[Turkmath:6290] Re: Kemal Gözler : AKADEMİNİN DEĞERSİZLEŞMESİ ÜZERİNE
ÜNVER ÇİFTÇİ
uciftci at nku.edu.tr
Sat Dec 2 08:26:22 UTC 2023
Sizin gibi tecrübeli insanların omuzunda, gençlerin gücü ile
yükseleceğimizden hiç şüphem olmadı.
On Sat, Dec 2, 2023 at 11:08 AM yilmaz akyildiz <
yilmaz.akyildiz at listweb.bilkent.edu.tr> wrote:
> Memleket olarak bütün kurumlarımızla topyekün yıkıma uğradık..
> Şahsen ben umutsuzum,
> Artık geri dönüşümüz yok gibi!
> (siz yine de bana bakmayın, ben anamdan muhalif ve karamasar doğmuşum...
> iki blim insanı kızımızı tanıyorum biri alamanyada Nurhan, diğeri artık
> herkesin tanıdığı MIT li kızımız Canan Dağdeviren, her ikisi de "*zor
> zamanlarımızda hep Atatürk ü düşünürüz*" derler.. )
>
> Şunu Angara ya yaptirani tanıyorum!
> Bilecik'te bizzat kendisinden duydum.
> Hemsherumdur, "meslektaşum" dur...
> Kendi matematik tarikatı içinde "*en böyük matematikçi*" olarak
> bilinir...
>
> "*Örneğin bilimde değer üretmenin ön şartı İngilizce, Fransızca, Almanca
> gibi batı dillerinden birini veya birkaçını iyi bir derecede bilmektir.
> Zira bugün yeryüzünde üretilen bilginin ezici çoğunluğu bu dillerle
> yazılmıştır. Bu dilleri bilmeyen birisi zaten bu bilgilere ulaşamaz.
> Güvendiğiniz bilim insanı adayları, yabancı dil sınavından 70
> alamıyorlarsa, yapmamız gereken şey, barajı önce 65’e, daha sonra 55’e
> düşürmek değil, bilim insanı adaylarınızın yabancı dil öğrenmelerini teşvik
> etmek, onlara bunun imkânını sağlamak ve makul bir süreden sonra
> öğrenemeyenlerin işine son vermekten ibarettir. Türkiye’de bunun tersi
> yapılmıştır. Sırf doçent ve profesör sayısı artsın diye dil barajı zamanla
> 70’ten 55’e indirilmiştir."*
> * https://www.anayasa.gen.tr/degersizlesme.htm
>
> AKADEMİNİN DEĞERSİZLEŞMESİ ÜZERİNE
>
> Kemal Gözler
>
> ....
>
> SONUÇ
> Her ülke ürettiği değerler ölçüsünde zengindir. Ülkeler ürettikleri
> değerlerle gelişirler.
>
> Türkiye değer üretemeyen bir ülke değil. Ama ürettiği değerleri
> koruyamayan ve bu değerlerin kısa sürede değersizleştiği bir ülke.
>
> Bir değer, onu hak etmeyen kişilerin eline geçtikçe değersizleşir ve kısa
> bir süre sonra da değer olmaktan çıkar. Değer üretmek yerine üretilmiş
> değerleri yağmalama üzerine kurulu bir sistem, eninde sonunda çöker. Zira
> böyle bir yağmaya değer dayanmaz ve bir süre sonra ortada yağmalanacak
> değer de kalmaz.
>
> Siyasî iktidar, bir demokraside seçimlerin sonucuna göre bir günde ele
> geçirilebilir. Siyasetteki değerler bir günde el değiştirebilir. Bu
> normaldir. Ancak sanatta, edebiyatta, kültürde, bilimde değerler, ele
> geçirilebilen şeyler, hele hele seçim sonuçlarına göre ele geçirilebilecek
> şeyler değildir. Siyasette bir günde iktidar olunur. Ama sanatta,
> edebiyatta, kültürde, bilimde bir günde iktidar olunamaz. Bu alanlarda
> iktidar olmak için çalışıp değer üretmek gerekir. Bunun için de bu
> değerleri üretecek, edebiyat, sanat ve bilim insanlarını ehliyet ve liyakat
> üzerine yetiştirmek gerekir.
