[Turkmath:2746] Re: Fwd: Re: Yrd. Doçentlik

Muhammed Uludag muhammed.uludag at gmail.com
Mon Jan 15 07:23:15 UTC 2018


​Keşke ülkede üç-dört tane doktora okulu olsa ve yeterlik sınavları merkezi
yapılsa.

Böyle bir eğitim eğitilene de zül zira.


On Mon, 15 Jan 2018 at 09:49, bekir barıs <bekirsamibaris at listweb.bilken
t.edu.tr> wrote:

> Merhaba,
>
> Belki başka hocalarımızda söylemiş olabilir:  ''Ölçüsü yanlış olanın , tüm
> ölçümleri yanliştir. ''
>
> Hali hazır uygulanan sistem bu şekilde.  Yaklaşımlar yaparak ( hataları
> bulup, doğrultmak,,, )daha iyi çözüme gitmek mümkün değil.
> Çalışan ile çalışmayanı ayırmıyor sistem. Kalite diye birşey yok.  Ahbap
> çavuş ilişkisi ile alınan doktora unvanlarından çıkan sonuç büyüdü büyüdü...
> Uluğ hoca güzel noktaları söyledi.  Daha Diferansiyel denklem nedir
> sorusuna cevap veremeyenler doçent oluyor! Diferansiyel denklemler
> konusunda doktora  tezi yapıyor, diferansiyel denklemin tanımıni yazamıyor!
> Nasıl oluyor bu?   bu öğrenci nerden yetişti?  nasıl doktora derslerini
> geçti?
> doktora yeterlik sınavları yok mu?  Peki Tez izleme jürisi ne yapıyor?
> Doktora Tez danışmanı ne yapıyor?
>
> X: hocam bana burda doktora yaptırmıyorlar (aglamaklı tel konuşması)
> Y: Kim onlar? hmm , seni sahipsiz mi sanıyorlar?
> X: Hocam sizin oraya gelsem olmaz mı?
> Y: Başvur.  Senin sahipsiz olmadığını anlasınlar!
>
> X başvurları yapar, Y altyapıları, takımları oluşturur.  Derslerin
> intibakı yapılır. Y tez izleme komitesini oluşturur, zaman
> geçmektedir...Tez izleme komitesindeki jüriler
> konudan uzak. Ama Y böyle istedi ...
>
> Doğum yakın. Ama ne doğaçak ?
>
> Şaka-maka ama bunları duyuyor ve görüyoruz.
>
> O dandik Doktora tezi  yaptıranları denetleme olmadıkça bu böyle gider.
>
> Daha öncede yazdım. Bu Lisansüstü eğtim modeliyle  biz daha bu konuları
> çok konuşuruz.
>
> Bekir.
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
>
> 2018-01-14 23:46 GMT+03:00 Uluğ Çapar <Ulug.Capar at listweb.bilkent.edu.tr>:
>
>> Sayın Arslan ve Değerli Turkmath Listesi Üyeleri,
>>
>> Yanlış anlaşılmaya mahal vermemek için yazımın hemen başında belirteyim.
>> Muhalif biriyim. Hiçbir seçimde bugünkü iktidara oy vermedim. Halk
>> oylamasında da
>> oyum HAYIR idi.
>>
>> 12 Eylül 1980 darbesi ürünü olan YÖK bütün siyasi partiler tarafından
>> yerden yere
>> vuruldu. Hepsi seçim ajendalarında iktidar olduklarında YÖK ü
>> kaldıracaklarını vaad ettiler.
>> O tarihten bu yana muhtelif iktidarlar geldi, geçti : demokratik sol ,
>> demokratik sol-merkez
>> sağ koalisyonu, merkez sağ-sağ koalisyonu ve dinci iktidarlar. Hiç biri
>> vaadini tutup YÖK' ü
>> kaldıramadı. Acaba neden ?? Eğilin de kulağınıza fısıldayayım: Çünkü
>> temelinde doğru bir
>> fikir vardı !
