[Turkmath:2484] Fwd: Re: yanlış anlaşılmasın!
Hüseyin Eğinç
huseyin.eginc at gmail.com
Fri Aug 25 12:28:06 UTC 2017
Fizik Akademisyeni Recep Avcı dan . . . Aminoasitler in hücre yapısındaki
önemli konumu içerikli bilimsel açıklama . . .
Vikipedi den kopyalayarak bu ekrana yapıştırdığım metinde olsun . . .
Sayın Recep Avcı nın bilimsel açıklamalarında olsun . . .ulaştığım ve
paylaştığım bilgiler . . .
Sayın Mehmet Can hocanın . . .
"" *Bu amino asidlerle bir tek hucreli arasinda o kadar buyuk bir ucurum
var ki, bunlardan birinin otekini yaptigina inanmak icin bu ikisinin de ne
oldugunu bilmemek lazim. *
satırları ile dile getirdikleri . . .
hem ithamının doğru ve gerçek olmadığını gösterdi . . .
hem de "" bilmediğini bilmenin "" insani bir erdem olduğunu . .
"" bilmediğini bilmemenin "" de nelere yol açabileceğini gösteren
tipik bir örnekleme oldu . . .
Bizlere böyle güzel bir tecrübeyi yaşattığı için Mehmet Can hocamıza . . .
teşekkürler ediyorum . . .
25 Ağustos 2017 01:11 tarihinde Avci, Recep <avci at montana.edu> yazdı:
Sayin Mehmet Canin “Bu amino asidlerle bir tek hucreli arasinda o kadar
> buyuk bir ucurum var ki, bunlardan birinin otekini yaptigina inanmak icin
> bu ikisinin de ne oldugunu bilmemek lazim.” Cumlesini anlamakta gucluk
> cekiyorum.
>
> Amino asid amino asitter ister tek ister cok hucreili canli olsun hic fark
> yoktur. Diyelim bir microp: evet microbun hucre zari ile bir deri arasinda
> cok fark vardir, microbun hucre zari amino asitlerden degil fosfolipid
> hycrocarbonlarindan olusmustur fakat bir microbin flagellasini veya pili
> sini yapan molecularin mekanizmasina bakarsan onlar amino asitlerin temel
> yapisini olusturdu proteinler den olusmustur. Tabi bir insan derisi bir
> microbun hucre zarindan farklidir fakat temelde microplarin olusumunu yapan
> DNA analyzini goze alirsan princip olarak hep ayni mekanisma soz konusudur.
> Her 3 base pair bir amino asit yapar ister microp olsun ister cok hucreli
> can li olsun.
>
> Daha da ilginc tarafi diyelim ki microplardan veya viruslerden alinmis bir
> biological parcacigi bir insana verdigin zaman insan o biological parcaciga
> karsi bir antibody gelistirmeye calisip ona karsi bir savas acar.
> Antibody-Antigen savasi baslar. Fakat antigenler bacteri vey virus ten
> geldiyse antibody ler insandan gelmektedir. Goruyorsunuz ki cok farkli iki
> canli bir yerde birbiri ile anahtar kilit gibi iliskiye gecip o yapanci
> molecule etkisiz hale getiriliyor.
>
> Tabi her sey detaydadir fakat prensip olarak iki canli arasinda temelde
> okadar fark yoktur.
>
>
>
> Recep Avci
>
>
>
>
>
> *From:* itu69insaat at googlegroups.com [mailto:itu69insaat at googlegroups.com]
> *On Behalf Of *Hüseyin Eginç
> *Sent:* Thursday, August 24, 2017 9:54 AM
> *To:* Mehmet Can
>
> *Cc:* Mehmet Can; yilmaz akyildiz; tmd; turkmath;
> itu69insaat at googlegroups.com
> *Subject:* Re: [Turkmath:2466] Re: yanlış anlaşılmasın!
>
>
>
> Teşekkür ederim ikazınız için . . .
>
>
>
> Aradan çok geçince unutmuşum . . .
