 
>> This e-mail message and its content may contain confidential or 
>> proprietary information. All ideas and opinions contained in the 
>> message are solely those of the sender and do not reflect the official 
>> opinion of Gazi University. Our institution cannot be held responsible 
>> to anyone for the use of the information contained in this e-mail. If 
>> you are not one of the designated recipients of the message, do not 
>> use, copy, disseminate, forward the message content or attachments, 
>> and immediately notify the sender of the message via e-mail and delete 
>> this message and its attachments without retaining any copies. Our 
>> institution does not guarantee you that the message and its 
>> information will not be changed, its integrity and confidentiality 
>> will be protected, and is not responsible for any unauthorized 
>> intervention to the e-mail content, viruses and/or any damage it may 
>> cause to your computer system.
> 
> [3]
> Virüs yok.www.avast.com [3]
> 
> --
> Bu e-posta mesajı ve içeriği gizli veya özel bilgiler içerebilir. 
> Mesajın içeriğinde bulunan tüm fikir ve görüşler sadece göndericiye ait 
> olup, Gazi Üniversitesi'nin resmi görüşünü yansıtmaz. Kurumumuz bu 
> e-posta içeriğindeki bilgilerin kullanılması nedeniyle hiç kimseye 
> karşı sorumlu tutulamaz. Mesajın belirlenen alıcılardan biri 
> değilseniz, mesaj içeriğini ya da eklerini kullanmayınız, 
> kopyalamayınız, yaymayınız, başka kişilere yönlendirmeyiniz ve mesajı 
> gönderen kişiyi derhal e-posta yoluyla haberdar ederek bu mesajı ve 
> eklerini herhangi bir kopyasını muhafaza etmeksizin siliniz. Kurumumuz 
> size, mesajın ve bilgilerinin değişikliğe uğramaması, bütünlüğünün ve 
> gizliliğin korunması konusunda garanti vermemekte olup, e-posta 
> içeriğine yetkisiz olarak yapılan müdahale, virüs içermesi ve/veya 
> bilgisayar sisteminize verebileceği herhangi bir zarardan da sorumlu 
> değildir.
> -------------------------
> 
> This e-mail message and its content may contain confidential or 
> proprietary information. All ideas and opinions contained in the 
> message are solely those of the sender and do not reflect the official 
> opinion of Gazi University. Our institution cannot be held responsible 
> to anyone for the use of the information contained in this e-mail. If 
> you are not one of the designated recipients of the message, do not 
> use, copy, disseminate, forward the message content or attachments, and 
> immediately notify the sender of the message via e-mail and delete this 
> message and its attachments without retaining any copies. Our 
> institution does not guarantee you that the message and its information 
> will not be changed, its integrity and confidentiality will be 
> protected, and is not responsible for any unauthorized intervention to 
> the e-mail content, viruses and/or any damage it may cause to your 
> computer system.
> _______________________________________________
> Turkmath mailing list
> Turkmath at listweb.bilkent.edu.tr
> http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/cgi-bin/mailman/listinfo/turkmath


Links:
------
[1] 
https://works.swarthmore.edu/cgi/viewcontent.cgi?article=1330&context=fac-philosophy
[2] http://www.avast.com
[3] 
https://www.avast.com/sig-email?utm_medium=email&utm_source=link&utm_campaign=sig-email&utm_content=emailclient
-------------- next part --------------
An HTML attachment was scrubbed...
URL: <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/pipermail/turkmath/attachments/20250102/e8f08cef/attachment-0001.html>
-------------- next part --------------
A non-text attachment was scrubbed...
Name: blocked.gif
Type: image/gif
Size: 118 bytes
Desc: not available
URL: <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/pipermail/turkmath/attachments/20250102/e8f08cef/attachment-0001.gif>


More information about the Turkmath mailing list