<div class="gmail_quote"><div><font color="#cc6633"><font size="2">Bir garip (dev) ölmüş diyeler <br>
Üç günden sonra duyalar <br>
Soğuk su ile yuyalar<br>
Şöyle garip bencileyin </font></font><br> Yunus Emre<br><br>Senelerden 1973-74 olmalı.<br>
Brezilyali dostum Jair Koiller le arada bir Dr a hocamız Alan Weinstein in ofisine
ugrardik.<br>
Bir defasinda masada elle yazilmis bir mektup, <br>altindaki imza Vladimir Arnold, <br>
ama nasssıl guzel bir el yazisi anlatamam, <br>
bir benzerini Cahit Arf hocamizda gormusuturum.<br><br>Alan merakimizi gidermek icin goz atmamiza musade etmis olmali:<br>mektubun icerigi intizar doluydu.<br>Amerikalilarin nasil Ruslarin neticelerini referans vermeden kullandiklarini, hatta caldiklarini, "plagiarize" yaptiklarini yazip, Alan dan buna mudahele etmesini isteyen agir bir mektup. Sanirim Tom Lehrer "Lobachevski" sarkisini o seneler yazmisti:<br>
<br><a href="http://www.casualhacker.net/tom.lehrer/revisited.html" target="_blank">http://www.casualhacker.net/tom.lehrer/revisited.html</a><br><br>
Elbet bir de Arnold un mektubunun ingilizcesinin edebiyat-ifade tarzi ve gucunu de eklemem gerek, en az yazisinin kaliografisi kadar ince ormeli ve dokunakli. <br>Bu gibi bazi ruslarin ingilizceleri gercekten acaip. <br>
Ne demek istedigimi anlamak icin Juri Manin in "Mathematics as a Methaphor" kitabina bakiniz.<br>
Ingilizceyi kendi kendine kitabindan ogrenmis olan Cahit Hocamiz da çok güzel ingilizce yazar ve hiç hata yapmazdi.<br><br>O gunler de, yani 70 lerde, Moskova nin Arnold u varsa Berkeley in de (W)einstein i
vardi.<br><br>Alan bir gun bana:<br>"Sen Trabzon dansin <br>(Bob Dylan da oyleymisya...), <br>Rus sinirina yakinsin, sen rusca bilirsin". <br>Buz gibi olmustum.<br>Tam hatirlamiyorum ama herhalde Alan a ben: <br>
"Soguk savas diye bir sey var, bilirmisin?<br>ben rusca degil amerikanca biliyorum, <br>matematik icin de Moskova ya degil Berkeleye geldim..". <br>demis olabilirim.<br><br>Daha sonra gorduk ki megerse o zamanlar devre arkadasimiz amerikali Karen Vogtmann, Alan gibi, Rusyadan o kadar uzak olmasina ragmen rusca biliyormus <br>
ve Arnold un Klasik Mekanik (sari Springer-Verlag) kitabini beraber tercume ediyorlarmis.<br>(Hayatimda kacirilmis bir baska firsat da budur...). <br>Daha sonraki yillarda bana da bu kitabi ODTU de matematik ve fizik ogrencilerimize ogretmek nasip olacakti.<br>
<br>1974-75 akademik yilini Weinstein in IHES de sabatikalda gecirecegini, <br>ve sadece Keith isimli bir ogrencisini ayarladigi bir bursla beraberinde goturecegini ogrenince, <br>ben Selman Akbulut dan aldigim ucak bileti parasi ile Parise Alan dan once ucmustum. Davetli olmadigim icin IHES beni tanimiyordu, listede ismim yoktu, dolayisi ile benim icin ofis yeri de yoktu. Ama Weinstein ismini duyunca kafeteryanin ust katindaki bir odayi kullanmama musade ettiler. Kafeteryada ogle yemeklerini bedava sanmis (TUBITAK - GEBZE de oyledir), ve ilk gun ac kurtlar gibi iceri dalmistim. Bende para ne gezer, Piere Delign odemisti ilk ve son yemek parami o kafeteryada. Sonra o parayi Deliegne geri odedimmi? hatirlamiyorum. Belki turk aklima uyup, ayip olur diye teklif etmemistirim, ama belki de Piere beni 'bana hala borcunu odemedi' diye animsiyordur.<br>
<br>İlk gunler Paris de tanidigin tanidigi bir arkadasin evinde idareten kaliyordum. Vancouver deki Ersan dan para bekliyordum ki Enstituye yakin bir yerden oda arayayim. Tam o gunlerde Hizir Sultan imdadima yetisti: Megerse kafeteryanin uzerinde bana verilen "o oda" buyuk iskender <i>Grothendieck</i> in EGA ve SGA<span></span> larini yazdigi ve bizzat icinde senelerce yasadigi bazan gunlerce disari adim atmadigi mekanmis. Bunu tesadufen duyan ben de derhal o odada yasamaya (gizlice) basladim ve bu Marsden-Weinstein in o gunlerde yazdiklari "Calculus Unlimited" kitabindan para kazanmama dek devam etmisti. Bu kisim baska bir hikaye...<br>