>
>
>
> Hemen tekrar tazeleyeceğim bilgilerimi . . .
>
>
>
>
>
> 24 Ağustos 2017 18:50 tarihinde Mehmet Can <mcan at ius.edu.ba> yazdı:
>
> Sayin Eginc
>
>
>
> Bu gunlerdeki calismalarimiz "bioinformatics/computational biology"
> cercevesinde. Yapi taslari, 20 amino asid.
>
> Bu amino asidlerle bir tek hucreli arasinda o kadar buyuk bir ucurum var
> ki, bunlardan birinin otekini yaptigina inanmak icin bu ikisinin de ne
> oldugunu bilmemek lazim.
>
>
>
> Mehmet Can
>
> _____________________________________
>
> Prof. Dr. Mehmet Can
>
> *The University Information Technology Center*
>
>
>
> *INTERNATIONAL UNIVERSITY OF SARAJEVO *
>
> *Hrasnicka cesta 15, 71000 Sarajevo, B&H*
>
> *Phone: +387 33 957 150 <+387%2033%20957-150> ; Fax: +387 33 957 105
> <+387%2033%20957-105>*
>
> *mcan at ius.edu.ba <mcan at ius.edu.ba> ius.edu.ba/mehmet-can
> <http://ius.edu.ba/mehmet-can>*
> ------------------------------
>
> *From:* Hüseyin Eğinç <huseyin.eginc at gmail.com>
> *Sent:* Thursday, August 24, 2017 1:20:31 PM
> *To:* Mehmet Can
> *Cc:* Mehmet Can; yilmaz akyildiz; tmd; turkmath;
> itu69insaat at googlegroups.com
>
>
> *Subject:* Re: [Turkmath:2466] Re: yanlış anlaşılmasın!
>
>
>
> Sayın Mehmet Can . . .
>
>
>
> Zaten bizlere evrim . . Varoluş felsefesi içerisinde işlendi. . .
>
>
>
> Evrim dendiğinde . . her nedense sadece insan akla geliyor . . .
>
>
>
> Aslında evrim . . . Yer kürede milyarlarca yıl önce okyanusların aydınlık
> ve yaşama uygun sularında oluşan amino asitlerin tek hücrelere
> dönüşmesinden günümüze uzanan çok uzun bir süreçtir . . .
>
>
>
> Bir kaç milyar yıl süren bu sürecin çeşitli evrelerinde . .
>
> hareket edemeyen canlı formlar dediğimiz nebatat dünyası ile yüzer gezer
> canlılar dediğimiz hayvanlar dünyası . . .binlerce türleri ile neçvü neva
> bulup yer yüzüne yayıldı . . .
>
>
>
> Tek hücre ortak yapıdan evrilerek gelen . . bu binlerce habitat türünden
> bazıları . . . evrimsel veya iklim ve yer kabuğu değişikliği gibi
> çeşitli nedenler ile hayatiyetlerini yitirerek kayboldular . . .kimileri
> de günümüze dek yaşamlarını sürdüre geldi . . .
>
>
>
> Her an yeni bir virüsün . . . yeni bir bakterinin ortaya çıkması bu
> evrimin protiplerini bize göstermektedir . . .
>
>
>
> Bakteriler . . .antibiyotikler karşısında, virüsler . . viral bir takım
> kimyeviler ile karşılaştığında yapılarını değiştirip direnç kazanıp yeni
> yapıları ile karşımıza çıkıyor . . .
>
>
>
> Milyarlar önce okyanus laboratuarlarında amino asit bileşikleri ile
> oluşan tek hücreler in aynı evrimi gösterdiğini düşünmek bence çok büyük
> hata olmaz . . .
>
>
>
> Geniş ve uzun bir konu kısa satırlar ile anlatılması biraz zor . . .
>
>
>
> Evrenin her köşesi evrenin birer protipi olma özelliğini gösterirler .
> . .
>
>
>
> Bize öğretildiği kadarı ile evren in kadim olan 3D si vardır . . .
