[Turkmath:9374] Re: Dershaneler?

Timur Karacay tkaracay at baskent.edu.tr
27 Kas 2013 Çar 12:43:27 EET


*Meslek Okulları ve Dershaneler***

Meslek Okulları ülkemizde hep sorunlu olmuştur. /Ara eleman/yetiştirme 
gibi iyi bir nedenle üniversitelerimizde açılan Meslek Okullarının büyük 
bir kısmı zamanla fakülteye dönüşmüştür. Bunun farklı nedenleri var. 
Onları ayrıca tartışmak gerekir.

Üniversiteye gelmeden 12 ya da 15 yaşında Mesleğe Yönlendirme'nin ciddi 
sakıncaları olduğunu eğitimciler söyler. Bence sayılan sakıncalar 
arasında dört tanesi çok önemlidir:

1.Küçük yaşta çocuğun /yetenekleri/ ortaya çıkmamıştır. Sınırlı 
olanaklar ya da aile istemiyle çocuk meslek seçer. Ama çoğu yaşamı 
boyunca seçtiği mesleği sevmez. Mutsuz bir yaşamı olur.

2.Türkiye gibi /dinin siyasete alet edildiği/ülkelerde, meslek 
okullarının çoğu inanç sömürüsüne yönelik oluyor. Küçük yaşta meslek 
seçimi, ekonomik ve kültür düzeyi yetersiz olan aile çocuklarının din 
ağırlıklı eğitim veren meslek okullarına kaydırılmasının yoludur. Din 
eğitimi ile çağdaşlaşmış bir ülke olduğunu sanmıyorum. Ülkemizde Genel 
Lise eğitimi görenlerle İmam Hatip Lisesi çıkışlılar, bu gün bile /aynı 
masaya oturup/konuşamıyorlar. Bir ülkenin genç kuşaklarını bölmenin daha 
iyi bir yolu olamazdı!.. İmam Hatip Okullarını açıp, Köy Enstitülerini 
kapatan zihniyet, bu ülkeyi /kaç kuşak geriye/ götürmüştür? Şimdi 
yeniden ve güçlü olarak ortaya çıkan aynı zihniyet ülkeyi nereye 
sürüklüyor?

3.Dinin siyasete alet edilmesini önlemenin iyi bir yolu, çocukları ve 
gençleri önce bilimsel bilgilerle donatmaktır. İyi bir /fen ve sanat 
eğitimi/almış genci hurafelere inandırmak zordur. O nedenle, bütün 
çocukaları lise sonuna kadar/Çok Amaçlı Liselerde/okutmalıyız. O 
okullarda gerçek Din kültürü///dersleri/ olabilir; ama ne zorunlu ne de 
seçmeli din dersleri olmalıdır.

4.Çağımızın ileri teknolojisi, meslek sahiplerinin yeni teknolojiye 
hızlı uyum yapmasını zorunlu kılıyor. 12 yaşında mesleğe yönelen, genel 
kültürü ve fen bilgisi yetersiz olan meslek adamının /yeni teknolojiye 
ayak uydurması/ zordur. O nedenle, sanırım, Japonya gibi bazı ülkelerde 
yeterli fen bilgisine ve genel kültüre sahip olunamadığı erken yaşlarda 
mesleğe yönlendirme olmuyor.

Dershaneler konusunun ülkenin ulusal eğitim sistemine bütünleşik 
olduğunu ya da olması gerektiğini düşünmüyorum. /Fırsat eşitliği/derken, 
/imkan eşitliğini/yokeden bir sistemin yarattığı üründür. Koşullar 
değişirse, kendiliğinden yok olur.