<br>O tarihler Enstituye haftada bir gun Paris den garip bir matematikci gelirdi.<br>Hic konusmaz, selam dahi vermezdi. <br>Bu 30 larindeki kisi pencereye yaslanir disardaki agaclara gozlerini diker ve saatlerce zincirleme sigara icerdi. <br>
(Buna benzer Gultekin Buyukyenerel in Columbia - New York efsanesini ogrencilerinden duymustum:<br>Dusda bile agzinda cigara...).<br><br>Ogrendim ki <i>Ecole</i> Normale Supérieure den gelen bu garip kisinin ismi Micheael R. Herman, ve senelerdir Arnold un Circle Conjecture u uzerinde calisiyormus. Sonraki yillarda bu problemi cozdu ve buna en cok sevinen de Dennis Sullivan oldu: <cite><br>
<br><a href="http://smf.emath.fr/Publications/Gazette/2001/88/smf_gazette_88_90-93.pdf" target="_blank">http://smf.emath.fr/Publications/Gazette/2001/88/smf_gazette_88_90-93.pdf</a></cite><cite><br><br></cite>Ne yazik ki genc denilecek yasta Michael Herman da aramizdan ayrildi. <br>
O kadar Gitan a hic bir akciger uzun sure dayanamazdi...<br><br>Nihayet 1982 yazinda Varsova daki ICM matematik konferansinda Arnold (ve Manin) i gorebildim. Bizleri otantik bir Polanya koyu ziyaretine goturen otobus yolculugu boyunca Vladimir Arnold ve Jurgen Mozer elektromagnetik dalgalardan konustular (resim).<br>
Duyabildigim kadari ile Arnold kafasina takili bir konuyu cok basit bir lisanla cok acik bir sekilde anlatiyor ve Moser de dinliyordu. Ellerindeki deftere de formuller yaziyorlardi.<br>Ben hemen yan koltukda oturuyordum, ve bu iki kisi benim kulak misafiri oldugumu ve hatta konusmalari daha iyi duyabilmek icin onlara dogru egildigimi ve resim de cektigimi goruyorlardi. Ne de olsa ben bir sekilde Weinstein i temsil ediyordum da denilebilir.
Bir ara Arnold un su dedikleri hala kulagimdadir:<br><br>"Batidaki matematikcilerden sadece Steven Smale in yazdiklarini okuyabiliyorum".<br><br>(70. yas gununu Bogazicinde beraber kutladigimiz Smale o gun ben bunu seneler sonra nihayet rapor edebilmistim).<br>
<br>Arnoldun bu dediklerini duyan ben yan koltuga egilerek "Weinstein den ne haber?" demekten kendimi alamazdim.<br>
Ve ben bu olayi, yani Arnold un Smale hakkinda dediklerini ve benim ona Alan hakkinda ne dusundugunu sordugumu Alan a yazdim ve ekledim:<br>"Arnold un senin hakkinda dediklerini ben sana asla soylemeyecegim".<br>
Alan dan bana cevap:<br>"Biliyorum, sen bana bunu soylemezsin".<br><br>Ey TurkMath ahalisi <br>simdi ben bunu yani Arnold un Weinstein hakkinda dediklerini<br>ilk defa burda sizlere ifsa ediyorum, (ama sakin Alan duymasin...):<br>
<br>"Weinstein?, ooh I forgot that..."<br>(Weinstein mi? bak O nu unuttum...)<br><br>Gencligimde ben cok fotograf cekerdim. <br>2000 yillariydi, tam da dijital makinalar ortaya cikarken,<br>Iran donusu Nikon FM makinami cektigim butun iran resimleriye birlikte kaybedince <br>
(halbuki taaa Afgan siniri Zahedana kadar gitmis, Siraz da Sadi nin mezari basinda sarap niyetine su icmis, (unesco korumasi altindaki) Isfahanin meshur meydaninda butun bir gun resimler cekmisim, ve donusde Ataturk Hava Limaninda herseyi kaybetmisim) <br>
uzuntumu yenip tekrar fotorafciliga baslayamadim.<br>Simdi artik eskiden cektiklerime bakarak avunuyorum.<br>Ilisikteki ilk 2 karemin tarihleri Agustos 1982, yer Varsova, <br>sonuncusu Elie Cartan i Anma Konferansi, Lyon, 1980.<br>
<br>Birinci resmi Alan Weinstein e gonderdigimde ona sormustum:<br>"Guess!, who is the missing person in this picture?", (tahmin et!, resimde kim eksik?)<br>Alan hemen bilemedi, iyimi.<br>Hint (yol gostermemi) istedi.<br>
Sonunda buldu ama.<br>
Bakalim siz de bulabilecekmisiniz?<br>Birinci resimde kim eksik?<br><br>Diger resimde ise Vladimir Arnold u Michael Atiyah la goruyorsunuz, <br>yasadigimiz matematik yillarimiza damgalarini vurmus 2 dev...<br><br>Son resim: <br>
ve isde bu benim cektigim belkide en guzel, en manali resmim...<br>O nu da yakin gecmisde kaybetmistik: <br><br>Israel Moiseevich <i>Gelfand</i><br><br>elbette O devlerin dev i...<br><br><br>yilmaz akyildiz<br>
<br>Not: okudugum en guzel kitap:<br><br>Yesterday and Long Ago, <br>by Vladimir Arnold,<br>Moscow 2005.<br>
</div></div>