>
>
>
> Devinim . . .
>
> Değişim . .
>
> Dönüşüm . .
>
>
>
> Bu evreni evren eden . . .kusursuz dengeyi sağlayan . . .Evrensel kanundur
> . . .
>
>
>
> Düşünün . . .içinde milyarlarca kütleyi . . . bilinmeyen büyük güçleri . .
> ölçülmesi güç büyükleri . . .hızları barındıran bu evrende . . .her an her
> şey bir düzen içinde hareket halinde . . . Gözlenebilen bir vukuatı yok . .
> .
>
>
>
> Her şey hareket ediyor . . .Deviniyor . . .
>
> Her şey evren zamanı ve şartları içinde . . . Değişiyor . . .
>
> Ve yine evrensel zaman ve şartlarda bir başka şeye . . .Dönüşüyor . . .
>
>
>
> Canlı habitat ve cansız madde de bunların benzerleri olmuyormu . . .Atom
> v.s gibi yapılarda ve ya canlı habitat ta bunu görmüyor muyuz . . .
>
>
>
> Yer yüzündeki süreç ile bunun ilgisi benzerliği yok mu . . .
>
>
>
> Felsefe bilgi . . .doğada gözlem .ve düşüncenin hamurundan yeni
> bilgilerin olabilirliklerine uzanmak tır bence . . . Bu olabilirliklerin
> olup olamayacağını ancak bilim belirler . . .
>
>
>
>
>
> İnsanlık tarihinde . . .felsefesi kurulmadan . . .ne bilimselliğe . . .ne
> de inançsallığa ulaşmak asla mümkün olamazdı . . .
>
>
>
> Hiç bir bilgi sever . . . bilim yolundaki uğraşılarına . . .tefekkür
> uykusunda görüpte başlamamıştır . . .
>
>
>
> Olaylar ile karşılaştığında . . .onu tanrının kucağından düşen dökülenler
> olarak kabul edip . . .tanrının kucağından düşmesini . . tanrının saçmasını
> bekleyip te olayı gözlemeye olayı çözmeye tanrının söylediği yollar ile
> başlamamışlardır . . .
>
>
>
> O olayı . . . tüm doğmatiklerden soyutlayarak gözlemişler . .
> .düşünmüşler . . .sonra çözümüne ulaşmışlar . . .
>
>
>
> İnsanlık tarihinde . . .bi,lgi ve onu takip edip 1500 den sonra başlayan
> bilimsel çalışmalar . . bilgi severlerce hep böyle yapılmış ve insanlık
> günümüz bilim ve teknolojisine böyle uzanmış ulaşmıştır . . .
>
> Doğru mudur . . . bu dediklerim . . .
>
>
>
> Ben felsefe yönüyle edindiklerim den özümsedikleri mi aktardım . . .
>
>
>
> Kimilerine göre doğrudur . . . kimilerine göre de yanlış veya sapkınlık
> tır . . .
>
>
>
> Olabilir . . . Ame ne olursa olsun . . .ben şiir veya senaryo
> ezberlemedim . . .
>
>
>
> Cami müezzinliği yaparken bunlar benim düşüncemde daha makulu
> oluşturduğu için . . .bu yönde bilgilenmeyi seçtim . . . . . .
>
>
>
> Edindiklerimin de kutsal metinler ile çelişiklerini araştırdım . . .
>
>
>
> Hepsini mi . . .hayır . . .
>
>
>
> Önceki sohbetimde dediğim gibi, sadece bir arpanın içindekilerini . . .
>
>
>
> Ötesi için . . .yaşayacağım 200 küsur sene içinde . . .bulabilirsem
> mevla . . çalışacağım . . .
>
>
>
> Ne için yapacağım bunları . . .
>
>
>
> Taşımak isterim elbet . . . Ama onu da şartlar belirler . . . Aksi
> takdirde . . . bundan sonra öğrenme isteğim sadece içine düştüğüm açmazları
> açmak . . .takılanları atlamak için olur . . .
