[Turkmath:3154] Ali Nesin den: Ödüldaşlarıma

yilmaz akyildiz yilmaz.akyildiz at gmail.com
Thu Aug 2 21:53:58 UTC 2018


Ödüldaşlarıma

Matematiğe olan duyarlılığın artmasına katkıda bulunmam dolayısıyla
Uluslararası Matematik Birliği'nin çok prestijli Leelavati Ödülü'ne layık
görüldüm.

Bu ödülü büyük ölçüde Matematik Köyü sayesinde aldım. Matematik Köyü’nü de
ben tek başıma oluşturmadım tabii ki. Üç beş kişi de oluşturmadı. Matematik
Köyü’nün arkasında yüzbinler vardır. Yoksa benim etim ne budum ne? Projenin
başını çektiğim için ödül bana veriliyor, ben de emek verenlerin namına,
hepimizin adına ödülü alıyorum.

Bunlar öyle alelade beylik süslü sözler değil, gerçeğin ta kendisi.

Ülkeden kovmayı becerdiğimiz Sevan Nişanyan’ın cesareti olmasaydı bu Köy
olmazdı. Yaratıcılığı ve becerisi olmasaydı da bu Köy bu kadar güzel
olmazdı. Sevan’ın sevimli olmaktan başka hayatta beceremeyeceği hiçbir şey
yoktur! Yarattığı güzelliklerin bedelini 3,5 yıl hapis yatarak ve yurdundan
kaçarak ödemiştir. Bu ödül onundur da.

Başlangıçta, çalı çırpıdan içine girilemeyen 10 dönümlük bir arazi ve
Sevan’la ortak kurduğumuz hayallerimiz vardı. Bir de bir haftada biteceğini
öngöremediğimiz 20.000 dolar gibi bir para… Çalı çırpıya ve hayallerimize
ilk bağışı verenin adını (rahatsız olur diye) söylemeyeceğim. Bize inandı
ve cebindeki son üç beş kuruşunu verdi. Köy’ün ilk kahramanlarındandır. Bu
ödül onundur da.

O para da bitince halka sığındık. Ama ortada bir şey yok, sadece ham
hayaller var… Ham hayallere kim para verir? İşçiden, köylüden, memurdan,
öğretmenden, emekliden, gençlerden ve hatta harçlıklarını biriktiren çoluk
çocuktan 200.000 doların üstünde bağış geldi. İnanılır gibi değil. Ama
kaçınılmaz biçimde yine para bitti. Yine halka başvurduk. Yine bitti… Sonra
Felsefe ve Sanat köyleri dedik… Yine karşılık buldu çağrımız… Bu Köy
babamın ifadesiyle “varından değil, yoğundan veren” halkımızın katkısıyla
vücut bulmuştur. Bu ödül onlarındır da.

Tabii halkımızın bu güveni babamın sayesinde. Bu ödül onundur da.

Dedim ya paramız yoktu. Vakıf çocukları, benim çocuklarım ve öğrencilerim
ve başka okullardan gelen öğrencilerden teşekkül, 14-24 yaş arası 50
kişilik bir gönüllü amele ordusuyla inşa ettik bu köyü. Açık havada yattık,
yemeğimizi taşın üstünde pişirdik, elele, omuz omuza verdik… Bu ödül
onlarındır da.

Bir inşaat yapmak ya da bir kurum kurmak zor olabilir, ama sonuç olarak
sonu olan bir uğraştır. Sonu olan uğraşlardan korkmamak lazım. Ama sonu
olmayan uğraşlar insanı kendinden eder. Tecrübeyle biliyorum. Köyü kurduk,
iyi güzel de, bu köyü nasıl yaşatacağız?

Sağolsunlar, Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından meslektaşlarım
gönüllü ders vermeye geldi. Alexandre Borovik birincisiydi. Önceden
tanıdığım ya da tanımadığım yüzlerce hoca tatilinden kıstı, ailesinden
çaldı, yol parasını bile kendi cebinden ödeyerek büyük bir fedakârlıkla her
yaz Köy’e geldi. Bu ödül meslektaşlarımındır da.

Köy’e gelenler bilir, genç bir çalışan kadromuz vardır. Gece gündüz
demezler. Fedakâr, özverili, dürüst, çalışkan, yardımsever… Bu Köy onların
evidir, ailesidir, yurdudur. Neredeyse varlıklarının nedenidir. Bu ödül
onlarındır da.

Peki ya öğrenciler olmasaydı? Yüzbinlerce öğrenci olmasaydı bu Köy
yaşayabilir miydi? Bin yaşasınlar ve çoğalarak yaşasınlar!

Başlangıçta küçücük bir köy kuracaktık. Taş çatlasa 100 kişilik. Devlet ve
TÜBİTAK programlarımızı destekler diye düşündük. Yanıldık. Bürokrasi
gerekli inşaat izinlerini vermedi. Köyü kaçak yapmak zorunda kaldık.
TÜBİTAK da bir yıl sonra siyasi nedenlerle Köyü desteklemeyi reddetti.
Destek almak bir yana, bir de üstüne para cezaları ödedik. İkinci yıl,
yaşamak için büyümek zorunda olduğumuzu anladık. Yukarıda da değindiğim
gibi halkımıza başvurduk. Eğer o yıllarda TÜBİTAK Köyümüzü yılda 30-40 bin
lira gibi cüzi bir miktarla destekleseydi, büyümek zorunda kalmazdık,
dolayısıyla bu ödülü de alamazdık. Ödül onların değil hiçbir biçimde, ama
doğrusu bir teşekkürü hak ediyorlar!

Şimdi önümüzde bir lise projesi var. Sıradışı, olağanüstü, eşi benzeri
görülmemiş bir proje. Eğitim hakkındaki düşüncelerimizi sarsabilecek çapta
bir proje. İzin almak için denemediğimiz yol kalmadı. Dört ayrı cepheden
ret cevabı aldık, hem yerel yönetimlerden hem de merkezî yönetimden.
Tıkandık. Sanki ülkeye düşman geldi! Ne istesek reddediyorlar. Önünde
sonunda bir okul kurmak istiyorum. Umarım bu ödül bize bu kapıyı açar. O
zaman her zamanki gibi yine sizlere başvuracağım. Bizim sizden başka
kimsemiz yok ki.

Matematik Köyü ve diğer köylerimiz, yeryüzünde eşi benzeri görülmemiş,
gözyaşartıcı bir imece örneğidir. Emeği geçen herkesi paylaştığımız ödülden
dolayı kutlarım. Daha nice imecelere...

Ali Nesin
-------------- next part --------------
An HTML attachment was scrubbed...
URL: <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/pipermail/turkmath/attachments/20180803/8d8eaf14/attachment-0001.html>
-------------- next part --------------
A non-text attachment was scrubbed...
Name: image.png
Type: image/png
Size: 127890 bytes
Desc: not available
URL: <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/pipermail/turkmath/attachments/20180803/8d8eaf14/attachment-0001.png>
-------------- next part --------------
A non-text attachment was scrubbed...
Name: an.jpg
Type: image/jpeg
Size: 12351 bytes
Desc: not available
URL: <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/pipermail/turkmath/attachments/20180803/8d8eaf14/attachment-0001.jpg>


More information about the Turkmath mailing list