>>
>> Ben olasılıkçıyım.  YÖK öncesi dönemlerde 350 yıllık bir geçmişi olan
>> "şartlı olasılık" ,
>> "şartlı beklenen değer" gibi kavramları kendi yeni öğrendiği için bunu
>> bir araştırma makalesi
>> haline getirip  adını vermeyeceğim bir doğu Üniversitesi Fen Fakültesi
>> dergisinde yayınlayan
>> ve bu yayınlarla terfi eden akademisyenler bilirim.
>> Emekli olmadan önce çok sayıda doçentlik jürisine katıldım. Diferansiyel
>> denklemci değilim.
>> Ama diferansiyel denklemler konusundan sözlü sınava girip te
>> diferansiyel denklemlerin en temel
>> kavram ve sonuçlarını ("fundamental solution" , Malgrange-Ehrenpreis
>> teoremi gibi) bilmeyen,
>> Dirac Delta fonksiyonu, genelleştirilmiş fonksiyonlar laflarını hayatında
>> duymamış adaylar gördüm.
>> Üstelik bunların daha üst kategori sayılabilecek bazı batı
>> Üniversitelerinin araştırma dergilerinde yayınları,
>> hatta diferansiyel denklemler ders  kitapları vardı ! Tabii jürimiz böyle
>> adayları çaktırdı ama Ünivesitelere
>> eskiden olduğu gibi tam akademik özgürlük verilse ve adaylar kendi
>> kurumlarında terfi alsalardı,
>> bu adayların hepsi şimdi doçent ve profesördüler.
>> Sonuçta 193  Üniversitemiz var dile kolay, bir cahil akademisyenler
>> ordusu ile karşılaşmamız kaçınılmaz
>> olurdu. "Efendim hiç bir zaman o Üniversitelerin doçentleri, profesörleri
>> ile ODTÜ, Bilkent, Boğaziçi,
>> ya da İTÜ, Hacettepe vs ninkiler kıyaslanamaz" muhabbeti bir noktaya
>> kadar doğru ise de ortaya önemli
>> mağduriyetlerin çıkacağı muhakkaktır.  Bu mağduriyetler ücret ve
>> toplumdaki saygınlık açısından olduğu
>> kadar, kendilerinden kat be kat daha  bilgili ve değerli olup ta
>> kurumlarındaki daha üst düzey değerlendirme kriterleri
>> nedeni ile kolay terfi edemiyenler üzerindeki hegemonyalarından
>> kaynaklanabilirdi.
>>
>> Toparlarsak birçoğu tabela Üniversitesi, ya da çok az sayıda yeterli
>> akademisyene sahip 193 yüksek öğrenim kurumuna
>> sahip bizim gibi bir ülkede eş standartlar ve  üniformluğu sağlayacak
>> merkezi bir kurumun mevcudiyeti şart !
>> YÖK adı çok yıprandı,  onu atalım ..Yerine ÜMK (Üniversiteler arası
>> Merkezi Kurul), YMDK (Yüksek Öğretim Merkezi Değerlendirme
>> Kurumu) gibi veya daha münasip adlar verilebilir. Tabii biraz da bu
>> Kurulun mevcut YÖK yasasındaki bazı
>> Orta Eğitim düzenlemeleri ve askeri disiplinden arındırılması gerekecek.
>>
>> Sayın  Sefa Bey'e %100 katıldığım husus böyle yeniden şekillendirilecek
>> bir kurumun siyasi iktidar kontrolunda olmaması.
>> Bununla ilgili yasal düzenlemeler mutlaka yapılmalı ve bu kuruma en
>> azından Merkez Bankası , AYM gibi iktidardan
>> bağımsız bir yapı kazandırılmalıdır. Ha keza Rektörler tamamen demokratik
>> usüllerle Üniversite tarafından seçilmeli,
>> Merkezi kurulun en çok oy alan 5 adayın üçünü belirleme ,
>> Cumhurbaşkanının da bu 3 adaydan birini seçme ve atama yetkisi olmamalı.
