<div dir="auto"><div dir="auto">Önce Betül Tanbay a bir kaç söz:</div><div dir="auto"><br></div><div dir="auto">AyÅŸe Uyar a "kızım sana söylüyorum..." mesajında hakkımda kullandığı "palavra" lafını kendisine aynen iade ediyorum! </div><div dir="auto">Beni taniyanlar bilir, karakterime asla uymayacaÄŸi gibi, benim koridorlarda dedi-kodu yapacağım hiç bir samimi arkadaşım olmadı o bölümde. Sadece Ercümentle arada bir göğüs-göğüse horoz döğüşü yapardık neÅŸeli günlerimizde. Len Ercü özlüyor musun o güzelim günlerimizi? Bir defasında da bin dolarına bir iddiaya girmiÅŸtik hiç mümkün olamayacak bir konuda... Ama sonunda ikna oldum ve ben kaybettim... </div><div dir="auto"><br></div><div dir="auto">Ne demek ulan bir bölüm elemanına "sen dışarı çık, biz senin hk da konuÅŸacak ve sabatikal müracaatın için karar alacağız"... Öncelikle sen bana hiçbir zaman sordun mu: sabatikalalını nerede geçireceksini? ne çalışacaksın (cevabım: Riemann Hipotezi olurdu... palavra deÄŸil bu!). Hiç mi utanman yok senin "palavra" kelimesini kullanırken. Alp bile senden daha etik! O en azından tüydü o odadan ben içeri davet edilirken. Bunun detaylarını merak edenler ÅŸu linki tıklayabilir:</div><div dir="auto"><br></div><div dir="auto"><a href="https://docs.google.com/document/d/1Y_ki0YuBRfrgMCPHiFQ1TJEWF3xUH7Cr5W1d5aYInFY/edit?usp=drivesdk" rel="noreferrer noreferrer" target="_blank">https://docs.google.com/document/d/1Y_ki0YuBRfrgMCPHiFQ1TJEWF3xUH7Cr5W1d5aYInFY/edit?usp=drivesdk</a></div><div dir="auto"><br></div><div dir="auto">Gelelim esas konumuza, ayıplarımıza:</div><div dir="auto">Ali iÅŸ aramak için o konuÅŸmayı vermemiÅŸ olsaydı o zaman neden "siyasi nedenden..." gibi sözler koridorlarda konuÅŸuluyordu..? </div><div dir="auto">Benzer durum: Selman Akbulut, kendisinin haberi olmadan, Matematik Enstitüsünün danışma kurulundan nasıl atıldı ve ondan sonra "çevir kazı yanmasın" ÅŸeklinde bahaneler uyduruldu.. demek "palavra" ha .? İnsan biraz utanır yahu..  </div><div dir="auto"><br></div>Varsın Ali Nesin yapsın ufak tefek (minor) düzeltmeler benim yazılarımda, muhteva (içerik) ve gerçeklik açılarından yazdıklarımın arkasındayım! (Modulo: Karadenizli olduÄŸumu unutulmayalım..! yani bazen ufaktan abartırım.. <div dir="auto">Baba tarafımdan Yavuz Nutkuyla Of un aynı vadisindenim, anne tarafım doÄŸup büyüdüğüm üniversite öncesi okullarında okuduÄŸum Giresun un, sularının Åebinkarahisar yaylalarından geldiÄŸi Aksu Nehri yamaçlarındanım. </div><div dir="auto">Facebook unda Ali Nesin nin kökeni olarak Åebinkarahisar yazılı. Cevizi, kuru dut'u ve pekmezi meÅŸhur Åebinkarahisar Giresun'a baÄŸlıdır. Bunca seneler hala anlayamadığım bir nedenle bu baÄŸ hala kopartılamamış ve Åebinkarahisar kendi başına bir il olamamıştır. "RahÅŸan Affı" ile tarihimize geçen R. Ecevit bile seçim vaadi vermesine raÄŸmen bu bağı çözemedi. Meryem Ana kilisesinin de olduÄŸu Åebinkarahisar Memleketimizin çok müstesna bir yöresi olup Nesin ler yanında RahÅŸan Ecevit, Ara Güler, Harun Karadeniz gibi müstesna insanların da köklerinin olduÄŸu bir Anadolu plato sudur. ÇektiÄŸim en güzel karelerden birisi de o yöreden (Alucra) şu dur: </div><div dir="auto"><br><img src="cid:ii_194262ce0c8ed0b61b11" style="max-width:100%;height:auto"><br><br></div><div dir="auto">Her nasılsa yazılarımda Selman Akbulut la Ali Nesin sanki aynı kulvarlarda lar..</div><div dir="auto">Dünkü yazımda Ali nin ABD matematiÄŸinde iÅŸaret ettiÄŸi kemikleÅŸmiÅŸ durumla Selman ın MSU da bu kemiÄŸin kurbanı olduÄŸuna iÅŸaret etmiÅŸtim. </div><div dir="auto"><br></div><div dir="auto">Åimdi de ÅŸu analoji:</div><div dir="auto">Ali memlekette iÅŸ ararken karşılaÅŸtığı gerçekler bugün Selman ın karşısına aynen dikildiÄŸi gibi geçmiÅŸte de Selman sabatikalini memlekette geçirmek için saÄŸa sola müracaat ederken, Ali nin BU da verdiÄŸi 4 başı mamur, hiç bir harfi dahi silmeden son noktayı kara tahtanın en saÄŸ alt köşesine koyduÄŸu efsanevi konuÅŸmasının benzerini Selman Akbulut Galatasaray Üniversitesinde verdi. O da efsanevi bir konuÅŸmaydı: "4 Boyutta Hayat Hikayem", ve öyle ki beraberimde getirdigim Betül un x-eniÅŸtesi inÅŸaat mühendisi 80+ yaşındaki Haluk Özberki konuÅŸma sonrası Selmanin neler yaptigini bana anlatabildi. Ali gibi Selman da o konuÅŸmayı boÅŸuna yapmadı! Sabatikal için bir masa, bir ofis arıyordu. Muhammed UludaÄŸ bile bu düğümü çözemedi...</div><div dir="auto"><br></div><div dir="auto">Bakalım vakanüvistimiz o konuÅŸmayı nasıl kaleme almış: </div><div dir="auto">Resme bakın yeter. Gerisi sizin için "palavra" olabilir, benim için yaÅŸanmış gerçekler! </div><div dir="auto"><br></div><div dir="auto"><a href="https://docs.google.com/document/d/1xZgPmAMd88Jehk-wj1LuG11j6ynsPB-MvMMA0wKfaCg/edit?usp=drivesdk" rel="noreferrer noreferrer noreferrer" target="_blank">https://docs.google.com/document/d/1xZgPmAMd88Jehk-wj1LuG11j6ynsPB-MvMMA0wKfaCg/edit?usp=drivesdk</a></div><div dir="auto"><br></div><div dir="auto"><br></div><div dir="auto">Yeni yılda da kalın saÄŸlıcakla. </div><div dir="auto">Odessa dan sevgiler...</div><div dir="auto"><br></div><div dir="auto">savaÅŸ alanı içinde olmanın psikolojisine empati yapamazsiniz! </div><div dir="auto">baÅŸkaları gider Mersin'e, </div><div dir="auto">ylmzakyldz gider tersine</div><div dir="auto"><br></div></div>