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
> 24 Ağustos 2017 13:26 tarihinde Mehmet Can <mcan at ius.edu.ba> yazdı:
>
> Sayin Eginc
> Insanin yaratıcısı ile ilgili Darvinist tartışma bilim alanında değil
> felsefi spekülasyon alanında sürer gider.
>
>
> Mehmet Can
> _____________________________________
> Prof. Dr. Mehmet Can
> The University Information Technology Center
>
> INTERNATIONAL UNIVERSITY OF SARAJEVO
> Hrasnicka cesta 15, 71000 Sarajevo, B&H
> Phone: +387 33 957 150 <+387%2033%20957-150> ; Fax: +387 33 957 105
> <+387%2033%20957-105>
> mcan at ius.edu.ba ius.edu.ba/mehmet-can
> ------------------------------
>
> *From:* Hüseyin Eğinç <huseyin.eginc at gmail.com>
> *Sent:* Thursday, August 24, 2017 6:54:33 AM
> *To:* Mehmet Can
> *Cc:* yilmaz akyildiz; tmd; turkmath; itu69insaat at googlegroups.com
> *Subject:* Re: [Turkmath:2466] Re: yanlış anlaşılmasın!
>
>
>
> Öğrendiğim şey şu oldu . . . İnsan ancak taşıyabileceği kadar yükü,
> bilgiyi, bedensel güce, zenginliğe, güce, bilgiye . . v.s . . . v.s . .
> .sahip olmalı . . .
>
>
>
> Taşıyamayacağını sahip olmaya çalışmak . . . taşıyana da . . . sahip
> olunanlara da mutlaka zarar veriyor. . .
>
>
>
>
>
> 24 Ağustos 2017 07:50 tarihinde Hüseyin Eğinç <huseyin.eginc at gmail.com>
> yazdı:
>
> İnsanlık felsefesini tam öğrenebilmek için . . .
>
>
>
> büyük patlamadan tutun da dünyanın varoluşuna . . . . .
>
> okyanus denen laboratuarlarda oluşan ilk amino asitlerin oluşumundan - tek
> hücreli canlıların var oluşlarına . . . .
>
> bu tek hücreli canlıların evrimi ile neşvüneva bulan . .bitki - hayvan -
> insan formlarının oluşumuna . . .
>
> insanı bu güne evirirken her yönüyle biçimlendirerek taşıyan bütün
> inançsal - bilgisel - bilgisel - sosyal - sanatsal - gelenek halini almış
> yaşamsal etkenlerin tümü hakkında bilgi sahibi olmak
>
>
>
>
>
> gerekiyordu . . .
>
>
>
> Bunlar hakkında tam ve gerçek bilgilere ulaşmadan insanlık felsefesine
> vakıf olabilmek mümkün değil . . .
>
>
>
> Bu nedenle öncelikle bilimin tarihine , dinler tarihine ve de insanlık
> tarihine ve felsefelerine vakıf olmam gerekti . . .
>
>
>
> Önceleri din ve özellikle Adem ve İslam işe başladım . . .Ama ancak cami
> müezzini olabildim . . . Önüm kapandı gidemedim ötelere . . .
>
>
>
> Sonra bir muhterem beni uyandır dı da ilk patlamadan başladım . . .
>
>
>
> Bilim e paralel olarak evrilmeyi ve inançları öğrenmeye başladım. . .
>
>
>
> Aşağı yukarı 30 sene tedris ettim . . . Ne yürüdüm . . .ne kazan dım . . .
>
>
>
> Benim ölçülerime göre yürüdüğüm yol ancak bir arpanın boyu kadar . .
> .Edindiğim ise ancak bir arpa . Yürüyeceğim daha ço o o k uzun bir yol . .
> .kazanacağım daha ço o o k arpalar var . . .
>
>
>
> Ama benim bu yolu yürüyecek kazandığım arpaları taşıyacak akli gücüm
> kalmadı . . .
>
>
>
> Muhteremlerim birer birer çıktılar evrenin nurları kıskandıran ışıklarına
> . . .