Saygılarımla,

Timur karaçay


------------------------------------------------------------------------

27.11.2013 09:00 tarihinde, Ayse Borat yazdı:
>
> Merhabalar,
>
>
> Eğer koşullar yerinde olursa, dershaneler kendi kendine kapanma 
> noktasına gelirler. Bence sorunun kaynağına inip, ne tür bir 
> değişiklikler ile dershaneleri kapatılma noktasına getirilmesinin 
> akademisyenlerden oluşan bir heyet ile tartışılmaya açılmasını ve 
> Hükümet'e sunulmasını teklif ediyorum. Akademisyen vurgusu yaptım 
> çünkü dershaneler üniversiteye hazırlıyor. Dershanelerde öğretilenleri 
> gençlerin unutması için ve kendilerinde mevcut olan "yorum yapma 
> yeteneklerini" tekrar ortaya çıkarmak için hepimiz çaba sarfediyoruz.
>
>
> Benim birkaç teklifim var, "kapatılmaya hazırlık" süreci hakkında:
>
>
>  1. Meslek okullarının ortaokul bölümleri tekrar açılsın. Benim
>     düşünceme göre dershanelerin bir anda bu kadar çoğalmasının asıl
>     sebebi, meslek ortaokullarının kapatılmasıydı. Meslek okulları
>     kapatıldığı için, "moda" ile ilgilenen bir öğrenci zorla sevmediği
>     uzay bilimleri bölümünde okumaya mecbur bırakıldı (Aslında kimse
>     kimseyi istemediği bir bölümü okumaya zorlamadı. Ama herkesin lise
>     mezunu olması, meslek sahibi olmak isteyen bir öğrenciyi
>     "üniversiteye gidersem bir farklılık oluştururum ve rakiplerimi
>     elerim" şeklinde düşünmeye itti). Meslek okullarının reklamları
>     yapılıp, teşvik edilmeleri çok güzel olacaktır.
>  2. Dershanelerin yapacağı her türlü yazılı, sözlü ve görsel reklamlar
>     yasaklanmalı.  Dershaneler hiç bir filme, diziye sponsor
>     olamamalılar.
>  3. Müzik derslerinde flüt çalmayı öğretmek yerine piyano, gitar,
>     keman (eğer öğrenci isterse flüt), ... vs. öğretilsin; resim
>     derslerinde toz pastel ve yağlı boya gibi daha ileri teknikler
>     öğretilsin (eminim bu, o derslerin öğretmenlerinin de hoşlarına
>     gidecektir). Spor derslerinde, askeri "dur-hazır ol" komutları
>     yerine, öğrencilerin ilgilendikleri sporda ilerlemelerine olanak
>     sağlayacak bir ortam oluşturulsun. Mümkünse at biniciliği dersi
>     bile konulsun. Mümkünse ebru, cam boyama gibi dersler de konulsun.
>  4. Görgü kuralları ve ev ekonomisi gibi konular kız-erkek tüm
>     öğrencilere gösterilsin. Tabi isimleri daha ilgi çekici şeyler
>     olsun. Mesela "kampüs yaşamına hazırlık" gibi. Bu tür derslerde
>     sınav yapılmasın. Hatta bunlar ders değil, seminer şeklinde verilsin.
>  5. Kitap okuma dersi(?) ve -yoksa- kompozisyon dersi olsun. En çok
>     sevdikleri kitapları okumak öğrencilerin ufkunu, hayal gücünü
>     geliştirecektir. Çoğu gencin dershanelerden vakit bulup da, kitap
>     okuduklarını hiç sanmıyorum. Buna ragmen "hızlı okuma teknikleri"
>     kursuna gidebilecekleri aklıma geliyor.
>
>
> 2. ve 3. maddede yazdıklarım dershaneler konusuyla ilişkisiz 
> gelebilir. Ama asıl onlar birebir dershane ile alakalıdır. Çünkü 
> dershaneler öğrenciyi hayattan koparır, beynini tek tip düşünmeye ve 
> yorum yapamamaya teşvik eder. Yazdıklarım ise beynin farklı yönlerini 
> harekete geçiren aktivitelerdir.
>
>
> Buna ek olarak, Avrupa ve ABD'de üniversitelere nasıl öğrenci 
> seçildiği incelenebilir. Özellikle, "üniversite sayısı/ülkedeki 
> öğrenci sayısı" oranının çok düşük olduğu, başarılı ülkelerin 
> araştırılmasına yoğunlaşılabilinir.
>
>
> Benim öğrenci seçmeye dair de iki fikrim var:
>
>
>  1. Üniversiteler kendi öğrencilerini kendileri seçsinler. Bu %20'lik
>     bir sınav (o üniversitenin hazırladığı yazılı sınav) + %80'lik
>     mülakat şeklinde olabilir. Ya da yazılı sınav olmayıp, sadece