>>
>> Yardımcı doçent ünvanı tartışması ise   sanırım geçtiğimiz Eylül ayında
>> açtığım ve hiç bir yorum ve tepki alamadığım 3 sohbet
>> konusu arasında  idi.
>>
>> Dünyanın hiç bir yerinde olmayan bu ünvanın kıta Avrupasının  kontinental
>> sistemi ile Anglo-Sakson akademik sistemini
>> uzlaştırma çabasından ortaya çıktığını öne sürmüştüm. İTÜ ve devlet
>> Üniversitelerinin büyük çoğunluğu ilk sistemin
>> akademik ünvanlarını, ODTÜ, Boğaziçi, Bilkent gibi Üniversiteler de
>> Asisstant Prof., Associate Prof., Full Prof. gibi
>> ünvanları kullanıyordu.  Eşdeğerlik endişesi ile Associate Prof.
>> Doçentliğe oturtuldu, asistan profesör olduğu gibi kaldı,
>> "yardımcı profesör" olarak tercüme edildi,
>> full profesör de profesördü zaten.  Belki daha genç üyelerimiz hatırlamaz
>> ama ben  "yardımcı profesör" ünvanı ve lafının
>> kullanıldığı dönemi hatırlıyorum. Sonradan bu tepki çekti, dendi ki
>> doçentin altında , hatta onun öğrencisi olan biri yardımcı olsun olmasın
>> nasıl profesör ünvanı taşır ?! Haydi onu biraz kırpalım, "yardımcı
>> doçent" yapalım ! Böylece bu garip unvan doğdu.
>> Ben doktoradan sonra yayın ve  ders şartlarını sağlayan bir akademisyenin
>> doçent olmasında bir yanlışlık görmüyorum.
>> Fakat gene sayın Sefa  Feza  Arslan Beye katılıyorum. Bu unvan
>> çarpıklığının düzeltilmesi siyasi iktidarın direktifi ile olmamalıydı,
>> akademik bünye bunu kendi içinde halletmeliydi.
>>
>>
>> Saygılarımla,
>>
>> Uluğ ÇAPAR
>>
>>
>>
>>
>>
>>
>>
>>
>>
>>
>>
>> 14 Ocak 2018 17:17 tarihinde SEFA FEZA Arslan <
>> sefa.feza.arslan at listweb.bilkent.edu.tr> yazdı:
>>
>> Sayın Demirer,
>>>
>>> Sizin söz ettiğiniz mağduriyetlerin ve olumsuzlukların esas kaynağı 12
>>> Eylül darbesinin mirası olan YÖK ve onun yarattığı sistem. Ben YÖK'ün
>>> lağvedilmesi ve üniversitelerin akademik ve idari olarak özerk olması
>>> gerektiğine inanıyorum. Şimdi yaşadığımız ise zaten sorunlu olan YÖK denen
>>> kurumun tamamen siyasi iktidarın kontrolüne girmiş olması. Bir siyasi
>>> partinin genel başkanı yardımcı doçentlik kaldırılacak diyor ve YÖK bunu
>>> emir kabul ediyor, akademisyenler de bunun karşısında tek kelime etmiyorsa,
>>> kusura bakmayan üniversite bitmiş demektir. Kastettiğim, tabi ki sayın
>>> Başkaya'nın anladığı biçimiyle "Bir konuda karar verilecekse onu sadece
>>> konunun uzmanlarına bırakmak" değil, aksine konunun uzmanlarına fikir bile
>>> sormayan otoriterliği dert etmek. Ayrıca, ben sizin bahsettiğiniz
>>> problemlerin siyasetin emrine girmiş bir üniversite tarafından asla
>>> çözülemeyeceğine inanıyorum. Söz ettiğiniz problemler kanımca sadece
>>> akademik özgürlüğü ve liyakatı esas alan özerk üniversitelerle çözülebilir.