>
>
>
> Ağır konular meraklısı çok az. . .olunca kaldım tek . . .
>
>
>
> Attım tüm kitapları havuza kuyuya . . .
>
>
>
> Öğrendiğim şey şu oldu . . . İnsan ancak taşıyabileceği kadar yükü,
> bilgiyi, bedensel gü
>
>
>
>
>
>
>
> 24 Ağustos 2017 02:34 tarihinde Mehmet Can <Mehmet.Can at listweb.bilkent.ed
> u.tr> yazdı:
>
> Sayin Akyıldız
> Biz 1980 de ITU asistan olarak geldiğimizde Matematik Mühendisliği Bölümü
> kurulmuş, matematikcileri çatısı altında toplanmıştır.
> Matematik mühendisliği bölümünde yeni bir anlayış gelişiyordu.
> Dizilerin yakinsakligi ile sömestr dolduran selmalar, yavaş yavaş kenara
> çekildi.
> Matematik dersleri "calculus"a dönüştürüldü.
>
> Limanlar kralı arkadaşınıza gelince büyüklerin rahle-i tedrisinden geçmiş
> bir halı var. Ancak bu büyüklerin din-i mubine mesafeli zatlar olduğuna
> dair kokular geliyor.
>
> Doğrusunu Allah bilir.
>
> Mehmet Can
> _____________________________________
> Prof. Dr. Mehmet Can
> The University Information Technology Center
>
> INTERNATIONAL UNIVERSITY OF SARAJEVO
> Hrasnicka cesta 15, 71000 Sarajevo, B&H
> Phone: +387 33 957 150 <+387%2033%20957-150> ; Fax: +387 33 957 105
> <+387%2033%20957-105>
> mcan at ius.edu.ba ius.edu.ba/mehmet-can
> ------------------------------
>
> *From:* Turkmath <turkmath-bounces at listweb.bilkent.edu.tr> on behalf of
> yilmaz akyildiz <yilmaz.akyildiz at listweb.bilkent.edu.tr>
> *Sent:* Thursday, August 24, 2017 1:16:18 AM
> *To:* tmd; turkmath
> *Cc:* itu69insaat at googlegroups.com
> *Subject:* [Turkmath:2465] yanlış anlaşılmasın!
>
>
>
> 60
>
> lı
>
> yılların en popüler okulu İTÜ
>
> İ
>
> nşaat tı ve orayı kazanmak ve oradan mezun olmak hiç de kolay
>
> değildi
>
> ,
>
> (ben girebildim ama bitiremedim..). O zamanlar b
>
> bu fakültenin
>
> sosyal hayatta
>
> ki karşılığı da şu
>
> Yeşilçam sahnesi ile anlatılmıştır
>
> :
>
>
>
>
>
> Gelelim benim Hüseyin Eğinç bey hakkında yazdığım şu
>
> c
>
> ümleye
>
> :
>
> **
>
> **
>
> *"Bu arkadaş ki İTÜ inşaat 64 giriş, 69 çıkışlı, yani hiç sene kaybı yok,
> Calculus u (kara) Selma Soysal dan ezberleyerek, Fourier Serilerini Okyay
> Kabakçıoğlu ndan üfleyerek geçmiş, nasıl mezun olduğunu kendisi de
> anlayamayan..."*
>
>
>
> Bu
>
> cümlenin
>
> tercümesi olsa olsa şu olur: HE isimli kişi çok zeki olmalı. Öyle birisi
> hayatta daha ne gibi başarılara imza atmıştır kim bile
>
> ? (benim bildiğim kadarı ile: nasıl ki Çoban Sülü barajlar kıralıdır, HE
> de limanlar kıralıdır).