>     mülakatta (%20 oranında) bilgi ölçen soru sorulabilir. Öğrenciler,
>     iş başvurularında olduğu gibi bir özgeçmiş ve okul
>     transkriptlerini üniversitelere sunsunlar.
>
>
> Mesela, ben seçeceğim öğrencilere şunları sorabilirdim:
>
>
> Öğrenci o yaşına kadar yazın bir yerde çalışmış/staj yapmış mı 
> (Öğrenci İşletme gibi bir bölüme başvuruyorsa?
>
> Temel bilimler okumak isteyen bir öğrenci ise, hiç bir proje 
> yarışmasına katılmış mı ya da henüz hayata geçiremediği bir projesi 
> var mı?
>
> Hobileri neler?
>
> Hangi müzik aletlerini çalmayı biliyor?
>
> Kaç dil biliyor?
>
> Neden bu bölümü seçiyor?
>
> Onu seçmemiz için bizi nasıl ikna edebilir?
>
> Bu bölümde ilk 3 yılda neler yapmayı planlıyor?
> Okuduğunuz ilkokul köy ilkokulu muydu? Eğer öyle ise ulaşım ve okul 
> olanakları nasıldı? (Eğer bir öğrenci zorluklara rağmen, okula gitme 
> hevesini kırılmadıysa, bu onu daha da kamçıladıysa; bence bilim insanı 
> olma potansiyeline sahiptir)
>
>
> Bu mulakattlar o üniversitenin internet sitesinden ve -varsa- Facebook 
> hesabından canlı olarak yayınlanmalı. Böylece torpil yapılması mümkün 
> olmayacaktır.
>
> Bu fikir için Özyeğin Üniversitesi'nin "Hayatımın Oyunu" adlı burslu 
> öğrenci seçme sınavından esinlendim.
>
>
> 2. Yukarıda yazdığım fikir geliştirilebilir. Sonuçta ülkemizde çok 
> üniversite var. Mesela başvurular Mayıs'ta açılacaksa, ve eğer öğrenci 
> kendine güvenip Ocak'ta başvuru yapıyor ve başarılı bulunuyorsa, 
> öğrencinin gelecek yıl için anlaşması/kaydı yapılabilir. Böylece 
> öğrenci yığılmaları azalabilir. Ya da her ay bir mülakat yapılabilir. 
> Bu fikirler tartışılıp, daha da geliştirilebilir.
>
>
> Saygılarımla,
>
> Ayşe
>
>
>
>
> ------------------------------------------------------------------------
> From: cemix56 at hotmail.com
> To: turkmath at listweb.bilkent.edu.tr
> Date: Wed, 27 Nov 2013 01:24:49 +0200
> Subject: [Turkmath:9371] Dershaneler?
>
> Değerli Büyüklerim,
> Son günlerin yoğun gündemi dershaneler meselesinde Matematiksel 
> bakışlarınızı merak ediyorum. Gezi olaylarında değerli yorumlarınızla 
> konuya bakışım zenginleşmişti. Bu konu eğitime, bilime daha yakın. 
> Görüşlerinizi paylaşmak isteyen olursa sevinirim. Sizce 
> kapanmalı/kapatılmalı mı? Eğitim sistemi buna ne ölçüde hazır?
>
> Selamlar ve Saygılarımla.
> Cemil.
>
> _______________________________________________ Turkmath mailing list 
> Turkmath at listweb.bilkent.edu.tr 
> http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/cgi-bin/mailman/listinfo/turkmath
>
> -- 
> This message has been scanned for viruses and
> dangerous content by *MailScanner* <http://www.mailscanner.info/>, and is
> believed to be clean.
>
>
> _______________________________________________
> Turkmath mailing list
> Turkmath at listweb.bilkent.edu.tr
> http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/cgi-bin/mailman/listinfo/turkmath


-- 
This message has been scanned for viruses and
dangerous content by MailScanner, and is
believed to be clean.

-------------- sonraki bölüm --------------
Bir HTML eklentisi temizlendi...
URL: <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/cgi-bin/mailman/private/turkmath/attachments/20131127/58fa63c9/attachment-0001.html>
-------------- sonraki bölüm --------------
A non-text attachment was scrubbed...
Name: Meslek Okulları.pdf
Type: application/pdf
Size: 303726 bytes
Desc: kullanılamıyor
URL: <http://yunus.listweb.bilkent.edu.tr/cgi-bin/mailman/private/turkmath/attachments/20131127/58fa63c9/attachment-0001.pdf>


Turkmath mesaj listesiyle ilgili daha fazla bilgi