>
> Örneğin bilimde değer üretmenin ön şartı İngilizce, Fransızca, Almanca
> gibi batı dillerinden birini veya birkaçını iyi bir derecede bilmektir.
> Zira bugün yeryüzünde üretilen bilginin ezici çoğunluğu bu dillerle
> yazılmıştır. Bu dilleri bilmeyen birisi zaten bu bilgilere ulaşamaz.
> Güvendiğiniz bilim insanı adayları, yabancı dil sınavından 70
> alamıyorlarsa, yapmamız gereken şey, barajı önce 65’e, daha sonra 55’e
> düşürmek değil, bilim insanı adaylarınızın yabancı dil öğrenmelerini teşvik
> etmek, onlara bunun imkânını sağlamak ve makul bir süreden sonra
> öğrenemeyenlerin işine son vermekten ibarettir. Türkiye’de bunun tersi
> yapılmıştır. Sırf doçent ve profesör sayısı artsın diye dil barajı zamanla
> 70’ten 55’e indirilmiştir.
>
> Yabancı dil sadece bir örnek. Sanatta, edebiyatta, kültürde, bilimde,
> değer üretmenin daha pek çok şartı vardır. En temeli şudur: Sıradan
> adamlarla değer üretilmez. Olağanüstü zeki ve Allah vergisi yeteneklere
> sahip insanlara ihtiyacınız vardır. Bu insanları bulsanız bile, bu
> insanları baskı altında tutarsanız, yine bu insanlar bir değer üretemez.
> Sanatta, edebiyatta, kültürde, bilimde değer üretmek için özgür bir ruha
> sahip olmak gerekir. Özgür ruhun olmadığı yerde yaratıcılık olmaz.
>
> Türkiye’de son yirmi yıldır, üniversitelere büyük yatırım yapıldı. Sadece
> on yedi yılda üniversite sayısı ikiye, üniversitelerde çalışan öğretim
> elemanı sayısı da üçe katlandı. Ama ülkemizde hâlâ çok önemli bilim
> insanları çıkmadı. Çünkü yatırım kitaba değil, binaya yapıldı; öğretim
> elemanı sayısı da hakkıyla değil, suni bir şekilde, örneğin yabancı dil
> sınavı barajı düşürülerek ve doçentlik sınavında sözlü sınav kaldırılarak
> artırıldı.
>
> --> Üniversitenin içinde yer alan, değer üretebilen bazı bilim insanları
> ise
> --> üniversiteden ya resmen ihraç edildi,
> --> ya da yıldırıldı,
> --> istifa ettirildi.
> Bilim insanı olması beklenen en başarılı üniversite mezunları ise bu
> ülkeyi terk ettiler.
> Kalan bir avuç bilim insanı da
> bugün üniversitede yeni bir şeyler yaratmaya uğraşmıyorlar;
> dolu yağarken saçak altına sığınan insanlar misali,
> şu riskli günlerin geçmesi için susup bekliyorlar.
> Üniversite hocaları kendi odalarında arkadaşlarıyla yüksek sesle
> konuşmaktan dahi korkar hâle geldiler.
> Vakıa şu ki bugün Türk üniversitesinin içinde bulunduğu boğucu havada
> değer üretilmesi çok zor.
>
> Türkiye’de 2002’de 93 olan üniversite sayısı 2019’da 202’ye çıkmıştır.
> Sadece 17 yılda 109 adet yeni üniversite kurulmuştur. Bugün, derin taşrada
> bulunanlar dahil, yeni kurulan bu üniversitelerin pek çoğunun çok güzel
> binaları vardır. Ne var ki bunların bilime yaptığı katkı, en azından benim
> bildiğim alanlarda, yok denecek kadar azdır.