>>>
>>> Saygılarımla,
>>>
>>> 13 Ocak 2018 22:17 tarihinde Tuncay Başkaya <
>>> tuncay.baskaya at atilim.edu.tr> yazdı:
>>>
>>> Bir konuda karar verilecekse onu sadece konunun uzmanlarına bırakmak
>>>> genelde karar verenleri korur. Maaş zamlarına bakın mecliste karar verenler
>>>> en çoğunu ve en çoğunu alıyor. Bu kuralları belirleyen statüdeki kişilerden
>>>> kendilerinden değil o ünvana kadar yükselecek olanlardan bir şey/bir çok
>>>> şey yapmasını bekliyor. Bir dönemde de üniversite öğretim elemanlarına zam
>>>> yapılacaktı sadece o gruba yapıldı...
>>>> Tuncay BAŞKAYA
>>>>
>>>> iPhone’umdan gönderildi
>>>>
>>>> R Murat Demirer <rmuratdemirer at listweb.bilkent.edu.tr> şunları yazdı
>>>> (13 Oca 2018 18:28):
>>>>
>>>> 60 yaşında 77 atıfı ve 14 SCI düzeyinde yayını olan bir yardımcı doçent
>>>> akademinin çöküş nedenimidir. 1980 den beri akademik hayattayım. 1980 ilk
>>>> gün 20 saat ders yükü ile tek başına Kocaeli Üniversitesi Elektronik v e
>>>> Haberleşme Mühendisliği Bölümünü kurdum İki yıl USA da doçentlik yaptım.
>>>> Bencil kandini düşünen derenin bu tarafına geçince, yardımcı doçent denen
>>>> Dünyada olmayan bir ünvanı pafta gibi binlerce akademisyen üzerine
>>>> yapıştırıp onları köle gibi çalıştıran özlük hakları 6500 TL düzeyinnde
>>>> emeklilik maaşı alan ve korkunç sağlık ve özlük hakları ile yaşayan
>>>> profesörler sakın Ülkenin çivisini 50 yl önceden çıkarmış olmasın. Ben
>>>> Kocaeli Devlet Mimarlık Mühendislik akademis mezunuyum merak etmeyin
>>>> akademi düşmez.
>>>>
>>>> Bu ülkenin bazı Profesörleri kendi koydukları garabet Bitcoin gibi
>>>> değiştiirilen 100 puan şartına acaba kendileri uyuyorlar mı. Küçük
>>>> oyunlarla bugün Nobel ödülü alan Sancar hoca doççentliğe başvuramayacak
>>>> durumda. Ulakbim yayını olmadığı için. Bizim Ülkenin yasasına göre 5 sene
>>>> sandalyesinin üstünde oturan doçent bir gecede Profesör olunca çivi
>>>> çıkmıyor da bana göre bir gecede 40-55 yaş arası bu ülkede ders vermiş
>>>> akademisyenler yayınlarına bakmadan adama dedikleri gibi biyoinformatik
>>>> yayınları güzel ama biyoistatistik yayınları değil (dünyaca ünlü bir bilim
>>>> adamı bu alanlar complementary değil  der) gibi alan redleri yapılan
>>>> garabet sübjektif ve bilimsel olmayan nedenlerle önleri tıkanmış insanları
>>>> bir gecede pijamaları üstündeyken sabah kalktığında doçent hatta profesör
>>>> yapılmalı. Yasaya da bu yazılmalı pijamaları üstünde olmalı. Merak etmeyin
>>>> kalite düşmez. Benim yaşıma gelince gerekmez bu ülkenin vereceği bu
>>>> ünvanlara muhtaç olacak biri değilim. Hamasi nutuk esas altta yazılan
>>>> yazıdır. Binlerce kişi 15 temmuz süreci öncesi çay içerek kurgulanmış
>>>> sözllerden geçti, yabancı dil sınavları soruları bile ayarlandığı ortaya
>>>> çıktı. Üniversitenin tabutu filan yok. 25 yıldır bu ülkenin %90
>>>> Profesörleri Dünyada %1 bilime katkıda bulundu. Bir sürü doçent yayınlara
>>>> adları yazılarak yükseldi ("direct reciprocity"=sen benim sırttımı kaşırsan
>>>> ben senin sırtını kaşırım). Hiç de akadem tabut olmadı.
