[Bsb-forum:304] Miyase'nin Kuzuları-Üstün DÖKMEN:Düşmanlar ebedi değildir. (En sevgili Atatürk için )
lale elmasulu
laleelmasulu at gmail.com
14 Şub 2010 Paz 10:35:44 EET
*Üstün DÖKMEN** "Miyase'nin Kuzuları" adlı Birinci Basımı Ekim 2009'da
yapılan 223 sayfalık 2. romanında, birebir yaşadığımız ve yaşam boyu
karşılaşacağımız toplumsal ve psikolojik açmazları, hayvanların gözünden ve
dilinden mercek altına alarak, ne denli ve yaratıcı olduğunu bir kez daha
gözler önüne sermektedir. 2-3 saatte sıkılmadan okunabilen (Bulabileceğiniz
uygun bir zaman diliminde okumanızı önererek) romanın öne çıkan bazı
bölümlerini paylaşmak istedim. Sağlık ve esenlikler dilerim. *
*Halit YILDIRIM*
*Düşmanlar ebedi değildir.*
*****(Bu Babil atasözü, eski Babil kalesinin kapısına yazılmıştı.)***
**Evet, gerçekten düşmanlar ebedi değildir; ancak dostlar da öyle. Savunma
mekanizmaları bazen küçük yorganlara benzer; gece bir yanınızı örtmek için
çekiştirdiğinizde bir başka yanınız açık kalır; Babil'deki duvar yazısı da
öyle.
*İyi bir lider*, kıyafet değiştirir, yardımcılarını değiştirir, imaj
değiştirir, yöntem değiştirir ama yön değiştirmezdi.
**Öğrencileri ona,***** "Hocam siz hiç liderlik yapmadınız, liderlik
eğitimini nasıl veriyorsunuz?"*** diye sormuşlardı. O da,***** "Arkadaşlar,
bizim alanımız kişisel gelişim. Mesleği ne olursa olsun, elinde sertifikası
olan herkes kişisel gelişim alanında eğitmen olabilir. Örneğin bir cerrah,
elini kana bulamadan gelip kişisel gelişimci olabilir. Bizler psikoterapi
yapabiliriz, psikolog olmamız gerekmez; liderlik eğitimi verebiliriz, lider
olmamız gerekmez. Yapabilmek ayrı şeydir bilmek ayrı. Bakın, erkek
jinekologlar çocuk doğurabiliyorlar mı? Hayır. Ama doğurtabiliyorlar. Demek
ki bir kişisel gelişim uzmanı, liderlik yapmasa da öğretebilir liderliği."*
**İnsanlar birbirlerine kızdıklarında aşağılamak için* 'hayvan'* derler.
Oysa hayvan kelimesinin aşağılama amaçlı kullanılması haksızlıktır. İnsanlar
hayvanların sergilemedikleri nice ahlak dışı, insana yakışmayan davranış
sergilerler de, yine de her zaman, her konuda hayvanlardan üstün olduklarını
düşünürler. Hiçbir köpek sahibini evden uzaklara, mesela Belgrat
Ormanları'na götürüp, tek başına bırakıp arabasına atlayıp kaçmaz. Hiçbir
kedi sahibini çuvala koyup eve uzak bir yerde salıvermez. Pek çok köpek,
sahibi yere uzandığında telaşlanır, onu yerden kaldırmadan rahat etmez;
uzaklara bırakılan kediler ve köpekler, kilometrelerce yol kat edip-aslında
kendilerine ait olmayan-evlerine dönerler. Yani hayvanlar insanlara oranla
daha sadıktırlar, dostlarına haksızlık etmezler; bu arada adlarının hakaret
amaçlı kullanılmasını da hak etmezler.
Ünlü savaşçı, bir gün savaşta düşmanını yere atar, kılıcını çeker; tam
kılıcını düşmanına saplamak üzereyken düşmanı yattığı yerden bunun yüzüne
tükürür. Kahraman bir an durur, sonra kılıcını indirip düşmanının gitmesine
izin verir. Bu davranışının nedenini soranlara durumu şöyle
açıklar:***** "Kılıcımı
havaya kaldırdığımda, onu kanunlar adına öldürecektim ama yüzüme tükürdü;
tükürünce hırsa kapıldım, onu sadece tükürdü diye öldürmek istedim. Eğer
tükürdüğü için öldürürsem kendim için öldürmüş olacaktım; bu günahtır.
Kanunlar dediği için öldürürsem günah değildir. Kendim için mi öldüreceğim,
kanunlar için mi? Karar veremedim, tereddüt ettim, o yüzden
bıraktım"***Evet işte böyle; bu soylu davranışı, bugün nice yönetici
veya güvenlik
görevlisi sergileyemiyor ne yazık ki.
**
-------------- sonraki bölüm --------------
Bir HTML eklentisi temizlendi...
URL: http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/pipermail/bsb-forum/attachments/20100214/63271160/attachment.htm
More information about the Bsb-forum
mailing list