[Turkmath:8943] Re: formasyon

Orcun Yaman yamanorcun at yahoo.com
22 Nis 2013 Pzt 17:59:33 EEST


Sayin Uludag,

Mevzu uzun ve cesitli yonleri var, ben kisa kisa yazayim.

YOK'un FEF'lerine yeniden formasyon yolunu acmasi Turk egitim acisindan cok buyuk zarardir. Zira bu durum dusuk puanlar ile bu fakultere girenleri bir nevi odullendirmek, yuksek puanlar ile egitim fakultelerine girenler ile alay etmektir. Karar universitelere giris temelinde egitim fakultelerine yapilmis bir haksizliktir.

* Lise matematik eğitimi vermek için FEF mezunu olma şartı getirilmesi

Liselerden mezun olacak ogrencilerin hepsi matematikci olmayacak, iclerinden matematigi az miktarda kullanacak branslarda calismak isteyenlerde olacak. Haliyle boyle bir sart getirilmesi hem zaman israfidir, hem de insan ve emek.

* Matematik doktorası olanlara iyi şartlarda öğretmenlik yapma yolunun açılması

Buna olumlu yaklasilabilir ama doktorasi olan bir kisinin illa ki iyi ogretmen olacagi manasi cikar ki bu sacma bir yaklasim olur. Kaldi ki doktora egitimi, matematigi nasil ogretecegin temelli degildir, nasil arastirma yapilacagini ogretir. Bir seyi guzel ogretmek ayri birseydir, mesela pi sayisinin sonlu olup olmadigini arastirmak ayri birseydir. Arastirmaya yonelik egitim verdiginiz bir kisiyi, carpanlara ayirma dersine sokarsaniz hem ogrenciye hem de ogretmene yazik etmis olursunuz.

Yine 'iyi sartlarda ogretmenlik' mesela master'i olanlara veya dogrudan lisans mezunu olanlara, vs. degil de niye illa ki doktorasi olanlara. 'Herkes icin ogretmenlik sartlarini iyilestirelim' daha guzel bir slogan degil mi? Ogretmenlik yapma baglaminda doktorasi olanlarin ayricaligi nedir?

* Devlet kurumları ve özel şirketlerin matematik bölümü istihdam etmesinin sağlanması

Oncelik ile matematikcilerin overlokçu olarak calismalarini ben istemem. Kendi branslara uygun bir dalda calismalari gereklidir. Ama boyle bir sart getirilirse tabii ki guzel olur.

"Maalesef bizim de bu konuyu gerektiği gibi anlatabildiğimiz söylenemez." demissiniz. Matematikciler konuyu cok iyi anlattiklari icin formasyon FEF'e geri geldi. Ulkemizde ihmal edilen grup 'matematik egitimci'leridir. Yani ogretmen yetistiren kisiler, bende bu grubun bir uyesiyim. Ogretmen egitimi icin cesitli modeller vardi, tartisabiliriz ama bu kesinlikle FEF'e formasyon egitim verilip ogretmen yapilmasi olmamalidir. Gecmiste yapilan uyulamalarda hatalar vardir, YOK bu hatalarin devamina karar vermis gibidir. Dedim ya mevzu uzundur, cesitli yonleri vardir.


Ornek: Gecmiste matematik, tarih, vs. gibi FEF mezunlari formasyonlari oldugu icin ilkokul ogretmeni olarak atandilar. Aldiklari egitim buna uygun degildi. Hala daha sebeb olduklari problemler devam etmektedir.

Kalin saglicakla.
 
Orcun Yaman, PhD
--------------------------------------
http://ohio.academia.edu/OrcunYaman
http://www.twitter.com/OYaman35



________________________________
 From: Muhammed Uludag <muhammed.uludag at gmail.com>
To: "turkmath at listweb.bilkent.edu.tr" <turkmath at listweb.bilkent.edu.tr> 
Sent: Sunday, April 21, 2013 8:28 AM
Subject: [Turkmath:8937] formasyon
 




Değerli Meslektaşlarım, 

Bilindiği gibi 2012'de YÖK kararıyla FEF mezunlarına öğretmenlik formasyonunun kaldırılması, bu bölümlerin öğrenci sayılarında, niteliğinde, en önemlisi de öğrenci motivasyonunda çok olumsuz bir etki yaptı.