>>>>
>>>> 37 yıllık akademik hayatında bir yardımcı doçent vakıf üniversitesinden
>>>> emekli olunca 1500 tl alacak.. 6500 Tl alan kart basmayan bir devlet
>>>> Profesörü emekliliklerinde umarım rahat yiyemez acıları içinde yer. Aman
>>>> sizin dediğiniz gibi Üniversiteye müdahele edilmesin ama bizler 1500 TL
>>>> maaşla çalışalım. Siz aslında Topolojik olarak homolojik değişmezleri
>>>> korumak istiyorsunuz. Peki Rusyada akademik yükseltmeler
>>>> tersinir(reversible) neden bizde böyle değil. Profesör belirli koşulları
>>>> yerine getiremezse doçentliğe döner.  Orada sizce tabuta çivi mi çakıldı.
>>>>
>>>> USA da bir öğretim üyesinin kapısında ünvan görmedim, doktora yaptığım
>>>> Boğaziçiinde de böyledir. Mütevaziliğini kaybetmiş bir akademik sistem
>>>> bence çökmüş. Assistant Professor yani asında adı yardımcı profesör olan
>>>> ama burada aşağılamak için adı Yardımcı doçent olan biizler sistemi
>>>> çökertmedik merak etmeyin. Yasa umarım politikacılarımz tarafıından tümyle
>>>> bir cusp yapısı içinde değiştirilir. Çalıştığım University of Memphisin
>>>> Presidentı  gibi artık rektörler bile dokrora yapmış olması bile yeterli
>>>> olmalı. Tüm bizi yöneten kadrolara dekanlar, rektörler, senato üyelerinin
>>>> çoğu Profesör olması şartı USA da yok. USA geri mi kaldı.
>>>>  Sokaktaki simitçiye bile Profesör ve doçentlik verilmeli. EEG
>>>> karakteristiklerinden EEG connectivity si yüksek olan herkes Profesör
>>>> olmalı.Artık biliyoruz ki IQ bağlantı yoğunluğuna bağlı. Bu yeter.
>>>> Herkese diploma verilir ama USA da olduğu gibi doçentim diyen soluğu
>>>> ODTÜ ye başvurma hakkını alamaz. Her üniversite senatosu kendi ölçütlerini
>>>> belirler. South Dakota Üniversitesindeki bir Profesör Yale Ünversitesine
>>>> kabul edilince assistant professor olur. Be nünvanı kaptım ölünceye kadar
>>>> mezara götreceğim diye bir şey yok USA da. Şimdi orada çivi mi çakıldı
>>>> anlayamadım.
>>>>
>>>> Benim sözüm mütevazi ve gerçek bilim adamlarımıza değil. Onlar içinde
>>>> her ünvan var. Ama ezilen köle statüsüne olan hatta doktorasını bitirince
>>>> binlerce atılanlar da var. Hepsini yapın bir gecede doçent sizin havanız
>>>> gitmez merak etmeyin. Herkes Türkiyenin  her yerinde bir ekmek bulur bizi
>>>> sizin kadar iyi  olmayız ama başka bir ülke köşesinde hizmet ederiz. Nobel
>>>> almamız ya da Abel ödülü almamız gerekmez ya da Fields medal.
>>>> Herkesin yani 40-55 yaş arası bir kesime bir gecede bu ünvan verilmeli.
>>>> Bizlere gelince bizim ahımız gitti vahımız kaldı. Zaten o kadar da
>>>> düşmedim. Rusyada ve USA da almak benim için onur. Çünkü saygı duyulan
>>>> ortam orası oldu biz burada sinek muameleesi gördük horlandk ve
>>>> aşağılandık. Doçent olan benden 20 yaş küçük 10 metre ilerden maille odama
>>>> geleceğine beni çağırtacak bir sistemi kuarn bu ülke zaten tabutta çivisi
>>>> de çakılmış oluversin ne olacak.  Benim yaşıtım  Kocaelinde sıfır SCI
>>>> yayınıyla Makina Mühendisliği Profesörü oldu zamanında. Yani çivisi mi
>>>> çıktı ülkenin o zaman da.