>
> Gelin görün ki HE diğer taraftan çok mütevazi dir ve hatta geçenlerde bir
> arkadaş kendisini
>
> "
>
> **
>
> *kendisine çok *
>
> *** *
>
> *acımasız"* olmasıyla
>
> itham etmiştir. Ben de
>
>
>
> H
>
> E ye
>
> ara sıra "*o kadar da mütevazi olma yoksa gerçek sanarlar*" derim.. ama o
> hep bildiğini okur. Çok dost ve insan canlısı olup bir de muzipliği tutarsa
>
> ,
>
> işde m.ünal ile m.ünal
>
> P
>
> i karıştırdığında olduğu gibi
>
> ,
>
> beklenmeyen yol kazalarına sebep olabilir. Siz de artık deyiverin:
>
>
>
> "i
>
> *yi ki de böyle bir kaza olmuş, biz de bu şekilde hem yeni bir kişi
> tanıdık *
>
> *,*
>
> * hem nükleer tıp daki radyasyon yoğunluğu hakkında fikir sahibi olduk *
>
> *** ve hem de*
>
> * 'magic number 47' iyi öğrendik...*
>
> *"*
>
> .
>
> ,
>
>
>
> (biliyorsunuz, 57 Grothendieck "asal" sayısıdır, eh 47 de benimkisi olsun
> artık, ve de benimkisi sahiden asal..!).
>
>
>
>
>
> Bakın
>
>
>
> şu nükleer olayını
>
> tekrar vurguluyorum: MR için size imza attırmazlar ama nükleer tıp
> merkezinde makinalara sokulmadan önce benden imzalar alındı.
>
> Demek ki
>
>
>
> nükleer işi
>
> ciddi...
>
>
>
> hepinize sağlıklı ve mutlu günler dileklerimle,
>
> y.a.
>
>
>
>
>
>
>
>
>
> 23 Ağu 2017 ÖS 4:34 tarihinde "yilmaz akyildiz" <yilmaz.akyildiz at gmail.com>
> yazdı:
>
> Bu mesajımda pek de racon um olmayan bir hususta yazmak zorunda kaldığım
> için hepinizden özür diliyorum..
>
>
> Hüseyin Eğinç Bey bir kaza eseri hiç de hoş olmayan bir mesajla ortalığı
> karıştırdı. Kendisine ben zamanında "ne işin var senin turkmath de ?"
> şeklinde nazikçe kapıyı göstermiştim. Bu sabah da kendisini Ajda ile yolcu
> etmek istedim, ama yine bana mısın demedi. Sebeplerini az sonra "kendi
> ağzından" sıralayacağm. Bu arkadaş ki İTÜ inşaat 64 giriş, 69 çıkışlı, yani
> hiç sene kaybı yok, Calculus u (kara) Selma Soysal dan ezberleyerek,
> Fourier Serilerini Okyay Kabakçıoğlu ndan üfleyerek geçmiş, nasıl mezun
> olduğunu kendisi de anlayamayan, 65 de Gümüşsuyun daki evimizde anamın
> hamsili pilavına da kaşık sallamış ve bir daha o tadı unutmamış birisi.
>
>
> Şimdi gelelim neden turknath ı terketmeyeceğinin nedenlerine: Kendisini
> iyi tanırım, yarım asırdan uzun, son 7 senedir de benden sadece yarım saat
> uzakta oturur, o bana gelmese de bazen gider sakızlı kahvesini içerim,
> dolayısı ile ben şimdi size Hüseyin Beyin turknath ı terketmeyeceğinin
> nedenlerini sıralayayım,
> "kendi ağzından" :
> - diğer matematikçilerin de y.a. gibi olup olmadıklarını merak ediyorum.
> - matematik bilmeyen ben neler kaçırdığımı öğreniyorum.
> - zaman zaman prof. dr. Mehmet Can beyin hangi fetva veya surelerle ekrana
> geleceğini bilmek istiyorum.
> - bazen 4 gözle Zafer Ercan ın ekranı nasıl darmadağın edeceğini bilmeden
> artık yaşayamam.
> - bunca yazılanlara karşılık TMD nin sessizliğine mana veremiyor, ne zaman
> bu sessizliğini bozacağını bekliyorum.
