[Turkmath:9871] Bugunle kiyaslarsak: "Az gittik uz gittik dere tepe duz gittik, bir de arkamiza dönüp baktik ki bir arpa boyu yol gittik"...diyebilirmiyiz?

yilmaz akyildiz yilmaz.akyildiz at gmail.com
30 Mayıs 2014 Cum 11:17:43 EEST


1932 yılında atatürk'ün talimatıyla darülfunun'a, yani günümüzün güzide
istanbul üniversitesi'ne, düzendeki aksaklıkları tespit etmek göreviyle
isviçre'den profesör albert malche getirilmiştir. prof. malche saptadığı
bozuklukları 16 noktada toplanmıştır:

1- darulfünun'un fakülteleri arasında bilimsel çalışma ortaklığını
sağlayacak bağlantı yoktur.
2- bazı fakülteler sadece öğretimle ilgilenerek birer meslek okulu durumuna
gelmişlerdir.
3- öğretim üyelerinin çoğunluğu, kendilerini sadece belirli saatlerdeki
derslerden sorumlu sayarak bilimsel inceleme ve araştırmadan uzak
kalmışlardır.
4- öğrenci öğretici arasındaki ilişki dersane içinde bitmekte, dersane
dışında öğrenci yol göstericisiz ve kendi başına kalmaktadır.
5- öğretim genellikle ve sadece öğretim üyesinin söylediklerinden öteye
gitmemekte, öğrencinin öğrenme sorumluluğu da belirli bir kitabın
sayfaları, ya da hocanın tutulan notları içinde kalmaktadır.
6- seminerler, genellikle sözde kalmaktadır.
7- laboratuarlarda daha ziyade demonstrasyonla yetinilerek, öğrencinin
kişisel çalışmada bulma ve araştırma usullerine alışma olanakları en aşağı
orana indirilmiştir.
8- hocaların kendi yazdıkları(telif) eser ve yayınlar yok denecek derecede
azdır.
9- öğretim üyelerinin çoğunluğu, dışarıdaki iş ve ilişkilerinin çokluğu
yüzünden darülfunun'daki görevlerini ikinci derecede sayacak kadar
müesseseyle bağlarını azaltmışlardır.
10- darülfunun öğretimi, memleketin hayatı ve çalışmalarıyla bağlantıyı
kaybetmiş, teorik bir içine kapanma halinde kalmıştır.
11- haydarpaşa'da, kendi aleminde kalan tıp fakültesi, şehrin
hastaneleriyle bağlantı kuramamış, bu nedenle tıp öğretim ve eğitiminde
birinci derecede önemli olan klinik öğretimi çok sınırlı bir alanda
kalmıştır.
12- bir kısım öğretim üyeleri yıllardan beri darülfunun'da çalıştıkları
halde ortaya henüz bilimsel değeri olan belli başlı bir eser
çıkaramamışlardır.
13- basit bir tercümenin bir tez olarak kabul edilmesi, kişisel araştırma
ve telif eserlerin değerlerini hiçe indirmiştir.
14- aynı fakülte içindeki öğretim üyeleri arasında verimli, mutlu bir fikir
ve ideal birliği, birlikte çalışma yerine çatışma ve düşmanlıklar
bulunmaktadır.
15- rektörlüük, dekanlık, divan üyelikleri gibi durumlar, sadece bazı
öğretim üyeleri arasında ihtiras ve kıskançlık doğurucu bir makam halini
almıştır.
16- darülfunun muhtariyeti yalnız mevki ve makam ihtiraslarını kaynaştıran
olumsuz bir etken olmuştur.

malche sözlerini şöyle tamamlıyor:

"bunlar istanbul darülfununu'nun ilerlemesine ve gelişmesine, kendi
kendisini ıslah etmesine engel olan birçok sebepler arasında hemen hatıra
gelenlerdir."

*kaynak*: tarık zafer tunaya, medeniyetin bekleme odasında, bağlam
yayınları, 1988, istanbul
-------------- sonraki bölüm --------------
Bir HTML eklentisi temizlendi...
URL: <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/cgi-bin/mailman/private/turkmath/attachments/20140530/15cbd263/attachment.html>


Turkmath mesaj listesiyle ilgili daha fazla bilgi