>>>> Üniversiteye müdahale ediliversin, Fransa da yapıyor ne olacak yani.
>>>> Müdahele edilmese yardımcı doçentler denen bu garbet ünvanın önüne
>>>> koyacağınız kurallarla BitCoin gibi korkunç puanlar getirirken kendinize
>>>> hiç bir engel koymayacaktınız. Ben az kalan ömrümde yine stochastic
>>>> modeling, AI, Operations Research, ve 37 yıldır 30 yakın çeşitte verdiğim
>>>> derslerden vermeye devam edeceğim.  Yeter ki çivi çakmayalım tabuta.
>>>>
>>>>
>>>>
>>>>
>>>> Saygılarımla
>>>> Murat
>>>>
>>>> "Kısacası, iktidarın hamasi söylevleri bu çöküşü hızlandırmaktan başka
>>>> işe yaramıyor. Akademi çöküyor. Üniversite konusunda bilgi sahibi
>>>> olmayanların, üniversiteye müdahaleleri üniversiteyi bitiriyor. Yrd.
>>>> Doçentlik tartışması da bunun son örneği. Dünyanın hiçbir demokratik
>>>> ülkesinde siyasiler atama yükseltmeler konusunda söz söyleyemez. Bu vahim
>>>> uygulama üniversitenin tabutuna çakılacak son çivi olacaktır."
>>>>
>>>>
>>>> 13 Ocak 2018 11:46 tarihinde SEFA FEZA Arslan <
>>>> sefa.feza.arslan at listweb.bilkent.edu.tr> yazdı:
>>>>
>>>>> Sayın Can,
>>>>>
>>>>> Olgular bilimsel hayatta bir büyüme, gelişme değil, ciddi bir gerileme
>>>>> gösteriyor. Örneğin, bu konuda ciddiye alınan sıralamalardan biri olan Times
>>>>> Higher Education sıralamasında Türkiye üniversiteleri çok gerilemiş. Times
>>>>> Higher Education Sıralama Editörü Phil Baty, Türk üniversitelerinin
>>>>> durumuyla ilgili şunları söyledi:
>>>>>
>>>>> “Özellikle Asya ülkeleri sürekli yükselirken Türkiye’nin düşüş
>>>>> göstermesi hayal kırıklığı yarattı. Sonuçlar, Türkiye’deki akademik
>>>>> özgürlükler konusundaki dünya çapındaki endişelerin ülkenin gelecekteki
>>>>> performansına zarar verme ihtimalini ve yüksek öğrenim sektöründeki küresel
>>>>> rekabeti gösteriyor.’’
>>>>>
>>>>> http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/egitim/817630/Akademi_kan
>>>>> _kaybediyor.html
>>>>> Yine, Bilim Akademisi'nin  2016-2017 raporu benzer şeyler söylüyor:
>>>>>
>>>>>  https://bilimakademisi.org/wp-content/uploads/2017/07/bilim
>>>>> -akademisi-akademik-ozgurlukler-raporu-2016-2017-agustos-9.pdf
>>>>>
>>>>> Kısacası, iktidarın hamasi söylevleri bu çöküşü hızlandırmaktan başka
>>>>> işe yaramıyor. Akademi çöküyor. Üniversite konusunda bilgi sahibi
>>>>> olmayanların, üniversiteye müdahaleleri üniversiteyi bitiriyor. Yrd.
>>>>> Doçentlik tartışması da bunun son örneği. Dünyanın hiçbir demokratik
>>>>> ülkesinde siyasiler atama yükseltmeler konusunda söz söyleyemez. Bu vahim
>>>>> uygulama üniversitenin tabutuna çakılacak son çivi olacaktır.