>
> Yeni kurulan üniversiteler taşrada kurulanlardan ibaret değil. Malum
> Türkiye’de son yıllarda, Ankara ve İstanbul’da da çok iyi koşullarda devlet
> üniversiteleri kuruldu. Muhtemelen amaç, ODTÜ’ye, Boğaziçi Üniversitesine
> alternatif üniversiteler oluşturmaktı. Yeni kurulan bu devlet
> üniversiteleri devletten istedikleri her şeyi aldılar. Keza yine Türkiye’de
> son yıllarda çok iyi koşullarda vakıf üniversiteleri kuruldu. Bunların bir
> kısmı, bedelsiz arazi ve bina tahsisi gibi yöntemlerle, devlet tarafından
> önemli ölçüde desteklendi. Zaten bunları kuran vakıflar, ya yarı kamusal
> vakıflar, ya da siyasî iktidarla çok yakın olan vakıflar. Söz konusu vakıf
> üniversiteleri devletten istedikleri her desteği gördüler. Yeni kurulan bu
> üniversitelerin kadroları zengin; sayısal olarak gelişiyorlar da. Ne var
> ki, yeni kurulan devlet üniversiteleri, bir ODTÜ, bir Boğaziçi olamadı;
> keza yeni kurulan bu vakıf üniversiteleri de bir Koç, bir Sabancı
> olamadılar.
>
> Neden bu üniversiteler bir ODTÜ, bir Boğaziçi, bir Koç, bir Sabancı
> olamıyorlar? Neden bunlara alternatif birer üniversite hâline gelemiyorlar?
>
> Neden mevcut siyasî iktidara oy verenler dahi çocuklarını bu
> üniversitelere değil de, ODTÜ’ye Boğaziçi’ye, Koç’a, Sabancı’ya göndermek
> için çalışıyorlar? Neden yeni kurulan bu üniversiteler, ismi sayılan bu
> üniversitelerin yerini alamadılar?
>
> Aslında bunun nedenini herkes biliyor. Ama bir kez de ben söyleyeyim: Bu
> üniversitelere alınan öğretim elemanlarının önemli bir kısmının objektif
> bir şekilde seçildikleri şüpheli. Bu birinci sebep. İkinci sebep de şu: Bu
> üniversitelerde özgür ruh yok. Muhtemelen bu ruh, bu üniversitelere hiç
> uğramadı. Bu üniversitelerden birisinin güzel bir fakültesinin dekanı,
> sahnede herkesin önünde, Cumhurbaşkanının elini öpmeye teşebbüs ettiği
> görüntüsüyle hafızalara kazındı.
>
> Ben Türkiye’de ODTÜ ve Boğaziçi gibi başarısını bugüne kadar koruyabilen
> son bir iki üniversitenin de çok yakın bir gelecekte başarılarının kurbanı
> olacağından korkuyorum. Aynı korkum başarılarını kanıtlamış bir iki vakıf
> üniversitesi için de geçerli.
>
> * * *
> İnsan denen varlıkta değerleri ele geçirme içgüdüsü vardır. Ne var ki
> bilim, altın gibi elden ele geçebilen, elden ele geçtikçe de değerini
> yitirmeyen bir şey değildir. Bilim onu hak etmeyenlerin ellerinde kısa bir
> süre içinde değerini yitirir ve yok olup gider.
>
> 25 Kasım 2019
> _______________________________________________
> Turkmath mailing list
> Turkmath at listweb.bilkent.edu.tr
> http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/cgi-bin/mailman/listinfo/turkmath
>
-------------- next part --------------
An HTML attachment was scrubbed...
URL: <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/pipermail/turkmath/attachments/20231202/53105761/attachment.html>
More information about the Turkmath
mailing list