Bu karar geçtiğimiz hafta YÖK tarafından iptal edildi. Ancak bu verilen zararı telafi etmek için yeterli değildir. Aşağıdaki gibi önlemlerle desteklenmelidir.

* Lise matematik eğitimi vermek için FEF mezunu olma şartı getirilmesi
* Matematik doktorası olanlara iyi şartlarda öğretmenlik yapma yolunun açılması
* Devlet kurumları ve özel şirketlerin matematik bölümü istihdam etmesinin sağlanması

Ülkemizde araştırma ve teknolojinin öne çıktığı bir dönemdeyiz. Ancak karar mercileri, matematiğin araştırma ve teknolojideki insan altyapısını hazırlama rolünü görememekte, daha somut, kısa vadeli ve çabuk sonuç alınan projelere yönelmektedirler.

Maalesef bizim de bu konuyu gerektiği gibi anlatabildiğimiz söylenemez...  Aşağıda Güven Sak'ın makalesine bağlantı ve İsmet Berkan'ın konu hakkında yazdığı makalesi bulunmaktadır.

Hürmetler 
--
A. M. Uludag



Güven Sak - Radikal
İsmet BERKAN 
iberkan at hurriyet.com.tr


Temel bilimlerden kaçış bu hızla sürerse 2023 hedefleri zor tutar

SÖYLEYE söyleye dilimde tüy biten basit ama derin ilişkiyi bir kez daha tekrar edeyim:


Önce kendi biliminiz olacak, sonra o bilime dayalı teknolojileriniz, sonra da o teknolojiyle üretilmiş kendi tasarımınız ürünleriniz.
Kendi biliminiz olmazsa, bilim yapma işini başka ülkelere, milletlere bırakırsanız, doğal olarak o bilimle üretilmiş teknolojileriniz de olmaz; en fazla o teknolojilerin kullanıcısı veya taşeron üreticisi olursunuz.
Bizim sorunumuz, bu basit ama aslında çok derin ilişkiyi tam olarak kavrayamamak, dünyanın ileri ülkeleriyle aramızdaki farkı onlardan teknoloji transfer ederek veya o teknolojiyi uygulayan mühendisleri buraya getirerek çözeceğimizi sanmak.
Yıl 2013. Umarım bu işin böyle olmadığını, daha yüksek katma değer üretmek, vatandaşlarımıza daha iyi bir hayat sağlamak için bilim üretmemiz gerektiğini öğrenmişizdir.
Çünkü bunu öğrenmediysek, ülkemiz için Cumhuriyet’in 100. kuruluş yıldönümü olan 2023 yılı için koyduğumuz iddialı hedeflere ulaşmamış da imkansız değilse de çok zor olur.
Türkiye, petrol, doğal gaz veya altın gibi yeraltı kaynaklarıyla zengin olamayacağına göre, bu işi bilim yoluyla yapacağız.
Zaten şu örneği vermem lazım: Pirincin 1 kilogramı 2, etin bir kilogramı 15, bugün yerlisini ürettirmek için hükümetin iş dünyasıyla kavga ettiği otomobilin kilogramı 50, uçağın kilogramı 250, dizüstü bilgisayarın kilogramı 1000, cep telefonunun kilogramı 5000, uydunun kilogramı 100 bin dolar.
Yani, bilgiye, bilime ve o bilimden kaynaklanan yüksek teknolojiyle yaptığınız ürünler, her durumda petrolden daha verimli ve daha yüksek katma değer üreten ürünler.
Ama bizim, eğer varsa, bilime dayalı teknoloji ürünleri üretme hedefimize ulaşmamızın önünde çok önemli bir engel var: Ülkemizde temel bilimler eğitimine zaten az olan ilginin giderek daha da düşmesi.
Şu tablo önemli:
Yıllar       Kontenjan      Boşluk oranı
2010         39.811          16.45
2011         34.588          28.90
2012         29.994          56.12
Bu rakamlar üniversite yerleştirme rakamları. Kontenjanlar ise ülkemizin temel bilimler fakültelerinin kontenjanları. Temel bilim derken, fizik, kimya, biyoloji, matematik, moleküler biyoloji ve genetik, astronomi ve uzay bilimleri, istatistik gibi fakülte ve bölümleri kastediyorum.
Son üç yılda bu bölümlere ayrılan kontenjanda 10 binlik bir düşme olduğu halde hala kontenjanları kolduramıyoruz. 2012 yerleştirme sonuçları bir felaketi gösteriyor: Yaklaşık 30 bin kontenjanın yarıdan fazlası (yüzde 56) dolmamış. Sırf bu sebeple çeşitli üniversitelerimizde tam 58 tane temel bilim bölümü kapanmak zorunda kalmış 2012’de. Bir önceki yıl da 58 bölümün kapısına kilit vurulmuştu. Bakalım bu yıl neler olacak?
Bu tablonun tam olarak göstermediği bir gerçek daha var: Çoğu üniversitemizde temel bilimler bölümlerine giriş için aranan taban puanı, aynı üniversitenin mesela İşletme Fakültesi için aranan puandan daha düşük.
Dolayısıyla, temel bilimlere gelen bu düşük puanlı öğrenciler, o bölümün gerektirdiği matematik bilgisi başta olmak üzere temel bilgilerden yoksun oluyorlar ve daha birinci sınıfta dökülüyorlar.
Bu, bir yanıyla baktığınızda çok çetrefilli, başlangıcı taa ana okuluna kadar uzanan büyük bir problem, bir yanıyla baktığınızda da görece basit önlemlerle çözülebilir bir sorun.
Sorunun köklü çözümü ilk ve orta eğitimi düzeltmek, onun seviyesini yükseltmekten geçiyor, buna kuşku yok. Ama basit önlemlerle temel bilimler öğrenci sayısını arttırmak da mümkün, dediğim gibi, bunun için bu bölümleri seçecek öğrencilere çekici burslar vermek, bugün İşletme, ekonomi, tıp, bazı mühendislik dallarına giden nitelikli öğrencileri temel bilimlere çekebilir. Ama bu geçici bir çözüm olur.
Sanırım doğrusu, aynı anda iki çözümü birden zorlamak.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri’nin de yazarları arasında yer aldığı rapor
BU yazı boyunca yararlandığım bilgilerin tamamını, geçen son baharda yazılmakta olduğunu haber verdiğim bir rapordan aldım. Raporu, Türk Fizik Derneği’nin önayak olmasıyla geniş bir uzman ekip hazırladı. 
‘Türkiye’de Temel Bilimler: Durum Tesbiti ve Yapılması Gerekenler’ başlıklı raporun yazarları arasında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa İsen de var. 
Rapor, Üniversitelerarası Kurul’da tartışılmaya başlandı. Yakında YÖK’ün de gündemine gelecek tahmin ediyorum, ki bildiğim kadarıyla YÖK ve TÜBİTAK zaten raporda önerilen bazı önlemler üzerinde çalışıyor.
Ama anlatmaya çalıştığım gibi mesele sadece üniversiteyi, YÖK’ü ilgilendiren bir mesele değil.Konu önemli ve o yüzden hükümet düzeyinde ele alınıp hükümet düzeyinde bir stratejinin oluşturulması gerekiyor.
Hafta içinde rapordan söz etmeyi sürdüreceğim; çünkü bence çok önemli tespitler yapıyor ve öneriler getiriyor.
_______________________________________________
Turkmath mailing list
Turkmath at listweb.bilkent.edu.tr
http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/cgi-bin/mailman/listinfo/turkmath
-------------- sonraki bölüm --------------
Bir HTML eklentisi temizlendi...
URL: <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/cgi-bin/mailman/private/turkmath/attachments/20130422/6573e4cb/attachment-0001.html>


Turkmath mesaj listesiyle ilgili daha fazla bilgi