>>>>>
>>>>> Saygılarımla,
>>>>>
>>>>>
>>>>>
>>>>> <http://www.avg.com/email-signature?utm_medium=email&utm_source=link&utm_campaign=sig-email&utm_content=webmail> Virus-free.
>>>>> www.avg.com
>>>>> <http://www.avg.com/email-signature?utm_medium=email&utm_source=link&utm_campaign=sig-email&utm_content=webmail>
>>>>> <#m_-3090231442432994175_m_3032152260882331654_m_3445510645409106016_m_-6493769440242654190_m_6519396759929650162_m_6045766841941582207_m_5998134421031466968_m_-5377826262803045088_DAB4FAD8-2DD7-40BB-A1B8-4E2AA1F9FDF2>
>>>>>
>>>>>
>>>>> *-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------*
>>>>>
>>>>> *Bu elektronik posta ve beraberinde iletilen bütün dosyalar sadece
>>>>> göndericisi tarafından alınması amaçlanan yetkili gerçek ya da tüzel
>>>>> kişinin kullanımı içindir. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi bu
>>>>> mesajın içerdigi bilgilerin doğruluğu veya eksiksiz olduğu konusunda
>>>>> herhangi bir garanti vermemektedir.  Bu mesajdaki görüşler yalnızca
>>>>> gönderen kişiye aittir ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nin
>>>>> görüşlerini yansıtmayabilir. *
>>>>>
>>>>> *This e-mail and any files transmitted with it are confidential and
>>>>> intended solely for the use of the individual or entity to whom they are
>>>>> addressed. Mimar Sinan Fine Arts University makes no warranty as to the
>>>>> accuracy or completeness of any information contained in this message.The
>>>>> opinions expressed in this message may belong to sender alone and may not
>>>>> necessarily reflect the opinions of Mimar Sinan Fine Arts University.*
>>>>>
>>>>> _______________________________________________
>>>>> Turkmath mailing list
>>>>> Turkmath at listweb.bilkent.edu.tr
>>>>> http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/cgi-bin/mailman/listinfo/turkmath
>>>>>
>>>>>
>>>> _______________________________________________
>>>> Turkmath mailing list
>>>> Turkmath at listweb.bilkent.edu.tr
>>>> http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/cgi-bin/mailman/listinfo/turkmath
>>>>
>>>>
>>>
>>>
>>> *-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------*
>>>
>>> *Bu elektronik posta ve beraberinde iletilen bütün dosyalar sadece
>>> göndericisi tarafından alınması amaçlanan yetkili gerçek ya da tüzel
>>> kişinin kullanımı içindir. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi bu
>>> mesajın içerdigi bilgilerin doğruluğu veya eksiksiz olduğu konusunda
>>> herhangi bir garanti vermemektedir.  Bu mesajdaki görüşler yalnızca
>>> gönderen kişiye aittir ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nin
>>> görüşlerini yansıtmayabilir. *
>>>
>>> *This e-mail and any files transmitted with it are confidential and
>>> intended solely for the use of the individual or entity to whom they are
>>> addressed. Mimar Sinan Fine Arts University makes no warranty as to the
>>> accuracy or completeness of any information contained in this message.The
>>> opinions expressed in this message may belong to sender alone and may not
>>> necessarily reflect the opinions of Mimar Sinan Fine Arts University.*
>>>
>>> _______________________________________________
>>> Turkmath mailing list
>>> Turkmath at listweb.bilkent.edu.tr
>>> http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/cgi-bin/mailman/listinfo/turkmath
>>>
>>>
>>
>> _______________________________________________
>> Turkmath mailing list
>> Turkmath at listweb.bilkent.edu.tr
>> http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/cgi-bin/mailman/listinfo/turkmath
>>
>>
> _______________________________________________
> Turkmath mailing list
> Turkmath at listweb.bilkent.edu.tr
> http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/cgi-bin/mailman/listinfo/turkmath
>
-------------- next part --------------
An HTML attachment was scrubbed...
URL: <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/pipermail/turkmath/attachments/20180115/8656087f/attachment-0001.html>


More information about the Turkmath mailing list