[Turkmath:2417] Re: Uluğ Çapar Ağbi den:
bekir barıs
bekirsamibaris at gmail.com
Wed Aug 9 18:24:37 UTC 2017
Ticarileşmiş Konferanslar almış başını gidiyor. Çünki iyi kazanıyormuş!
Başvuru üçretleri 400-500 avro olduğu ve büyük katılım (300-400 kişi)
olduğu söylenmekte (hele birde Turistik Löküz otellerde yaparsanız...)
Merak ettiğim şey: Bu konferansları yapanlar vergi veriyor mu?
Bekir.
2017-08-08 14:16 GMT+03:00 yilmaz akyildiz <
yilmaz.akyildiz at listweb.bilkent.edu.tr>:
> 2017-08-07 15:38 GMT+03:00 Ulug Capar <ucapar at sabanciuniv.edu>:
>
> Değerli Liste Üyeleri,
>>
>> İlginizi çeker ümidi ile birkaç sohbet başlığı açmak istiyorum:
>>
>> I) Uluslararası Konferanslar
>>
>> Yıllar önce ben Sabancı'da iken her dört yılda bir toplanan Bernoulli
>> World
>> Congress'in Singapur'da olanına katılmıştım. Konferansın 'abstracts'
>> kitapçığına göz atınca
>> adını vermek istemediğim bir Anadolu Üniversitesinden kitle halinde
>> katılım olduğunu
>> hayretle müşahede etmiştim. Sadece Singapur gidiş-dönüş uçak bileti 4000
>> $ civarı. Bir de bunun
>> konferans kayıt ücreti, günlüğü, şusu, busu var. O kadar kişiyi göndermek
>> mütevazı imkanları
>> ile bilinen bu Üniversite için bayağı bir mali külfet olmalıydı.
>> Sonradan durum ortaya çıktı. Abstract'ları kabul edilen o Üniversite
>> mensuplarının hiç biri gelmedi !
>> Türkiye'den, benim dışımda Çukurova Üniversitesi ile birlikte Koç'tan
>> adlarını gayet iyi
>> bildiğim 3 kişi daha vardı.
>>
>> Geçen hafta geçkin bir matematikçi olarak Romanya'da toplanan "Recent
>> Trends in Pure and Applied
>> Mathematics" (http://trepam.uab.ro) konferansına katıldım. Yakınlığından
>> ötürü Türkiye'den
>> abstract'ları kabul edilenlerden gelenlerin oranı Singapur'dakine göre
>> daha yüksekti. Fakat gene de
>> ben dahil 24 kişilik Türkiye kontenjanından gelenlerin sayısı 10 un
>> altında kaldı.
>> Yorumum:
>> Bu tür konferanslara bir abstract salla. Eğer Nasreddin Hoca hikayesi
>> anlatmıyorsan (ya da çok iyi bilinen
>> sonuçların altına imzanı atmıyorsan) mutlaka kabul ediliyorsun. (Böyle
>> olmayan konferansları, kongreleri
>> tenzih ederim. Belki temalı konferanslar Gökova, Berkeley bu kategori
>> dışında. Fakat 2006 da katıldığım ICM
>> (International Congress of Mathematicians) ta da durum aynı idi). Sonra
>> konferansa gitmen şart değil.
>> CV nin "Tebliğle Katılınan Uluslararası Hakem Süreçli Konferanslar"
>> bölümüne bu konferansı bir güzel
>> döşen !
>> Ciddi emek mahsulü, özenli araştırmalarını gönderip konferansta bizzat
>> takdim edenler tabii ki bu sözlerimin
>> dışında, lütfen alınmasınlar. Fakat bu vesile ile genç araştırmacılara
>> küçük bir öğüdüm olacak:
>> Üniversiteniz karşılamıyorsa bile ne yapıp edip konferansa gelin.
>> Konunuzdaki yabancı araştırmacılarla tanışın,
>> hatta problem alanınızın dünya çapındaki kişilerini bile bulabilirsiniz
>> bu toplantılarda. Onların da görüşlerini alarak tebliğinizi
>> daha sonra güzel bir makale haline getirebilirsiniz. Abstract kitabında
>> basılan özetler yayın sayılmıyor. 3 satırlık abstract'lar bile olabiliyor
>> bu kitapçıklarda..
>>
>> II) Analar Ne Akademisyenler Doğuruyor
>>
>> Romanya'daki konferansta (trepam) Prof. Ravi P. Agarwal'a DOCTOR
>> HONORIS CAUSA fahri ünvanı
>> verildi. Uzun methiyelerden sonra
>>
>> Gaudemaus Iugutur
>> Iuvenes Senectudem
>>
>> şarkısı eşliğinde derece takdim edildi. (aa ben bu şarkının hem
>> sözlerini, hem de müziğini biliyorum !
>> Şiiri Latince Hocamız akademik tören şiiri diye bize öğretmişti. Kel
>> alaka Latince hocan
>> diyebilirsiniz ! Benim zamanımda lise 4 yıldı ve İstanbul Erkek Lisesinde
>> Müzik, resim ve Latince dersleri
>> arasında seçme vardı. Ben Latince'yi seçmiştim. İTÜ İnşaat'ta son sene
>> Mekanik Koluna kaçan 5 deli
>> misali gene 4 deli bulmuştum, içlerinde ileride tanınmış felsefe
>> profesörü olacak Önay Sözer de vardı.
