[Turkmath:8791] YNT: Zafer Ercan'ın yazdıkları.

R. Tunç Mısırlıoğlu t.misirlioglu at iku.edu.tr
18 Şub 2013 Pzt 18:36:36 EET


Sayın Feyzi Başar,

Sizin yazdıklarınızdan, suçsuz ve günahsız insanlardan geçmişin intikamının bugün alınıyor olduğu sonucu da çıkarılabilir. Eğer öyleyse, gerçekten çok yazık zira böylesi hasımane tutumla yaklaşmamak gerekir diye düşünüyorum. 

Ayrıca söyledikleriniz ile ilgili Ziya Paşa'nın ünlü sözünü hatırlatmak isterim:

Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz,
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.

Saygılarımla,
Tunç Mısırlıoğlu





________________________________________
Kimden: turkmath-bounces at listweb.bilkent.edu.tr [turkmath-bounces at listweb.bilkent.edu.tr], Feyzi BAŞAR [fbasar at fatih.edu.tr] Adına
Tarih: 18 Şubat 2013 Pazartesi 09:55
Kime: turkmath at listweb.bilkent.edu.tr
Konu: [Turkmath:8781]   Zafer Ercan'ın yazdıkları.

Zafer Beyin yazdıklarıyla ilgili olarak aşağıdaki bilgileri TÜRKMAT üyeleriyle paylaşmanın faydalı olacağını düşünüyorum.
Site üyelerinin engin hoşgörü ve sabırlarına sığınarak, ilk olarak Zafer Beyin hep tekrarladığı ODTÜ’ye profesör olarak atanmaması ile ilgili ihtilafı ve ikinci olarak da Toplanabilme Teorisi üzerine çalışmalar hakkında yazdıklarına dair açıklamalarım olacak.
2012 yılının Baharında Profesör Murat Yurdakul ve Profesör Cihan Orhan ile aynı doçentlik jürisinde bulunmuştuk. Ben, kendilerine “Bu işin aslı nedir?” diye sorduğumda Profesör Orhan, ilk kurulan jüride ecnebi birinin üyeliğine itiraz edilince ODTÜ Rektörlüğü’nce kendisinin jüri üyeliğine getirildiğini anlattı. Profesör Yurdakul ise; müracaatından sonra yedi sene süren bir hukuk mücadelesi sonucu hukuki konuları anlayacak duruma geldiğini ve çok zahmetler sonucu ihtilafın Yargıtay Genel Kurulu’nun oybirliği ile lehinde sonuçlandığını ifade etti. Esasen Z. Ercan’ın ODTÜ’nün ilanına müracaat şartlarına bile haiz olmadığı halde müracaatının mahkeme kararıyla yapıldığından bahsetmişti. Çok uzun bir hukuki mücadelenin noktalanmasından sonra  sonuca rıza göstermek gerektiği ve  her vesile ile A. Aytuna, A. Erkip, M. Kocatepe, Z. Nurlu ve C. Orhan gibi akademik çevremizin ehliyetli öğretim üyelerini, fütursuz ifadelerle rencide etmenin haklı bir tarafı bulunmadığı kanaatindeyim. Bunları, kimsenin lehinde veya aleyhinde bulunmak adına değil yalnızca meselenin tek taraflı bilinmemesi için dile getiriyorum.
İkinci olarak Zafer Bey, doçentlik jürilerinin teşkili ve TÜBA’ya üye seçiminden bahisle  "satistically convergence, summability, Korovkin type theorems " konularında yapılan araştırmaları horlayıp sahipleri hakkında negatif genel hükümlere varıyor. Böylesi hasımane yaklaşımları vaktiyle ODTÜ’lü bir grup zevattan görürdük, şimdi de bayrağı Zafer Bey eline alıvermiş. Kendileri dışındaki kimselerin başarılı olmasını ve indeksli dergilerde yayınlar yapmasını çekemeyen birileri böyle şeyleri 80’li yıllarda açıktan dillendiriyor, Ulusal Matematik Sempozyumları’nda yaygara  çıkarıyorlardı. İnternetin çalışma hayatımıza girmesiyle birlikte bunlar artık dedikodu şeklinde konuşulur oldu. Bu durumda, "satistically convergence, summability, Korovkin type theorems …"  konularında yazılanlar basit ve önemsiz ise “Siz ne yapıyor, hangi mühim problemlere getirdiğiniz çözümleri hangi asil dergilerde yayınlıyorsunuz?” diye insana sorarlar. Summability alanındaki her bir arkadaşım arı gibi çalışmakta ve çalışmalarını “Fuzzy Sets and Systems”, “Information Sciences”, “Journal of Mathematical Analysis and Applications”, “Nonlinear Analysis”, “Computers and Mathematics with Applications”, … gibi asil dergilerde yayınlamaktadır.  Bu başarılarıyla memleketim adına iftihar ediyorum. Kolay ise,  kendilerine denemelerini tavsiye ediyor ve başardıklarında bundan mutlu olacağımı bilmelerini istiyorum. Tabii ki bu, insanları çekiştirmek kadar kolay olmayacaktır.  Düzenli çalışma alışkanlığının oldukça zayıf olduğu memleketimizde çalışanların teşvik ve takdir edilmek yerine horlanmasını, iyi niyetle ve memleket sevgisiyle bağdaştırmanın  mümkün olmadığı kanaatindeyim. Bu dedikoduları, Zafer Bey’den önce dillendirenleri de biliyoruz ve kendileri birşey yapmayıp/yapamayıp, yapanları da karalama alışkanlıklarının farkındayız. Bunun, memleketimiz için bir talihsizlik olduğunu söylemeliyim.
     Herkese selam ve muhabbetlerimi sunuyor, çalışmalarında kolaylıklar diliyorum.
     Feyzi BAŞAR


Turkmath mesaj listesiyle ilgili daha fazla bilgi