[Turkmath:6935] Korkuyorum.... Korkmuyorum laynnn!

yilmaz akyildiz yilmaz.akyildiz at gmail.com
Thu Jan 2 17:44:21 UTC 2025


Yavuz Nutku, bizi terk etmeden  önce, eşi Lütfiye nin dediği gibi,  Orhan
Bursalı nın dergisine adeta şöyle 'kusmuş" tu:
" Bütün bunlar bana babamın kafama tokmakla çaktığı sözlerini hatırlattı:

Çok eskiden babam bana Atatürkün yazdığı Geometri kitabını göstermişti.
Bütün Devlet işleri arasında Atatürk Cumhuriyet nesillerini rasyonel

düşünceye yöneltmek için seçtiği en önemli reform bu geometri kitabıydı.
Benim zamanımda ise pedagogların yazdığı uyduruk ders kitapları vardı.
Ancak Atatürkün icat ettiği geometri sözcükleri kalıcı olduklarını ispat
etmişti. Hocam Chandrasekhar bana yeni bir kavram ürettiğinde en önemli
olan ona kalıcı isim vermenin olduğunu söylemişti. Böylelikle açık referans
vermeseler bile kimin bu eseri yarattığı belli oluyordu.

Tahsile giderken babam bana Atatürkün geometri ders kitabını tekrar hatırlattı
ve dedi ki "Türkiye'ye döneceksin, muvaffak olacaksın,

öğrenci yetiştireceksin, Fatma ile evleneceksin...."

Ben bunların hepsini yaptım ama şimdi bakıyorum ki belki de boşunaymış.

Gene de ben Voltaire'in dediği gibi kendi bahçemin önünü süpürmeye devam e
diyorum.

Şimdi hayatımın sonuna gelirken ilerideki bilim adamlarımıza bir tavsiyem
var: Bilimsel yaratıcılık tek bir insanın beyninin içindedir.

Sakın "hocanızın" sultasına boyun eğmeyin. Bu sizin rahatınızı sağlamayacaktır
ama bilim dünyasına kalıcı eser vermenizin yolunu

açacaktır.

Yavuz Nutku

Prof. Dr. TÜBA üyesi"


Korkuyorum: çünkü ben de son günlerde "kusar" oldum. Yoksa ben de mi sona
yaklaşıyorum...

Korkmuyorum: çünkü enfaktus+anjiyo sonrası Dr bana dedi "10-15 sene ömrün
uzadı"...

Size linkini gönderdiğim "Neyzen Tevfik ve Yılmaz Karakoyunlu"  yazımda şu
cümle vardır: " (olamaz onun düşmanı ) ama y.a. düşmanını bile (sisteme)
satmaz! "
Çünkü ben hiç bir zaman sistemin adamı olmadım! fakaaat  ben de hayatımda
satıldım... anlatayım:

Bir yaz okulu sonrası Londra'dan gelmiş kızlarımı alıp Çeşme ye bir ay
tatile  götürmüşüm. Okulun ne zaman açılacağı ne zaman ilk dersin
yapılacağı belli. Gemi biletimizi ona göre almışım. O zamanlar SMS  cep
telefonundan mümkün ama internet ve e-posta pek öyle degil.
Ve benim telefon numaram herkesçe bilinir. Ayrıca Bölümün sıkmabaş
sekreteri de bana istense anında erişebilir. Ve bilinir ben derslerime
zamanında yetişme hususunda çok titiz dirim, çünkü yolda giderken derslikte
beni bekleyen o gözleri hayal eder,  o gün onları nasıl şaşırtacağımı,
nasıl eğlendireceğimi ve neler öğreteceğimi  düşünürüm.

Tatil bitti, gemi Topkapidaki limana yanaştı, ertesi gün hafta başı p.tesi
sabah ofisime girer girmez, demek yolumu gözlüyormuş, pat içeri, bana dün
"palavra" cı diyen o günün BB si Betul Tanbay ofisime girdi ve "okul
açılalı bir hafta oldu, sen nerelerdesin, seni yukarıya rapor ettim"..
demesin mi...haydaaaa...ben dedim: no-lamaz, okul bugün açılıyor. "Yok"
dedi BT, "program değişti, okul denilenden bir hafta önce açıldı, internete
baksaydin"...
Hasbin Allahi.. ölür müsün öldürür müsün..
Ayşe Soysal basit birisi değildir!
O raporu sümen altı etmiş olmalı...

Tabiki bu bana Alp Eden in Bölüm  Başkanı ve  BT nin de sabatikal da olduğu
zamanı anımsattı:

"Bir süre sonra duydum ki Betül zırt sabatikal almış gitmiş. Yahu buna kim
karar vermiş, hani ilerde ben sabbatical istediğimde toplanacak gizli
kurul, ve ben ki BB olacak iken Alp Eden i yapmışız BB, bana nezaketen
olsun sorulmadan nasıl verilir böyle bir karar? Dert etmedim elbet ben.
Bana ne... benim açımdan bir başka Kasımpaşa...

Aylar geçiyor, bakıyorum BB Alp efendide bir sıkıntı var. Meğerse Berkeley
için sabatikal alan Betül Parislerde hatta çok keresinde de istanbullar da
geziniyor fink  atıyormuş. Alp deki de hafiyeliğe bakın siz…
Bir gün bana dert yanan Alp e: şimdi oturup derhal bu olayın raporunu yazıp
yukarıya bildirmezsen seni Ayşe ye şikayet edeceğim, dediğimde o da
biliyordu ki ylmz öyle bir şey asla yapmaz!.. ama rahatsızlığı devam ediyor
Alp in.
Betül tatil, pardon sabatikal dan geri geldi. Kadındaki şansa bak, o süre
içinde onun konusunda bir conjecture Kadison - Singer sanısı çözüldü ve
referansların birisi de Betül ün Dra tezi. Tabiki kimse Betül e soramıyor,
bir senedir sabatikal da sen ne yaptın? Öncelikle BB Alp in rapor istemesi
lazım. Yok arkadaş, herkes sinmiş. Sonunda ben istedim Betül den, yahu bak
senin konuda bir sanı ispatlandı, referanslarda senin de adın var, bize bu
konuda bir seminer versene. Kırmadı beni Betül, verdi, ama gel gör ki ben
Betül ün bu sanının nasıl çözüldüğünü anladığını anlayamadım! Aptallık
benim diyelim…

Delidir doludur ama Zafer Ercan ın şu dediğine parmağımı basarım:

"Ali Nesin BÜ'ye alınsaydı tahtınız sarsılır, günlerce uykusuz kalırdınız.
Sizler, AN' yi uzaktan sevenler ve Matematik Köyü'ne gittiğinizde
''ben geldim, beni kral dairesinde ağırlayın'' diyenlersiniz".

Ne tuhaftır ki benimkine benzer "yukarıya rapor" edilme olayı Of li
hemşerim Yavuz Nutku ya da, hem de öğrencisi tarafından, Ankara'ya benim
doçentlik jürime geldiginde yaşatılmıştır. Bütün detaylar şuradadır:
https://docs.google.com/document/d/1BKhQDQPuwLqpm5hqPSa67BJ4GwmGA6cyBPvGmHV7b5c/edit?usp=drivesdk

Daha da renklisi buradadır:

https://docs.google.com/document/d/17_qOR-k52iwBc8DxgoKr2NC6kogbwLbQjNfeGR-YerI/edit?usp=drivesdk
-------------- next part --------------
An HTML attachment was scrubbed...
URL: <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/pipermail/turkmath/attachments/20250102/16026ae6/attachment-0001.html>


More information about the Turkmath mailing list