>> Sınıfın büyük çoğunluğu müzik ve resimde kalırken biz 5 kişi
>> Düyun-u-Umumiye binasının kulelerinden
>> birine çıkıp küçücük bir sınıfta Sadık Karakadıoğlu'ndan Latince dersi
>> alıyorduk.
>>
>> Müziğini ise nereden biliyorum :bu bir anonim şarkı. İngiltere'de fahri
>> müzik doktorası verilen besteci Johannes Brahms
>> Üniversite'ye teşekkür makamında yazdığı Academic Festival Ouverture'
>> ünün en sonuna kendi bestesi
>> olmayan bu şarkıyı olduğu gibi koymuştu).
>>
>> Nereden nereye, sohbet konusunda kopmağa başladık !
>>
>> 2017 yılı Prof. Agarwal için bir hayli başarısız başlamış. 2017 nin ilk 6
>> ayında sadece 10 makale yayınlayabilmişti !
>> Bize konferansta dağıtılan Ravi Agarwal CV kitapçığından saymağa
>> başlıyorum:
>>
>> 2016 da 52
>> 2015 te 65
>> 2014 te 61
>> 2013 te 56
>> 2012 de 61
>> yayın yapmış ! Yoruldum artık, saymağı bırakıyorum. Doğrusu gıpta ettim.
>> Benim eşe dosta yazdığım e-mail
>> hızından bile fazla ! Erdöş hayatta olsaydı her halde yayın sayısı
>> itibarı ile en büyük rakibi Agarwal olacaktı.
>> Yalnız yayınların hemen tamamının ortak yazarlı olduğuna dikkati çekelim.
>> Agarwal 44 derginin ya Chief,
>> ya da Associate editörü. Aldığı citation ise >35,000. Dile kolay .
>>
>> III) Yardımcı Doçentlik
>>
>> Konuya yaklaşımım Cumhurbaşkanı'dan farklı, sadece terminoloji ve
>> eşdeğerlik yönünden olacak.
>> (Yardımcı doçentlik hoca yetişmesi sürecini uzatıyor diye bir şey söz
>> konusu olamaz. Yardımcı doçent
>> zaten hoca, ders veriyor !).
>>
>> Türkiye akademik ünvanlarda geleneksel olarak çok uzun zaman kıta
>> Avrupasını model olarak aldı.
>> Asistan, Doçent, (Privat Dozent), Profesör, Ordinaryus Profesör
>> (Ausserordentlich Professor) vs gibi.
>> 1960 yıllardan itibaren ODTÜ, Boğaziçi (Robert College) gibi kurumlardan
>> başlayarak kredi sistemi
>> ile birlikte Kuzey Amerika (özellikle A.B.D. ) daki unvan sistemi de
>> eğitim sistemimize girmeğe başladı.
>> Kargaşa da bu iki sistemin uyuşmazlığını uyuşturma çabasından
>> kaynaklandı. En baştan tek bir sistemi
>> benimseyenlerde bu kargaşa olmadı. Örneğin Ürdün Yarmouk Üniversitesinde
>> gördüğüm ünvanlar
>> olduğu gibi A.B.D. dekilerden tercüme edilmişti:
>>
>> Üstadh-ı müsaid : (Saidleşen, yardımlaşan profesör, yani assistant
>> professor)
>> Üstadh-ı-meşarik : (Teşrik eden, ortaklaşan, yani associate professor)
>> Üstadh : Full porfessor
>>
>> Biz iki sistemi üst üste koyarken eşdeğerlilik merakımızdan önce Doçent'i
>> Associate Professor'lüğe
>> oturttuk. Asisstant Professor'ü de " yardımcı profesör" olarak tercüme
>> ettik. Asistan (yardımcı) profesör ünvanını
>> bir sür kullandık. Ben bu dönemi çok iyi hatırlıyorum. Fakat terim
>> kimseyi memnun etmedi.
>> "Hem profesör, hem asistan nasıl olunur ??!"
>> daha da önemlisi doçentin altındaki biri yardımcı olsa da, yardımcı
>> olmasa da nasıl profesör ünvanı taşır ??!
>> Olacak şey değil. Bizim rütbeler (meratip) anlayışımıza mugayir. O zaman
>> gelin yardımcı profesörün
>> ünvanını biraz kırpalım. YARDIMCI DOÇENT yapalım.
>>
>> Dünyanın hiçbir yerinde olmayan ucube yardımcı doçent ünvanı böyle doğdu.
>>
>>
>> Saygılarımla,
>> Uluğ ÇAPAR
>>
>
> _______________________________________________
> Turkmath mailing list
> Turkmath at listweb.bilkent.edu.tr
> http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/cgi-bin/mailman/listinfo/turkmath
>
>
-------------- next part --------------
An HTML attachment was scrubbed...
URL: <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/pipermail/turkmath/attachments/20170809/51bbef7a/attachment.html>
More information about the Turkmath
mailing list