>
>
>
> Hüseyin bey den bu kadar.
>
> y.a.
>
> ......
> Not: benim her mesajımda bir eğitici/bilgilendirici kısım olur. Bununki de
> şu olsun:
> Dün bazı aksilikler üst üste gelmeseydi ben H. Eğinç - M.Ünal yanlış
> anlaşmasına başından müdahale eder ve bu yazılanlara imkan vermezdim.
> Hüseyin in de demek istediği gibi her işde bir hayır vardır diyelim.
> Aşağıdaki nedenlerden telefonum kapalıydı ve de şarjı da erken bitince ben
> de akşam erken bayılınca internete ancak sabah 2 de erişebildim ve anında
> Eğinç ve Ünal beylere "durun kavga etmeyin, siz kardeşsiniz" babında mesaj
> attım. Ünal ayaktaymış, demek ki sinirinden uyuyamamış, hemen cevap yazdı.
> Netekim bu sabah da Eğinç bey yazdığında benim tahminim doğru çıktı:
> Hüseyin Mehmet Ünal i eski ortağı Mehmet ÜnalP sanmış.. Bütün bu
> yaşananlara şu sebep oldu: Dün ben 9 Eylül Hastanesi'nde Nükleer Tıp
> merkezindeydim. Tedavi için değil, tetkik-tespit için. Buna rağmen
> hissedilir derecede radyasyona maruz kaldım. Öyle hiç de MR cinsinden
> değil. Nitekim 4 saatlik testler sonunda şu tavsiyelerle yolcu edildim:
> "bol bol su iç, sık sık duş al, 2 gün hamile kadınlardan ve çocuklardan
> uzak dur!" Bu testlere girmemi kardiyolog Drum istedi, EKG mde bazı
> pürüzler görmüş ve birde nabzım çok düşük: 47. Nükleer tıp merkezinde kana
> bazı sıvılar enjekte edip ardından nükleer fizik le çalışan aletlerle kan
> dolaşımını, dolayısı ile kalp in çalışmasını izliyorlar. Bunu koşu bandında
> önce ve sonra yani 2 defa tekrarlıyorlar. Ben yaştaki çok kişi koşuyu
> bitiremiyorlarmış. Ben kolaylıkla sondaki ipi göğüsledim. Dolayısı ile bir
> sürpriz beklemiyorum ama bunca radyasyon neticesinde EKG daki pürüzleri ve
> "magic number 47" yi anlamış olacağız:
> ben 47 doğumluyum, Hindistan bağımsızlığını 47 de kazandı, Firuzan "47
> liler" kitabını yazdı, 47 liler 68 liler dirler...
> daha ne olsun?..!
>
>
> Tahmin edeceğiniz gibi, dün Nükleer Tıp sonrası hem Çernobil i ve hem de
> Karadeniz'in yıldızı merhum Kazım Koyuncu yu andım ve şi
>
> m
>
> di onu beraber dinliyoruz:
>
>
> https://www.youtube.com/watch?v=hluVrTixQwI
>
>
>
>
>
> _______________________________________________
> Turkmath mailing list
> Turkmath at listweb.bilkent.edu.tr
> http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/cgi-bin/mailman/listinfo/turkmath
>
>
>
>
>
>
>
>
>
> --
> Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "itu69insaat" grubuna abone olduğunuz
> için aldınız.
> Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için
> itu69insaat+unsubscribe at googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
> Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini
> ziyaret edin.
>
> --
> Bu iletiyi Google Grupları'ndaki "itu69insaat" grubuna abone olduğunuz
> için aldınız.
> Bu grubun aboneliğinden çıkmak ve bu gruptan artık e-posta almamak için
> itu69insaat+unsubscribe at googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
> Daha fazla seçenek için https://groups.google.com/d/optout adresini
> ziyaret edin.
>
-------------- next part --------------
An HTML attachment was scrubbed...
URL: <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/pipermail/turkmath/attachments/20170825/c161f41d/attachment-0001.html>
More information about the Turkmath
mailing list